Batağa Düşen, ENGEREKon YALANI’na Sarılıyorlar...

Seyyan Uzunoğlu

Onursal Üye
Katılım
24 Şub 2009
Mesajlar
194
Tepkime puanı
0
Puanları
0
BATAĞA DÜŞEN, ENGEREKon YALANI’na SARILIYOR...


Evet değerli okurlarım. KKTC’nin Başbakanı Sn. Soyer DE, 2 yıldır ortada dolaşan ancak kendisinin şimdi fark ettiği ve ‘son çare’ olarak gördüğü ‘ENGEREKon’ yalanına sarılmakta! Bazı malumlar gibi! CB Sn. Talat; ruhani lideri olduğu CTP ve başkanı Sn. Soyer’in KKTC’nin başına; devleti yıkmak maksadıyla kasıtla getirilmiş olduklarını ne bilmeyen kalmıştır; ne de bu artık bir muammadır! Dolayısıyla, kondurulmuş oldukları saltanata sımsıkı sarılabilmek; efendilerinin emirlerini yerine getirebilmek için ellerinden geleni ardlarına koymayacaklardır. Alışan can durmaz derler; hem de böyle bir saltanatı bırakmak, kaybetmek kolay olmaz! Ve tabii, bu güne dek sürdürdükleri saltanatın da; efendim mitinglerinde, karma etkinliklerinde ve Kıbrıslı bir millet yaratabilmek için kurulmuş onca dernek v.s.’ye harcanmış onca dolar ve avroların karşılığında her ne pahasına olursa olsun varılması gereken bir hedef; ucunda kırılması, iptali imkansız bir kontrat ve aksi halde ödenecek büyük, hem de çok büyük de bedeller olmalı! Emperyaller ahmak değil. Çünkü gerek Amerika olsun; Londra veya diğer AB ülkelerinin merkezlerinde olsun; milyonlarca işsiz, evsiz iinsan sokaklarda, kiliselerde ve parklarda mukavva kutular içerisinde yaşam sürdürüyorken; Kıbrıs Türklerine milyonlarca dolar, avro harcamak boşuna mı; hibe mi, yoksa bahşiş mi zannediyorsunuz? Yoksa kendi ülkelerinde onca aç insan dururken; bizi sevdiklerinden mi onca masraf, ha? Bunlar kaz gelecek yerden tavuğu acımamakta. Çünkü gerek eğittikleri, gerek beyinlerini yıkadıkları; mankurtlaştırdıkları işbirlikçiler vasıtasıyla kandırdıkları veya satın aldıkları zavallılar sayesinde; birkaç yüz milyon dolar, birkaç yüz milyon avro karşılığında KIBRIS ADASI’na sahip olacaklar

Derler ya her şeyin bir karşılığı; bir bedeli var diye... Ve haliyle, Sn. Talat’ın, Sn. Soyer’in, yoldaşlarının ve bir Kıbrıslı millet yaratmak için karma etkinlikler, karma gemi gezileri ve daha birçok ‘safsata’ work-shopları organize eden piyonların da yerine getirmeleri gereken görevleri; aksi halde ödeyecek bedelleri mutlak ki vardır! Dolayısıyla ‘Bedava geldi AB’dan, affeylesin Yaradan’ dedikleri o paralar ÖDÜNÇTÜR yoldaşlar, ÖDÜNÇ!!! Hem de ne tür geri ödeme koşullarıyla; bir bilseler!!! Ne ise, yakında onu da öğrenirler...

Evet. Kıbrıs Türk halkının güvenini kaybetmekle bugün yaşamakta oldukları ‘düşüş’, ‘yıkım’ veya ‘şok’ diyelim; Talat-CTP ikilisinin iktidara getirildikleri günden bu güne; uygulamakta oldukları yeşil terör, veya mavi fark etmez, yolsuzluk, partizanlık, yalan-dolan, adam kayırma v.s., v.s’den bıkmış usanmış halkın; devletine, egemenliğine sahip çıkmaktan başka çaresi olmadığına kanaat getirmiş ve Ulusal çizgideki partilere yönelmelerinden paniklemiş Sn. Soyer’i; son bir çare olarak ENGEREK-on yalanına sarılmaya zorlamıştır... Ancak, ne derler? Yalancının mumu yatsıya kadar yanar” derler. İşte Sn. Soyer’in de ‘ENGEREK-on’ can simidi’ni, Yeni VOLKAN Gazetesi Genel Koordinatörü Aydın AKKURT arkadaşımız ve Değerli Araştırmacı Yazar arkadaşımız Sabahattin İSMAİL yedi yerinden patlatmış; ve, bu patlamış can simidi yüzemiyor, artık batağa batmış!!! Ve, haliyle ne Sn. Soyer’i; ne Sn. Talat’ı veya yoldaşlarını kurtarması imkansız!...

Şimdi sürmekte olduğu saltanatının artık sonuna geldiğine kanaat getirmiş ve 19 Nisan Genel Seçim neticelerinin kendileri için hiç te parlak olmayacağını sezerek panikleyen Sn. Talat da çıkmazda ve ne yalana sarılacağını şaşırarak: “Seçimden çıkacak yapının, Kıbrıs sorunu’na müdahalesi ahlak dışıdır” diyor! Acaba Sn. Talat, Kurucu Cumhurbaşkanımız Sn. R.R. Denktaş’ı; kimin veya kimlerin talimatlarıyla olmuşsa olsun, fark etmez; etkisiz kılması mı ahlaklıydı? Halkını yalan dolan vaatlerle cennet diye cehennem ateşine sürüklemesi mi ahlaklıydı? CB olduğu devleti tanıtmak istememek mi; makamını ve Anayasasını istismar etmek mi; yalan yere yemin vermek mi; efendim, bütünlüğünü koruması gereken vatanın topraklarını düşmana peşkeş çekmek mi; sorumlu olduğu halkını ikiye bölmek mi; halkını hiçe saymak, halkının ne istediğini kaale almamak, halkına sürekli yalan söylemek mi ahlaklıdır, ha? Bunları daha çoook uzatabiliriz de, ne ise.. Bilmeyen kalmamıştır zaten..

Sn. Talat’ın demokrasiyi de, KKTC Anayasası’nı ve Uluslararası Yasaları da çiğnemesi ve kendini yasalardan da üstün sayması; hatta ve hatta Tanrı gibi görmeye başlaması; ve üstelik kendi ve partisinin yıllardan beri ahlakdışı icraatlarını unutarak; böyle zavallı bir müdafaaya soyunması sadece ahlak kurallarına aykırı olmakla da kalmaz; utanmazlığın da, hipokritliğin de dik alasıdır; daniskasıdır başka başka ve daha da katı sıfatlar yanında... Ancak onlara ödeyecekleri en büyük cereme; en büyük FATURA; istismar ettikleri Kıbrıs Türk halkından ve 19 Nisan seçim sandıklarından gelecektir... Muhasebe defterlerine önce bunu yazsınlar bari!!!
 
Üst