Belgeyi Jöleli mi sızdırdı Havadis'e ?

Alihan Pehlivan

Onursal Üye
Katılım
28 Eki 2010
Mesajlar
526
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Belgeyi Jöleli mi sızdırdı Havadis'e ?

Tamda CTP kurultayı iki adaylı kıyasıya bir yarışa dönecek derken biranda bizim jöleli de ortaya çıkmaz mı? Şimdi bütün dengeler alt-üst oldu CTP içinde.

Önce televizyona çıkıp “seçimlerden sonra helva araştırma komitesi kuracağız” dedi. Sonra komite kurdurup rapor hazırlattı. Hazırlanan Rapor Havadis Gazetesinde yayınlandı.

Raporun yayınlanması ile birlikte gelenekçi-yenilikçi kavgası başladı. İş Dinozorlara kadar uzandı. Sonra genç-yaşlı kavgası başladı. Derken Mehmet Çağlar’ın adaylığı ortaya çıktı. Sonra bizim jöleli BRT ekranlarından ilk sinyalini verdi ve “eğer bütünleştirici olmazsa kurultayda Özkan Beyin karşısına bir başka aday çıkabilir” dedi.

29 Ekim gibi tarihi bir günde bir baktık ki Havadis Gazetesinin Manşetinde Asım Akansoy genel başkanlığına adaylığını açıklıyor! Nasıl iş ama..

Farkında mısınız? Alo Beşir olayı ile birlikte Havadis Gazetesi neredeyse Güneş gazetesinin bile yapmaya cesaret edemediği muhalefeti yaptı şu son günlerde. Zam konusu, Toma konusu, polis terfileri hemen hepsinde yeni hükümete “çaktı” deyim yerindeyse. Sonra CTP içinde yaşanan kargaşayı bir güzel sayfalarına taşıdı. Şimdi de Genel Sekreterin adaylığını kamuoyunu lanse etti.

Benim içim mi çok fesat yoksa yazdıklarım sizinde tuhafınıza gitmedi mi? Buraya kadar yazdıklarımı alt alta koyunca ortaya şu soru çıkmıyor mu? Acaba hazırlanan helva raporunu Havadis Gazetesine jöleli mi sızdırdı? Keza daha önce de “milliyetçilerin Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportlarını” yine bizim jöleli sızdırmamış mıydı? Testi delik bir kere ya ha bire sızdırıyor işte…

29 Ekim Töreninde DİREN’di.

Dün 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı törenleri için Dr. Fazıl Küçük Bulvarı üzerindeki yerimiz aldık ve törenlerin başlamasını beklemeye başladık. Çoluk çocuk törenlerin başlamasını beklerken “şeytan” bir kez daha “gör” dedi ve bir ayrıntıya takıldım.

İstiklal marşının okunmasının ardından Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı İsmail Serdar Savaş’ın tören birliklerini denetledi ve halkın bayramını kutladı.

Bindikleri araçtan inerken Büyükelçi Akça, Komutan Savaş’ın kulağına bir şeyler fısıldadı. Komutan Savaş araçtan indikten sonra yaverine bir şeyler fısıldadı, yaverde alanda görevli sivil polislere bir şeyler fısıldadı. Sonra polisler protokolün karşısında yer alan pankartın yanına gidip geri geldiler. Belli ki üzerinde ““Nice 90 yıllara Diren T.C.” pankartı rahatsızlık yarattı. Ancak suç unsuru teşkil etmediğinden tören boyunca protokolün tam karşısında asılı kalmaya devam etti. Bizim kameraman arkadaşlar görüntüleri çekmişler, anı anına her şey gözüküyor. Dünkü törenlere sizin anlayacağınız İstanbul Taksim Gezi Parkı Direnişi damgasını vurdu.

Bizim Marmarayımız ne olacak?

AK Partili son 10 yılda Türkiye’de değişimin gelişimin dik alası yaşandı. Allahı var olmaz denenen, hayal denen şeyler bir bir gerçekleşti. Dünde iki kıta deniz altından raylar ile birleşti. 153 yıllık bir düşünce gerçekleşti.

Düşünüyorum da bizim büyük projelerimiz ne diye?

BİRİNCİSİ: 13. Maaşları gününde verebilmek,
İKİNCİSİ: Narenciye bedellerinin ödenmesi,
ÜÇÜNCÜSÜ: Doğrudan gelir desteğini ödeyebilmek,
DÖRDÜNCÜSÜ: Süt paralarını zamanında ödeyebilmek
BEŞİNCİSİ: Okullara öğrenci taşıyan otobüslerin paralarının gününde ödenmesi,
YEDİNCİSİ: Devlete iş yapan müteahhitlerin alacaklarının gününde ödenmesi
SEKİZİNCİSİ: Çocukların burs paralarının gününde ödenmesi,
DOKUZUNCUSU: Öğretmenlerin hazırlık ödeneklerinin ödenmesi,
ONUNCUSU: Turizmcilerin ve acentelerin teşviklerinin gününde ödenmesi,
İşte bu büyük projelerde bizim büyük hayallerimiz, gününde gerçekleştirebilirsek ne ala...

