Bişey Olucan... Oldu... Şimdi Ne Olacak ?

Alihan Pehlivan

Onursal Üye
Katılım
28 Eki 2010
Mesajlar
526
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Bişey Olucan... Oldu... Şimdi Ne Olacak ?

Önceki gece saat 23.30 sıralarında, Göçmenköy’de Mustafa Bumin evinde rahatsızlandı, ambulans çağrıldı kısa bir süre sonra hastaneye kaldırıldı. Yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtulamadı.

Dün öğlen namazına müteakip kılınan cenaze namazı ile sonsuzluğa uğurlandı. Arkasından gözyaşı sel oldu aktı, eşinin ve evlatlarının ağıtları yürekleri deldi.

48 yaşında aramızdan ayrılan “Maskot” Mustafa’nın ölüm haberi bile yaşından daha kısa yazıldı. Oysa o Göçmenköy’ün unutulmayacak, unutulmaması gereken bir siması renkli bir kişiliğiydi.

Daha birkaç gün önce sabah saatlerinde ziyaretime gelmişti. Her zamanki gibi motoru ile gelmişti. Kan ter içindeydi ve yine her zamanki gibi çok öfkeliydi.

“Bişey olucan” dedim gene her zamanki gibi…”Bişey olucan be Maskot..Dur bir sakin ol.. gel otur şöyle anlat derdini….” - Of be abi nedir bu CTP’den çektiğimiz. Zaten bize rahat vermezler şimdi de çocuğun iki kuruş kazandığı büfeye göz dikti bunlar” dedi.

Mustafa Bumin Maliye Bakanlığına bağlı Devlet Emlak Malzeme Dairesinde çalışıyordu. Onu her gün motorun üstünde evrak dağıtırken görmeye alışmıştık. Şen şakrak birisiydi, aklımızda da hep öyle kalacak.

Şen şakrak olduğu kadar barut gibi de bir yapısı vardı. Ateşi yaktığın an parlayacak kadar öfkeli. Ama öyle saman alevi gibi. Biranda parlar biranda sönen cinsinden. Kin tutmazdı ama çok çabuk öfkelenirdi.

Her geldiğinde ateşli ateşli konuşmaya başlar bende her seferinde “bir şey olucan” derdim. Nitekim oldu da…

Önceki gece oğlanlarla beraber yemek yemişler, sonrada kriz geçirmiş ve aramızdan ayrılmış. Son günlerde canı çok sıkkındı, Lefkoşa Türk Belediyesi Terminal’deki kebapçı büfesini kaldırılmasını istiyordu. “zaten doğru dürüst iş yapıyor, bir tek Pazar olduğunda çalışıyoruz” diyordu. “Oğan’ın ekmek parası oradan çıkıyor, orasını da elimizden alırlarsa ne yaparız Alihan’ım “diyordu birkaç gün önce görüştüğümüzde…

Cemal Bulutoğulları başkanlığı döneminde izin verilmiş Kadir Fellahoğlu döneminde izin iptal edilmişti. Son günlerde buna çok maraz etmişti “maskot Mustafa” “gel bir haber yap belki kaldırtmazlar” demek için gelmişti.

Biz haberi bile yapamadan o aramızdan ayrıldı bile. Çok genç yaşta çok güzel bir insan daha gitti aramızdan. Başta Göçmenköy camiası olmak üzere geri kalanlara baş sağlığı diliyoruz. Yattığı yer nur mekanı cennet olsun Maskot Mustafa’nın...

Diplomatik Kriz !

Dün yazmıştık “diplomatik kriz mi” var diye. Meğerse varmış. Türkiye Cumhuriyeti yeni kurulan hükümete başbakan nezdinde değil Başbakan yardımcılığı nezdinde tebrik mesajı göndermiş.

Dün CTP Genel Sekreterine katıldığı bir televizyon programında soruldu, “mesaj geldi mi” diye? “geldi” dedi “ama düzeyi bizim için çokta önemli değil” dedi Akansoy.

Genel sekreter kendince haklı olabilir önemli olan mesajın gelmesi; yoksa başbakan göndermiş, başbakan yardımcısı göndermiş veya katiplerden biri göndermiş ne önemi var ki…Bu kadar “basitmiş” yani…


Zeren MUNGAN: 06 plakalı Mercedesi kullanmak yerine RHA plakalı makam aracını kullanmayı tercih etmeniz iyi de ha keşke sizin gösterdiğiniz hassasiyeti herkes gösterebilse. O zaman bir anlamı olur.

Asım AKAMSOY: Mesaj gelmedi belki ama Beşir Bey gelirken bizzat getirir. O yüzden umut hala daha var.

Mustafa AKÇABA: Fatih Terim’de gitti. Bu sıralar kimseye güven olmuyor değil mi? Herkes kendisini düşünüyor. Terim’de kendini düşündü ve takımı bırakıp gitti.

