Atatürk Patrikhane'nin Taşınmasını İsterken

Gök Yeleli Bozkurt

New member
Katılım
29 Nis 2008
Mesajlar
1,947
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Bozkurtlardan Birine Sorun
Tarih : 06 Kasım 2004
Konu : Bartholomeos’a yanıt.


- ATATÜRK, PATRİKHANE’NİN TAŞINMASINI İSTERKEN,
AB VEYA SAYIN BAŞBAKAN ERDOĞAN MI VARMIŞ?

- TÜRKİYE’DE İLK ÖNCE HERKESİ İNSAN, SONRADA T.C. VATANDAŞI OLARAK GÖRMEKTEYİZ. BAŞKA HİÇBİR AYRIM YAPMIYORUZ!..

- TÜRKİYE’DE, AYRIM VE ÖZEL STATÜ İSTEYEN YALNIZCA PATRİKHANEDİR.

Önceki gün, Patrikhaneye karşı eylemleri yanıtlayan Patrik Hazretleri’nin yapmış olduğu açıklamaları, fazlasıyla siyasi ve prokovatif bulduğumuzu özellikle belirtmeliyiz.

İlk önce, Türkiye’de yapılan ayrılıkçı her türlü eylemin ya sorumlusu, yada uygulayıcısı Patrikhanedir. Bu durumu tarihin çok fazla derinliklerine gitmeden, 1821 (Mora İsyanı) 2005 yılına kadar geçen sürelere bakıldığından çok rahatlıkla görülebilecektir. Bugün içinde yalnızca Patrikhanenin yaptığı eylemlere yanıt verilmektedir. Onun dışında, karşılıksız hiçbir ne söz, nede eylem vardır. 1- Türkiye’deki yasalar nezdinde Patrikhane kendi alanında çözümlenmeyecek, hiçbir hak ve hukuku olmamasına rağmen, Türkiye’yi sürekli dışarıya şikayet eden ve lobi oluşturan tek kurumdur. Türkiye Cumhuriyeti, sözde 2 bin kişi kaldığı iddia eden bu kurum için harcadığı enerji ve zamanı, başka çok önemli sorunlar için harcamamaktadır.
2- Patrikhane, yargıladığı Kudüs Patriği ile 06 Aralık günü Noel Baba Ören yerinde yapmayı planladığı “AYİN” için, Demre Esnafı aracılıyla, “AYİN İSTERİZ” diye, Türkiye’de “imza toplatma” işini 2005 yılının Şubat ayında ilk önce kendisi başlatmıştır. Demek ki bu alanda da öncü…
3- Aracı kullanma ve bu aracılarla insanları, kurumları ve ülkeleri birbirine düşürme işi kendilerine aittir. Türkiye genelindeki bütün işlerini aracıları vasıtasıyla yapmaktadırlar. Çünkü, biliyorlar ki, yaptıkları iş kendi yasal alanlarının dışındadır. Türkiye’de, İstanbul dışında yaptığı tüm faaliyetlerde aracı kullanmaktadır.
4- Patrikhane, illegal olarak faaliyette bulunduğu Demre’de, 1994 yılında yapılan “BARIŞ” etkinliklerini, kendi inisiyatifinde düzenlenmediği için boykot ettiren ve bu konuda bizzat katılımcılara telefonlar açanda kendisidir. Hangi dini kurum, amaçları yalnızca “BARIŞ”ı tarif etmek isteyen bir etkinliği boykot ettirir. “BARIŞ” boykot ettirilir mi? Böylesi bir kin ve nefret kimde olabilir?

Şimdi, Patrik Hazretlerinin son açıklamasında, "Patrikhane önünde toplanan ve Patrikhane'nin Türkiye'den gitmesini isteyenlerin hedefi, sadece Patrikhane ve azınlıklar değildir. Hedefte, ülkesini AB'ye üye yapmak isteyen Sayın Erdoğan var" derken nasıl bir siyaset ve kışkırtma içinde olduğuna bakalım…

1- Tarafımızca yapılan açıklama metinlerinde olduğu gibi, hedef yalnızca Patrikhane’nin kurum olarak taşınmasıyla ilgilidir. Bu kampanya destek veren tüm kişi ve kurumlarda aynı amaç için destek vermişlerdir. Yoksa, T.C. Vatandaşı olan Rum ve diğer azınlıklar kesinlikle hedef alınmamıştır. Böyle bir istekte bulunmamız söz konusu dahi olmaz.
 