Derviş EROĞLU: Dünkü törenler geçişi sırasında protokolün bayramını kutladınız ama halkın olduğu tribünü es geçtiniz. Dalgınlığına geldi her halde.

Halil İbrahim AKÇA: Polis her ne kadar askere bağlı da olsa dokunabileceği şeyler var dokunamayacağı şeyler var. Ablamıza tören boyunca DİREN’mek zorunda kaldınız sizde.

Seyyan UZUNOĞLU: Uzun zaman sonra sizi yeniden görmek güzel oldu. Gerçi çok yakınızda değildim ama fotoğraftan gördüğüm kadarı ile sağlığınız sıhhatiniz gayet yerinde.

Özkan YORGANCIOĞLU: Bence dünkü açıklamadan sonra derin bir nefes alabilirsiniz. Çünkü dengeler bir kez daha sizden yöne dönmüş durumda.

Mehmet ÇAĞLAR: Gördüğünüz gibi başka isteklilerde ortaya çıktı. İşi sıkı tutmakta fayda var. Zira işiniz bu saatten sonra artık daha zor.

Asım AKANSOY: Herkese sürprizmiş gibi gelse bile ben sizin aday olacağınızı günler öncesinden söylemiştim. Acaba ruh ikiziniz ben miyim?

Ferdi Sabit SOYER: Hani ya kimse aday çıkmayacaktı kurultayda. Biraz daha ciğerci Ahmet bile adaylığını koyacak neredeyse. Bence çok vakit kaybetmeden şu adaylık işini bir kez daha düşünün çünkü bu son istasyon olabilir sizin içinde.

Sunat ATUN: Biz sözümüzden dönmeyiz, dönenler düşünsün bir kere. Duruşumuz da hep net olmuştur, bir öyle bir böyle olmadık çok şükürler olsun ki.

Ali Özmen SAFA: Geçen gece bir polis memurun telefonda size söylediklerinden sonra mı karar kıldınız bu memleket adam olmaz diye. Polis bile vatandaşına böyle konuşursa diğerlerini hiç yadırgamamak lazım.

Ahmet ZAİM: Komiserim kulaklarımla duymasam Ali Beyi arayın bir polis memuru değil de bir mafyanın tahsildarı zannederdim. Konuşma üzerine hizmet içi eğitimi yeniden gündeme almak lazım.

Zorlu TÖRE: Yaptığınız açıklamalar CTP içinde her geçen gün daha derin yaralar açmaya başladı. Böyle devam ederseniz çok yakında CTP içinden birileri patlayacak bize göre.

Temel BULUT: Son anda gazete işinden vaaz geçme kararı almışsınız. Eee onca işe alınanlar bu işe bel bağlayanlar ne olacak?

Mesut GÜNSEV: Telefonu yine kaybetmişsiniz. Cep telefonundan sonra en büyük icat kaybolmayan cep telefonu olacak her halde sizin için.

İrsen KÜÇÜK: Dün sizin bahçeye şöyle bir baktım, kışlıkları tam olarak ekmemişsiniz. Vakit geçmeden ekmeniz gerekiyor. Zira geç olmadan kış sebzelerini ekmeniz gerekiyor.

Ferda EKİNCİ: Belediyeler konusunda ciddi haberler yapmaya başladınız. Hayırdır birden bire nereden geldi bu yerel yönetimler aşkı.

Okyay SADIKOĞLU: Doğum gününüz kutlu ve mutlu olsun. Dün gün boyunca çeşitli doğum günü sürprizleri yaşamışsınız ne mutlu size.

Ahmet Melih KARAVELİOĞLU: 29 Ekim gibi güzel bir günde doğan kızınızın yeni yaşı kutlu ve mutlu olsun. Zaman su gibi akıyor değil mi? Daha düne kadar küçücüktü şimdi koskocaman kız oluverdi.

Özmen BİRİNCİ: TDP Lefkoşa ilçe başkanlığınız hayırlı ve uğurlu olsun. Zor bir dönemde yine zor bir görev sizi bekliyor.

Memduh ÇETO: Zor günlerde Lefkoşa ilçesini sırtlamasını bildiniz. Şimdi hedefiniz genel sekreterlik. Yavaş yavaş siyasette yukarı doğru tırmanıyorsunuz.

Özel KADIOĞLU: Gazeteci bir dostumuzla mahkemelerde davalaşıyormuşsunuz. Dövmediğiniz halde sizden dövdü diye şikayetçi mi olmuş bizim genç gazeteci.

Barış TİLKİ: Son birkaç yıldır verilmeyen şoför okulu izinleri verilmeye başlanmış. Daha durun bakalım neler neler göreceksiniz.

GÜNÜN SÖZÜ
“Bağnazlığı, cehaleti reddeden, çağdaş temel değerlere sahip, kendisine güvenen bireylerden oluşan bir ulus yaratmayı amaçlayan cumhuriyet, ulusun kendi kaderini belirleme sorumluluğunu üstlenmesini sağlamıştır”
KTBK’dan Yüzbaşı Adem Savaş

BİZİM TEMEL
Temel'e sormuşlar,
- Evli kadın ile dul kadın arasında ne fark vardur?
- Dul kadın kocasının nerede olduğuni piliy, evli kadın pilmiy.

 
Üst