Derviş AYGIN: Sezon sonu yavaş yavaş geliyor. Yoksa siz kışta da dalmaya devam mı edeceksiniz. Bu arada herkes bir şeyler isterken siz sessiz kaldınız. Sudan çıkmakta fayda var bu aralarda.

Barış TİLKİ: Şoför okulları birliği olarak dün Bakan Kaşif’i ziyaret etmişsiniz. Neşeniz yerindeydi, yeni eğitim sahası ne zaman açılacak.

Cemal DAĞLIKOCA: Eğitimci gözüyle yaptığınız eleştiriye çok teşekkürler hocam. Bundan sonra daha dikkatli olacağız.

Kartal HARMAN: Çalışanlara verdiğiniz meyhane sözünü tutmazsanız çok yakında gazetede grev çıkabilir. Bizde greve giden arkadaşlara seve seve omuz vermeye hazırız ona göre.

Yalçın KOÇYİĞİT: Girne’de artık siyaset sizin mekanda konuşulur olmuş. Bu arada adınız Girne İlçe başkanlığı içinde geçmeye başladı.

Olgun AMCAOĞLU: Müşavirliğe alışmaya başladınız mı? Yoksa Kanlıköy’e gidip çobanlık mı yapacaksınız. Bize kalsa en iyisi çobanlık yapmak ama gene de siz bilirsiniz.

Erdil NAMİ: Doğum gününüz kutlu ve mutlu olsun. Dün doğum günü pastalarının birisi gitmiş birisi gelmiş. Ne mutlu size.

Mehmet Ekin VAİZ: Hellimli Demokrasi yeni yayın döneminde yeniden Genç TV’de başlıyormuş. Hadi bakalım güzel işler bekliyoruz sizden.

Halil KÖSE: Doğum gününüz kutlu olsun, bu arada dün kan bağışında bulunarak herkese örnek bir davranışta bulundunuz.

Mehmet EZİÇ: Fatih Terim’in gitmesine en çok siz sevinmişsiniz ve dün akşam helva yaptırıp dağıtmışsınız. Allah kabul etsin.

Erdal ANDIZ: Yetmişinci yaş gününüz kutlu olsun. Dün çok sayıda kutlama mesajı almışsınız. İnsanın yaşı kadar sevenin olması ne kadar güzel değil mi?

Ertaç HAZER: Televizyonda yeni bir projeye başlıyormuşsunuz. Meserya’da hortum avcısı olarak ortaya çıkan hortumları takip edecekmişsiniz.

Kenan AKIN: Türkiye Aile bakanlığının daveti ile Gaziler Derneği olarak Türkiye’deki gazilerle buluşma imkanı bulmuşsunuz. Nasıl eksi dostları da görebildiniz mi?

Umut BAHADIR: Geçtiğimiz ay aramızdan ayrılan Efsane başkan Erdal Barut için fotoğraflarının yer aldığı bir dergi hazırlıyormuşsunuz. Merakla bekliyoruz.

Mengü KONT: Ortaköy Spor Kulübünün yeni sahası son hızla yeni sezona hazırlanıyor. Çok yakında Lefkoşa’nın en modern sahası olarak sporun hizmetine girecekmiş sahanız.

Dr. Erol UÇANER: Lefkoşa’da kiralık ev bakmaya başlamışsınız. Hayırdır inşallah durup dururken nereden çıktı bu kiralık ev işi

GÜNÜN SÖZÜ
“Bugün hayatın ne kadar kısa, sağlığın ne kadar önemli olduğuna bir kez daha en çıplak haliyle şahit oldum. Sonra da kendime tekrardan sordum. Neden bu unsurlar hep çok sevdiğin insanların kabirleri başında aklımıza geliyor diye. Demek ki her şeyin başı insanın sevdikleri ile sağlık, sıhhat ve mutluluk içinde yaşayabilmesidir. “
Olgun Selçuk Amcaoğlu

BİZİM TEMEL
Temel, bir haftalığına gittiği memleketten, haber vermeden erken dönünce Karısını evde başka bir erkekle yatakta bulur. Derhal belinde taşıdığı tabancasına davranan Temel, yatakta yakaladığı adamı alnının ortasından vurur. Tabancayı tam kendi kafasına doğrultmuşken, karısı haykırarak
Üzerine atlar:
- Dur Temelim, kıyma kendine!..
Temel, sinirden titreyerek haykırır:
- Sus, sıra sana da gelecek!..

GÜNÜN FOTOGRAF
Tam 4 yıl oldu, o heyecanı yaşayalı.
ADA’mız dün 4. yaşını geride bıraktı.
Hayat akıp giderken ADA’mız hızla büyüyor.
Hayırlı yaşlar prensesim...

t0n75.jpg

 
Üst