Gök Yeleli Bozkurt

New member
Katılım
29 Nis 2008
Mesajlar
1,947
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Bozkurtlardan Birine Sorun
2- Patrik Hazretleri, ülkemizde yaşayan diğer azınlıkları da (Yahudi ve Ermeni) hedef aldığımızı belirtmişse de, bu söylemi kendisini yalnız hissettiği için yapmıştır. Ülkemizdeki diğer azınlıkları da kendi tarafına (5-6 Eylül olaylarına gönderme yapıyor) çekerek aklı sıra güç edinmek istemektedir. Özellikle, bu oyuna ülkemizde bulunan Yahudi ve Ermeni vatandaşlarının itibar edeceğini hiç düşünmüyoruz. Çünkü çok açıktır, bugüne kadar adı geçen azınlıklara mensup kişi ve kurumlarla en ufak bir sorunumuz olmamıştır. Her iki azınlık, Noel Baba Vakfı’nda kurucu üye olarak temsil edildiği gibi, dini liderleriyle de bugüne kadar hiçbir tartışmamız olmamıştır, hepsini de sever sayarız. Onlarında, aynı duyguda olduğunu düşünüyoruz. Onun için, bu hadiseyi yalnızca kendi hırsı ve azınlık kompleksi içerisinde değerlendirmesi gerekmektedir. Hedef yalnızca Patrik ve “SEN SİNOD” (Kutsal Meclisi) üyelerdir. Yeri gelmişken, özellikle söylemek istiyoruz, T.C. Hahambaşı ve Türkiye Ermenileri Patrikliği ile tarihin hiçbir döneminde, Fener Rum Patrikhanesi ile yaşanan gerginlikler yaşanmamıştır. Bu kurumların başında olan kişilerin, Türkiye’yi küçük duruma düşürecek, şikayetleri ve isyan teşebbüsleri olmamıştır!.. Kendilerini, bu ülkenin her zaman bir parçası olarak görmüşlerdir. Patrik onun için boşuna uğraşmasın. Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti yasaları önünde “herkes, din, dil, cinsiyet ve hiçbir ayrım gözetmeksizin eşittir” ilkesiyle demokrasisini geliştirerek yaşamasına devam etmektedir. Hiçbir kimse yada kurum, Patrikhane gibi özel statüler isteyerek Türkiye’yi parçalama sürecine götüremeyecektir.
3- Yalnızca Patrikhane ile sınırlı olan bir hadiseye, T.C. Başbakanı Sayın R. Tayip ERDOĞAN’ı katması ise ne kadar usta bir siyasetçi ve kışkırtmacı olduğunu göstermektedir. Türkiye’de kendisini, AB siyasetinin merkezinde gördüğü için, bu seferde AB ve Sayın ERDOĞAN’ı yanına çekiyor. Açıkça görüleceği gibi, Patrik çok ustaca sarf edilmiş sözlerle her zaman olduğu gibi alanını genişletiyor! Bunu, dünyadaki Ortodoks Hristiyanların lideriyim (Ekümenik) derken de yapmaktadır. Patrikhanenin taşınma isteminin AB ile ilgisi yoktur. Unutmayın! Noel Baba Vakfı faaliyetlerinin, AB tarafından 1999 yılında “ÇOK KÜLTÜRLÜLÜĞE” örnek bir proje olduğuna dair konsey kararı vardır. AB’nin bu kararında hiçbir çabamız olmamıştır. T.C. Kültür Bakanlığı önermiş, AB seçmiştir. Biz, bugüne kadar bu kararı hiçbir yerde yayınlatmadık… Yine siyasi bir kurum olmadığımızdan dolayı, doğal olarak T.C. Başbakanlığı ve Sayın R. Tayip ERDOĞAN’a yönelik 15 yıldır olumlu veya olumsuz hiçbir açıklamamız olmamıştır.

Patriğin mantığına bakacak olursak, soru çok açık olacaktır. - Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, Patrikhane’nin taşınması isterken, AB veya Sayın ERDOĞAN mı vardı? Var olan yalnızca, dün ve bugün olduğu gibi Patrikhane’nin ihanet ve entrikalarıdır… Yoksa, Türkiye’de 10 Kasım’da toplantı yapmak Patrikhane’nin dışında kimsenin aklına gelmez…
 
Üst