Batı Trakya AB Dışında Mı?

Bugün Batı Trakya’ya ile sayfayı açmak istedim. Daha sonra sözü etrafında tartışma çıkan adadaki “Birleşmiş Milletler Barış Gücüne” getireceğim. Çünkü Yunanistan güya Avrupa Birliği’nde. AB kaynaklarını ve yetkilerini tepe tepe kullanmaktadır. Ama kendisinin başkalarından istediğini kendisi , sınırları içinde kalan “Batı Trakya Türkünden “ esirgemektedir. İnsan haklarını çiğnemektedir. Ulus kimliğine hakaret etmekte, Lozan’da güven altına alınan azınlık haklarına saygı duymamaktadır. Buna aldıran olmamaktadır. Türkiye’den bir çöpün hesabını soran AB yetkilileri ve ülkeleri, Yunan Tanrıçalarına hesap sormamaktadırlar.

Batı Trakya’ya 1963 Kıbrıs olaylarından 5 ay önce gittiğimi anımsıyorum.Oradan Rodos’a da geçtiğimizi ve oradaki manzaranın da farklı olmadığını unutmadım. Türkler,bizlerle konuşmaktan,bir arada bulunmaktan rahatsızdılar. Sadece bir fırıncı,kapıları kapatarak ve bizeri arkada olan evine alarak konuşabildi. Eğitiminde yapılan ayrıcalığı, darbeleri, kendi aralarında mal satışı yapılamamasını, yetişkin kızların Yunan gençleri ile evlenmeleri için baskı yapıldığını,bunun için “Karşıya” (Yani Türkiye’ye kaçırdıklarını) yana yakıla anlatmışlardı. Bu elbette yıllarca önce idi ve Kıbrıs’taki “Enosis darbeleri” birbirini kovalarken Batı Trakya ve adalardaki Türklerin durumlarının daha da kötüye gittiğini tahmin edebiliyorduk.Eriyorlardı;eritiliyorlardı.

Geçenlerde bir dost anlattı: ” Istanbu’daki Turist Acenteleri, kısa süreli Turizm paketleri ile Yunanistan’a taşıyor isteyenleri. Başka bir dostun teşviki ile bizler de listeye dahil olduk. Batı Trakya’ya da gittik.Orada gördüklerim beni hayrete düşürdü. Gelip geçtiğimiz Yunan kent ve köylerinin refah içinde oldukları bir bakışta anlaşılıyordu.Oysa Batı Trakya bir yıkıntı içinde idi. Halkın ezikliği, insanlardan kaçmaları,o perişan hâlleri içimizi yaktı. Nerede ise yok olmak üzere bu bölgeye kapatılmışlar ...Gizlice konuşuyorlar ve çektikleri azabı anlatıyorlar. AB ülkesi Yunanistan bunu yaparken, AB örgütünün ne yaptığını soruyorsanız alacağınız yanıttan ağzınız bir karış açık kalacaktır. AB Batı Trakya Türkünü ne arar ne de sorar...”

İşte AB ve Yunan oyununa gelecek olan Kıbrıs Türkünün geleceği...Mavi beyaz Yunan ve mavi beyaz AB bayrakları altında Ruma yama olmak ve yıllar içinde erimek, göç etmek tek çıkar yol olacaktır...Bağımsızlıktan esarete veya göç yollarını tıkamaya...Avrupalı başını döndürüp bakmayacaktır Kıbrıs Türk Halkının çektiklerine engel olabilmek için...Şimdiki gibi aldatmaca oyunlarla oyalanmamızı garanti edecekler...

Yalansa gidip Barı Trakya Türkünün hâlini görünüz derim...


BM BARIŞ GÜCÜNE GEREK YOK

20 Temmuz 1974’den hemen sonra BM Barış Gücü, Türk Gücü ile sürekli çatışma aramış ve kamplaşmaya özen göstermişti. Bu ödenekli turistler ordusuna 46 yıl sonra artık gereksinim kalmadı...Güle güle. 1974’de Türk Ordusu adaya ayak basınca katliama, kurşuna dizme veya canlı canlı toprağa gömme son buldu. Tüm adaya barış geldi.KKTC kanadı artık BM Barış Gücüne gereksinim kalmadığını açıklamıştı.Hatta KKTC’de faaliyet göstermemesini karara bağlamıştı.

Oysa Kıbrıs Rumu, BM’yi kalkan olarak kullanmak için adada kalmasına destek oldu.Türke karşı “Devlet benim rolünü” oynadı.Ancak şimdi 2009 yılında bizim dışımızda da bunu ileir sürenler çıktı.

ABD’nin Lefkoşa Büyükelçisi Frank Urbancic, “Adada, Birleşmiş Milletlerin Kıbrıs’taki Barış Gücü’nün (UNFICYP) varlığına ihtiyaç yoktur” dedi.
Lefkoşa’daki Kıbrıs Uluslararası Fuarı’ndaki ABD pavyonunda bir basın toplantısı düzenleyen Büyükelçi Urbancic, UNFICYP’in görevinin her altı ayda bir yenilendiğini, şimdi de yenilendiğini, geçen Aralık ayında olduğu gibi şimdi de bunda bir olağanüstülük bulunmadığını söyledi.

ABD Büyükelçisi Frank Urbancic, “Yapmaya çalıştığım aradaki bağlantıyı koparmak. İkisi arasında hiçbir bağlantı yok. Kıbrıs Avrupa Birliği’nin bir üyesidir ve bundan başka değişiklik seçeneği yoktur” şeklinde konuştu.

Öte yandan Kıbrıs( Rum) Cumhuriyeti sözcüleri, İngiltere ve ABD’nin Kıbrıs’taki BM Barış Gücünün varlığı konusunun Kıbrıs’taki doğrudan müzakerelerin ilerlemesine bağlama girişimini şantaj olarak telaffuz ederek BM nezdinde şiddetle protesto etti.Çünkü Rum ve Yunanlının anlaşmaya niyeti yok. Amaç Türkü masada tutmak ve sürekli olarak Türkiye’yi anlaşmazlıkla suçlamaktır. Rum lider Hristofyas BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışması Alexander Downer’e konuyla ilgili bir mektup gönderdi. Aynı kaynaklara göre, Rumlar BM Barış Gücünün görev süresinin yenilenmemesi şantajıyla karşı karşıya olmasına rağmen mücadele verdiği ve bunun devam etmesi halinde tavırlarının daha sert olacağını açıkladılar.Rumlar BM Barış Gücü’nü ,Türk Ortdusunun varlığını isitsmar aygıtı olarak kullanmayı sürdürmek istemektedirler.

Öte yandan da kendisinin AB Üyesi olduğunu ileri sürerek Türk Ordusunun Garanti Antlaşmasını kullanarak adada kalmasına bile karşı çıkarak politika yapmaktadır.Bunun önünü almak ve artık BM Barış Gücü’nün görevine son vermek gerekmektedir. BM yangın içinde olan öteki ülkelere yardım etmelidir. Burada iki devlet, Türk Ordusu sayesinde barış içinde yanyana yaşayacağını kanıtlamıştır.

Cevap: Batı Trakya AB Dışında Mı?

Batı trakya Türk'ünün orada yaşaması için onların şartıyla ismini değiştirecek soyunu değiştirecek ancak öyle yaşayacak demişlerdi ve ancak öyle tutundu orda Türk soydaşlarımız. Burayıda aynı yapmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Ama yapamıyacaklar.Kıbrıs Türk'ü boyun eğmeyecek!!!