Bayrak Radyo Televizyon Kurumu

Kamil Özkaloğlu

Onursal Üye
Katılım
6 Ara 2008
Mesajlar
359
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Bayrak Radyo Televizyon Kurumu

Geçtiğimiz gün CTP’nin yayın organı gazetede BRTK’nun günümüzdeki yönetimini konu alan bir makale takıldı gözümüze…

BRTK’na yeni atanan Kurum Yönetim Kurulu Başkanı ile yapılan bir söyleşi konu ediliyordu…

Soru-Cevap bölümüne geçilmeden, köşe yazarı;
“Çalışanlara hakaret ediliyor, askeri rejim yaratılmaya çalışılıyor, çok ağır bir şekilde partizanlık yapılıyor…”.

“Özellikle TV programlarına konuk olarak en çok UBP’liler davet ediliyor,”


Gibi doğruluğu tartışılır yorum ve iddialarda bulunuldu…

Öncelikle, BRTK hakkında, hiçbir zaman unutulmaması gereken şu yalın gerçeği vurgulamak zorundayız;
BRTK kesinlikle, Kıbrıs Türk Halkının Kurtuluş mücadelesinde canlarını, kanlarını ortaya koyarak vahşi Rum saldırılarına karşı direniş göstermiş olan TMT mensupları ile Kıbrıs Türk Mücahitlerinin malıdır…

Bugün özellikle CTP’nin,
“BRTK Kıbrıs Türk halkının en zor günlerinde kuruldu, Kıbrıs Türk halkının sesidir”

“BRT tüm toplumun malıdır ve her görüşe açık olmalıdır.”

Gibi iddiaların arkasına saklanma hakkı da yoktur...

CTP ve yayın organının partizan kalemleri, önce kendi dönemlerinde BRTK’nu nasıl yönettiklerini hatırlamalıdırlar…

O, 5 yılı aşkın sürede, CTP yönetimindeki, BRTK’nun partizanca faşist yönetimini Kıbrıs Türk Halkı unutmamıştır…

O, 5 yılı aşkın sürede, CTP yönetimindeki TV ve radyo programlarında, Kıbrıs Türk Halkını ve Kıbrıs Türklerinin varlık nedeni olan TMT mücadelesini karalama kampanyası sürdürdüklerini Kıbrıs Türk Halkı unutmamıştır…

O, 5 yılı aşkın sürede, CTP yönetimindeki BRTK’nun; “DUVARIMIZ” gibi, ahlaksızca iddialar içeren, TMT’yi ve Kıbrıs Türk Halkını karalayıp küçük düşürmeyi hedefleyen hayasızca hazırlanmış bir Belgeseli(!) defalarca TV ekranlarında yayınladığını Kıbrıs Türk Halkı unutmamıştır...

Bugünkü BRTK yönetimini CTP’nin ve organlarının partizanlıkla suçlama hakkı asla olamaz…

Kaldı ki bugün BRTK’nun sürdürdüğü sürekli programlarının önemli bir bölümünün CTP’li sunuculara ait olduğu açıktır…

Böyle adil bir yönetime, CTP İktidarı döneminde rastlanmamıştır…

BRTK yönetimleri arasında en çok partizanlık yapan ve aslında bunun için utanılması gereken tek yönetim; CTP dönemi yönetimleridir…

O Yönetim dönemlerinde BRTK adeta CTP’nin Yayın Organı haline getirilmişti…

Bugün CTP’nin yapmağa çalıştığı;
“YAVUZ HIRSIZ EV SAHİBİNİ BASTIRIR”

Atasözünü çağrıştırmaktadır…

Şimdi gelelim yeni atanan BRTK Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Darbaz’a…

Mehmet Darbaz 1994’lü yıllarda da BRTK Yönetim Kurulu’nda görev yapmıştı. Yanılmıyorsam azılı UBP karşıtı, CTP Politikalarının hummalı savunucusu KTAMS temsilcisi olarak…

Bugün nasıl olmuşsa böyle önemli bir göreve atanacak kadar UBP’li oluvermiş…

UBP’li olmuş ama ilk aklına gelende koşa koşa, CTP Yayın Organına gitmiş ve UBP’li BRTK Müdürünü bombardımana tutmuş…

UBP’li olmuş ama uyduruk bahanelere rağbet ederek BRTK’nun UBP’li Müdürünün, UBP Partizanlığı yapıldığını ilan etmiş CTP’nin yayın organında…

Aslında bunun anlamı; açıkça UBP politikalarına saldırıdır…

Tüm bunlar da gösteriyor ki; Mehmet Darbaz öyle UBP’li falan olamamış.

Hâlâ eski kafesinde ötüyor…

Peki, Mehmet Darbaz’ı kim tayin etmiş?

UBP’nin Başkanı, UBP iktidarının Başbakanı,
İrsen Küçük Bey tayin etmiş…

Tüm bunlardan anlaşılıyor ki; İrsen Küçük’ün gerçek UBP’li BRTK Müdürü ile bir derdi var…

Tüm bunlar, yılların UBP’sinin bu son dönemlerde ne hallere düşürüldüğünün göstergesidir…

2009 yılına dönelim.

UBP, 26 milletvekili ile iktidar olmuş ve hükümetini kurmuştur…

UBP’nin güven oylaması için 26 milletvekilinin tümüne ihtiyacı vardır.

Oylama günü geldiğinde; Meclis toplantısını 2 milletvekilinin boykot ettiği görülüyor. Ne yazık ki yılların UBP’si Güvenoyu alabilmek için anımsadığım kadarıyla CTP ve DP’nin oylarına muhtaç olmuştu. Bu 2 milletvekilinin boykotu, o günlerde, hayallerindeki sandalyeye sahip olabilmek için UBP’ye şantaj olarak gerçekleştirdiği şayiaları ayyuka çıkmıştı…

Gün geldi, o iki boykotçu milletvekilinden biri, en zor gününde boykot ettiği UBP’ye Başkan, iktidara da Başbakan oluvermiş…

Bugün ülke kaosa sürüklenmiş, halk zaruret içinde bitap düşmüş, çıkış yolu arıyor.

İktidarın Başbakanının ise bir tek derdi var.

Yeniden Parti Başkanı ve Başbakan olabilmek…

İşte o yılların Ulusalcı çizgideki UBP’si bugün böyle bir durumdadır…

Bu Başbakan yönetimindeki UBP’nin “KKTC’yi biz kurduk, biz yaşatacağız” iddiaları da artık inandırıcı olmaktan çok uzak…

Şimdi UBP, KKTC’yi tasfiye etmeyi hedefleyen, KKTC yönetimi ile asla temas dahi kurmayan AB’nin savunucusu olmuş. AB’den yardım ve iane bekler duruma düşmüş…

Ne diyelim? YAZIKLAR OLSUN…
.....
Birisine soruyorlar; “Milli günlerde olsun niye evinize bayraklarımızı asmıyorsunuz?” eğer, “İşi gücü bırakıp Bayrakla mı uğraşacağım” yanıtını alırsanız o birisinden ümidi kesmek gerek...


Kamil Özkaloğlu
07 Temmuz 2012
 
Son düzenleme:
Üst