Tarih : 06 Kasım 2004
Konu : Bartholomeos’a yanıt.
- ATATÜRK, PATRİKHANE’NİN TAŞINMASINI İSTERKEN,
AB VEYA SAYIN BAŞBAKAN ERDOĞAN MI VARMIŞ?
- TÜRKİYE’DE İLK ÖNCE HERKESİ İNSAN, SONRADA T.C. VATANDAŞI OLARAK GÖRMEKTEYİZ. BAŞKA HİÇBİR AYRIM YAPMIYORUZ!..
- TÜRKİYE’DE, AYRIM VE ÖZEL STATÜ İSTEYEN YALNIZCA PATRİKHANEDİR.
Önceki gün, Patrikhaneye karşı eylemleri yanıtlayan Patrik Hazretleri’nin yapmış olduğu açıklamaları, fazlasıyla siyasi ve prokovatif bulduğumuzu özellikle belirtmeliyiz.
İlk önce, Türkiye’de yapılan ayrılıkçı her türlü eylemin ya sorumlusu, yada uygulayıcısı Patrikhanedir. Bu durumu tarihin çok fazla derinliklerine gitmeden, 1821 (Mora İsyanı) 2005 yılına kadar geçen sürelere bakıldığından çok rahatlıkla görülebilecektir. Bugün içinde yalnızca Patrikhanenin yaptığı eylemlere yanıt verilmektedir. Onun dışında, karşılıksız hiçbir ne söz, nede eylem vardır. 1- Türkiye’deki yasalar nezdinde Patrikhane kendi alanında çözümlenmeyecek, hiçbir hak ve hukuku olmamasına rağmen, Türkiye’yi sürekli dışarıya şikayet eden ve lobi oluşturan tek kurumdur. Türkiye Cumhuriyeti, sözde 2 bin kişi kaldığı iddia eden bu kurum için harcadığı enerji ve zamanı, başka çok önemli sorunlar için harcamamaktadır.
2- Patrikhane, yargıladığı Kudüs Patriği ile 06 Aralık günü Noel Baba Ören yerinde yapmayı planladığı “AYİN” için, Demre Esnafı aracılıyla, “AYİN İSTERİZ” diye, Türkiye’de “imza toplatma” işini 2005 yılının Şubat ayında ilk önce kendisi başlatmıştır. Demek ki bu alanda da öncü…
3- Aracı kullanma ve bu aracılarla insanları, kurumları ve ülkeleri birbirine düşürme işi kendilerine aittir. Türkiye genelindeki bütün işlerini aracıları vasıtasıyla yapmaktadırlar. Çünkü, biliyorlar ki, yaptıkları iş kendi yasal alanlarının dışındadır. Türkiye’de, İstanbul dışında yaptığı tüm faaliyetlerde aracı kullanmaktadır.
4- Patrikhane, illegal olarak faaliyette bulunduğu Demre’de, 1994 yılında yapılan “BARIŞ” etkinliklerini, kendi inisiyatifinde düzenlenmediği için boykot ettiren ve bu konuda bizzat katılımcılara telefonlar açanda kendisidir. Hangi dini kurum, amaçları yalnızca “BARIŞ”ı tarif etmek isteyen bir etkinliği boykot ettirir. “BARIŞ” boykot ettirilir mi? Böylesi bir kin ve nefret kimde olabilir?
Şimdi, Patrik Hazretlerinin son açıklamasında, "Patrikhane önünde toplanan ve Patrikhane'nin Türkiye'den gitmesini isteyenlerin hedefi, sadece Patrikhane ve azınlıklar değildir. Hedefte, ülkesini AB'ye üye yapmak isteyen Sayın Erdoğan var" derken nasıl bir siyaset ve kışkırtma içinde olduğuna bakalım…
1- Tarafımızca yapılan açıklama metinlerinde olduğu gibi, hedef yalnızca Patrikhane’nin kurum olarak taşınmasıyla ilgilidir. Bu kampanya destek veren tüm kişi ve kurumlarda aynı amaç için destek vermişlerdir. Yoksa, T.C. Vatandaşı olan Rum ve diğer azınlıklar kesinlikle hedef alınmamıştır. Böyle bir istekte bulunmamız söz konusu dahi olmaz.