Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
BIKTK ARTIK SİYASETTE HEP BİLDİK SÖZLERİN KONUŞULMASINDAN !
Tüm siyasetçiler her gün aynı şeyleri tekrarlıyorlar. Gerek Türkiye’de, gerekse KKTC’de. İktidar olanlar da olmayanlarda hep aynı sözleri tekrarlayıp, çözüm üretmeden ahkam kesiyorlar.
Nedir bu bildik sözler? Son yıllarda Türkiye’nin başını en çok ağrıtan iki olay var. Birincisi PKK, ikincisi ise Kıbrıs sorunu!
PKK konusunda yıllardır Türkiye hep aynı tehditleri savuruyor. Bu bir vahşettir! Bunu yapanları cezasız bırakmayacağız! Şehitler ölmez vatan bölünmez! Bıçak kemiğe dayandı! Gerçi bu söz henüz çok yeni! Buna tekrar diyemeyiz!
Evet, bu sözleri yıllardır dinliyoruz fakat PKK terörünü bir türlü sonlandıramıyoruz. Bu sözleri sarf ederken bir yandan da, PKK’ya taviz veriyoruz da ondan sonlandıramıyoruz. Bölücü başıyla görüşmeler yapıyoruz! PKK ile gizli resmi görüşmeler yapıyoruz! Şehitlerimizin arkasından ağıt yakarken, büyük büyük sözler verirken, PKK ve Siyasi uzantısının özerklik ilan etmesine göz yumuyoruz! PKK sorununu “Kürt sorunu” olarak gösterip, sanki doğuda demokrasi yokmuş gibi, “Bu sorunu demokratik yolla çözeceğimizi” ilan ediyoruz ve doğunun bölünmesine gidecek olan yolun önünde ki taşları temizliyoruz.
Peki, PKK ne yapıyor bu durumda, dağdan şehre inip, artık şehirlerde can almaya, Selahattin Demirtaş’ın talimatlarını uygulamaya başlıyor. Ne acıdır ki Doğunun bölünmesine giden süreç sona yaklaşmıştır.
Şehitler ölmez, vatan bölünmez diye, diye şehitlerimizin kanını yerde bırakan anlaşmalara imza koymaktayız.
“Hükümet-PKK ve Başbakan Erdoğan’ın özel temsilcisi, dönemin Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı Hakan Fidan’ın da katıldığı toplantı ile ilgili kayıtların internete düşmesi bir gerçeği daha ortaya çıkardı. Muhalefete yeni anayasa için “ortak komisyon” kurma önerisi götüren, bunun için de TBMM Başkanı Cemil Çiçek’i görevlendiren AKP’nin “ortak komisyonu” bölünme anayasasını meşrulaştırmak için ortaya attığı ve muhalefeti kandırdığı tespit edildi. PKK-MİT ve Başbakan özel temsilcisinin katıldığı toplantının kayıtlarında Türkiye’nin üniter yapısını ortadan kaldıran “özerklik” konusu da dahil olmak üzere birçok konuda anlaşmaya varıldığı belirlendi. Toplantıda PKK’nın silahlı gücünün geleceği ve ana dilde eğitim konularında da PKK’ya güvence verildiği ortaya çıktı.” (Aydınlık gazetesi)
Yine aydınlık gazetesinin aynı haberinde “AKP “bölünme anayasası” olarak da adlandırılan yeni anayasa konusunda muhalefete “ortak komisyon” çağrısı yaparken, içinde özerklik de olan anayasa için PKK ile anlaştığı ortaya çıktı!” haberi de dikkati çekmektedir.
Evet, Türkiye terör konusunda bu durumdayken, yani tavizkar bir tutum içinde Türkiye’yi bölünme eşiğine getirmesine rağmen hala o bildik sözleri söylemeye devam etmektedir.
Kıbrıs konusunda da artık duymaktan bıktığımız sözleri dinlemeye devam ediyoruz. Kıbrıs Rum kesiminin bu cüretkar davranışının sebepleri AB’ye tek taraflı üye olmasıdır! Rumların şımartılması! KKTC’yi yaşatmak için elimizden geleni yapacağız! Doğu Akdeniz’de tek taraflı adımlar kabul edilmeyecek ve karşılık bulacak. Kıbrıs Türklerinin haklarını korumaya devam edeceğiz. Anavatan ve KKTC el ele!
Bunların hepsini yıllardır yetkililerin ağzından duyuyoruz. Kimilerini kızdırıyor bu sözler! Kimilerinin de hoşuna gidiyor, göğsü kabarıyor. Fakat netice de bir değişiklik yok. Rum’un isteklerine en uygun bir çözüm yolu bulmak için müzakere masasında kalmaya devam ediyoruz.
Yeter artık yeter! Biz bir aşiret değiliz koskoca iki devletiz. Yeter artık başkalarını memnun etmek için kendi ulus devletimizden vazgeçtiğimiz. Ne olacaksa olsun. Nereden incelmişse oradan kopsun. Artık şehit haberleri duymak istemiyoruz. KKTC’yi de taviz olarak elde bekletmeye rıza göstermiyoruz. İçi boş sözlerle kandırılmak ta istemiyoruz.
Ayla Berkin
26.09.2011