Bana Sen Gerek...

BAHAR

Dost Üyeler
Katılım
2 May 2008
Mesajlar
841
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
istanbul
Mevsim hazan...

Nice taze baharlar görmüş şehir.Nice ayrılıklar...Nice kavuşmalar...Hüzün ve sevinç iç içe geçmiş.Boynu bükük,düşen bir yaprak tanesiyim.Ya da yeni tomurcuklanan goncagül yaprağı.Ortasındayım ömrün.Seni düşünüyorum.Bana sen gerek.

Ruhumda garip bir yorgunluk var.Ruh bedenden ağırdır derler,kaldıramıyorum seninle beslediğim ruhumu.İçimdeki buhranın billur düşüncesisin.Öylesine çaresizim,öylesine halsizim ki düşünemiyorum.Düşünceye sen gerek.

Yıldızlar gökyüzünde ışıltılarıyla gülümsüyor.Bedenim gece rüzgarına tutunarak kaldırımlara savrulurken,teselli arıyorum.Nazlı nazlı esiyor rüzgar.Seni hatırlatıyor bana.Saçlarını hep gelin duvağı gibi hayal ederdim.Ne de hoş dans ederdi omuzlarında.Hayallerimle karanlıklara dalıp gidiyorum.Hayallere sen gerek.

Yorgunluk damlayan gözlerimle,kaybolacağım gözlerinde bir parıltıdır aramalıyım.Bir ay eksik gökyüzünde.Gözlerin tamamlayacak ya üzülmüyorum.Parıltısı yüreğimdeki karanlığı aydınlatacak.Aydınlığa sen gerek.

Umut besliyor içimdeki çocuğu.Açgözlü ve saf çocuk.Her defasında daha fazlasını istiyor,doyuramıyorum.Yetinemiyorum sensizlikle.Aç kalacak içimdeki saf çocuk.Kimsesiz,sahipsiz...Bir başına...İçimdeki çocuğa sen gerek.

Aynı saatte,aynı yerdeyim.Sokak köpekleri yerli yersiz havlıyor.Bir bekçi düdüğünün sinir bozucu sesi geliyor aralıklarla...Bahçenin güz çırpınışını görünce hüzün dolup taşıyor ciğerlerime.Ağacın yaprakları sararmaya yüz tutmuş.Güller son vakitlerini geçiriyor.Ölüm gelip çalıyor kapını,istesende istemesende.Yaşama sen gerek.

Eylül apartmanı yazıyor gösterişsiz tabelada.Son ada vapuruna yetişmek için acele etmek gibi...Gözlerim şeytanla işbirliği yaparak acele ediyor.Pencerende bir umut beklentisindeyim."Ah perde aralansa da görsem gül yüzünü!" diyorum titreyen sesimle...Umuda sen gerek.

Aralanıyor perde.Gözlerim nemleniyor...Kalbimin çarpıntısı göğsümü parçalayacak sanki.Karşımda hayranı olduğum ela gözler.Bakışınla ısındığım halde titriyorum.Kapıyı işaret ediyorum titreyen ellerimle."Bekle,gelmeye çalışacağım"diyorsun.Beklentilere sen gerek.

Zaman geçmek bilmiyor.Müttefik olan saniye ve dakikalara savaş açıyorum.Tükeneceğimi hissediyorum onlarla birlikte.Binanın kapısı aralanıyor.Dağınık saçların yine kalender meşrep hallerine bürünüyor.Sağa sola savruluyorlar.Üzerindeki alelacele sırtına geçirdiğin eski hırkanın,rengi solmuş pijamalarının pahalı kumaşlardan yapılmış olduğunu sanıyorum.Öylesine sarhoşum ki varlığınla.Gözlerim öylesine bağlanmış ki.Gerçekten uzak...Sarhoşluğuma sen gerek.

Sevdamdan bir parça vermek istiyorum hasretle.Sevdamdan kopardığım parçaları ellerine tutuşturmalıyım.Dilim dönmüyor,anlatamıyorum.Gözlerimiz sevişiyor gece karanlığına aldırmayarak."Seni çok özledim" diyorum.Hasrete sen gerek.

Ellerimi ellerinin arasına alıyorsun.Yazmaktan ve sigara tutmaktan rengini kaybetmiş ellerim.Oysa senin ellerin o kadar narin ki.Küfrediyorum ellerimin çirkinliklerine.Başını çeviriyorsun,yanakların utangaçlığına bürünmüş.Pencerede kimse olup olmadığına bakıp:"Gidelim" diyorsun.Elimi elinden ayırmayarak sahil yoluna doğru yol alıyoruz.Boyut atlayıp farklı alemlere dalıyorum ışık hızıyla.Uzayın derin çıkmazında sevdamın ertesindeyim.Uyanmak istemediğim bir rüyanın içindeyim.Yanımdasın...Sıcaklığınla...Yol boyunca Yunus Emre`nin şiirinden dizeler mırıldanıyorum.Senin için ezberlemiştim hani."Aşkın aldı benden beni / Bana seni gerek seni / Ben yanarım dün`ü günü / bana seni gerek seni"...Soluğum kesilinceye kadar yineliyorum mısraları ardı ardına:"Aşkın şarabından içem / Mecnun olup dağa düşem / Sensin dünü gün endişem / Bana seni gerek seni"...Sessizce dinleyip,her dizenin bitiminde daha sıkı tutuyorsun elimi.Yollar tükeniyor.Yolcularsa tükenmez duyguların karaladığı müsvedde yığınlarda saklı.Banklardan birine oturuyoruz Ninni tadında geliyor artık rüzgarın sesi.Sen varken gece lambasının ışığı sönük kalıyor.Kalbinin atış seslerini duymak...Sessizliğinden yakındığım kalbimde öyle hararetli çığlıkların kopmasına neden oluyor ki...Saf mutluluk...Kötü duygulardan
arındırılmış...

Susuşlarımızdaki duygu fırtınasını gökyüzünde buluyoruz.Cassiopea`nın küçük elmaslarını seyre dalıyorsun.Bense Pegasus`un minik incilerini.Sonra buluşuyor gözlerimiz aynı noktada.Polaris`in koyu karanlığında ender pırlantalar keşfediyoruz.Yıldız kayıyor,uzaklarda bir yerlerde."Dilek tut" diyorum çocukça inanışların heyecanıyla.Gözlerini kapayıp,dilek tutuyorsun.Bense yine aynı cümlenin rengindeyim.Cümlemdeki kayıp öznem yanımda nefes alıp verirken içimdeki çocuğu besliyorum hala.Gözlerimi kapayıp:"Bana sen gerek"diyorum.

Göz pınarlarım isyan ediyor.Yanaklarımdan sel olup akıyor sular.Kafamı çevirip,bankın boş tarafında biraz önce yanımda duran hayalini arıyorum.Hayalin bile beni terketti.Sahipsizim içimdeki çocuk gibi.Öylesine yalnızım ki.Ayağa kalkıp denizin asi karaltısına bakıyorum.Göz alabildiğince uzanıp gidiyor ötelere.Çekiciliğiyle...Dayanamıyorum sensizliğe...Dilimde son mısralar..."Aşkın aşıklar öldürür / Aşk denizine daldırır / Tecelli ile doldurur / Bana seni gerek seni".Bırakıyorum kendimi boğazın serin sularına...

Örsan Akgül
 
Üst