Ateş Kültü ve Ateş Evleri

KÜLTEGİN

Genel Koordinatör
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
1,731
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Tanrı Dağlarında
Can’ın(ruh’un) vücuttan, ten’den dışarı atılması,

Tanrıya geçiş düşünce ve kavramından

ATEŞ KÜLTÜ doğmuştur. Fakat, hemen söyleyelim ki, Ateş kültü, Ateşe tapmak değil, ateşi,Tanrıya erişmek için bir araç olarak kullanmak demektir.

Gök Kültü :

Tanrı Bïl’inde, Tanrı katında “renksiz, kokusuz , şekilsiz ve hareketsiz” UYU-USUQ*, Tanrısal uyku hâline bulunurlar.

Tanrı Buyruğu ile,

Ateş topu olarak, döne döne yeryüzüne inerler(dinlerde NÛR) ve

Orada, artık yeryüzü kişisi olurlar.

Tanrıdan, eş değerde yeryüzüne inmişlerdir.Aralarında cins renk ayırımı yoktur.. Gök kültü sona ermiştir.

Yeryüzü Kişileri, yönetilme gereksinimi duyarlar

Toplanıp, “forum, kurultay” oluştururlar.

aralarından birini Buğ (bey-ced) seçerler. Bu kişi, halkına

kul-köle gibi hizmetle yükümlüdür.

Ölümünde sonra halk yeniden toplanır(Ateş kültü faslı başla)

Forum-kurultay” oluşturup , onu muhakeme ederler,

Halkına iyi hizmet edip etmediğini tartışırlar(islâm’da musalla taşında, bu kişiyi nasıl bilirsiniz?)

Buğ, eğer halkına iyi hizmet etmişse, bu konuda başarılı ise-

Vücudunun ateşe verilmesi hakkını tanır.

Gerekli odunu halk toplar,

Vücudun ateşe verileceği yere ATEŞ Evi denir.

ATEŞ-EVİ’nde yapılan özel merasimle,

buğ’un vücudu yakılır,

can’ı uçar ve Tanrıya erişir.

Vücudunun külleri, ya da yarı yanık kemikleri, toprak kaplarda saklanır.(örneğin, Etrüsklerde bol sayıda vardır) Ateş Kültü tamamlanmıştır.

Ateş Evleri ve toprak kaplar, Ön-Türklerin varlığını gösteren en büyük elemanlardır.

Bu, ateş kültü merasimleri, pekçok sayıda

Bitig Taşlar’ın içeriğini oluştururlar (KM)

Bu KÜLT,

Hint, ya da Antik Grek kökenli sanılır, tarih ona göre yazılır ve çıkmazlara sapılır. Çeşitli ortamlarda yaptığımız tartışmalarda, özellikle arkeologlar,

‘’ölü yakma’’ geleneğini Ön-Türklere başladığını bilmediklerinden hemen bu kavrama sarılır ve bizi şiddetle(!) eleştirirler.

QURGAN(kurgan)

Ateş kültü gereği olarak ortaya çıkmış olan

OQ halkı mezarlarıdır. Batılılar, Qurgan sözcüğünü KURGAN diye yazarlar,

ATAMAN ve YAZIK sözcükleri ile bunların

Rusça olduğunu sanarlar VE DE araştırmalarını – Rusçanın da içeriğinde bulunduğu – ‘’kuramsal’’ Hint-Avrupa diline göre yaparlar (Hint - Avrupa dili terkedilmiştir- bkz bu adı taşıyan bölüm)...Örneğin, derler ki, HİTİTLER,

Kurgan halkıdırlar, Kurgan sözcüğü de, Rusça yani Hint-Avrupa dili’nden olduğuna göre (bkz H.A.B.),

Hititler Avrupalıdırlar!..(Ord.Prof.E.Akurgal, Anadolu Kültür Tarihi. Tübitak, 1998, Ankara)

Ya da,

Avrupalının– özellikle Almanların – Hitit kökenli olduğu iddia edilir...

Bunu da Almanca’da bulunan bazı Hititçe sözlerin varlığıyla açıklarlar?...Hititçe’nin kökeninde Ön-Türkçe olduğunu bilmeden!..

Bilimsel gerçek şudur ki,(KM)

Qurgan sözcüğü OQ ve URUQUN’un sıkışmasından oluşmuştur.

OQ, bir bölüm Ön-Türk halkının kendine verdiği addır.Öteki bölüm kendini ON(hun) diye adlandırır.

URUQUN ise, mezar demektir,

Oq-Uruqun, yani QURGAN, Oq(kişisi) mezarı anlamını verir..

Qurgan sözü doğduğunda tarihten başlayarak, Rusların ortaya çıkması için

En az 8bin yıl geçmesi gerekir.

Bir kere daha Türkçe bilmenin mutlak bir şart olduğu ortadadır.

* uyu-usuq, günümüzde uyuşuk olmuştur. (ayırımlı bilgi için kitap1A)
 
Üst