Bizi Benzeteceklermiş…

Seyyan Uzunoğlu

Onursal Üye
Katılım
24 Şub 2009
Mesajlar
194
Tepkime puanı
0
Puanları
0
BİZİ BENZETECEKLERMİŞ…

Evet değerli okurlarım. Bizi, BENZETECEKLERMİŞ!!! Yani bizi önce azınlık yapıp; bazılarımızı vaftiz edip kendilerine benzeterek; - ki, bazılarımızı daha şimdiden bir şekilde benzetmişlerdir - bazılarımızı haksızlıklar, izolasyonlar; efendim yasaklar, sahte tutuklamalar; boykotlar ve daha birçok acı yöntemlerle, ki, dünyada 99 türlü oyun, hüner, soysuzluk varsa, bu Bizans artıkları; ondan bundan toplama illette, pardon millette doksan dokuz buçuk soysuzluk ve kalaleşlik olduğunu da göz önünde bulundurursak; bizi usandırıp, bıktırarak adayı terketmemizi sağlayıp, daha da azınlığa düşürerek; Kıbrıs Adası’nı eninde sonunda Türklerden temizleyeceklerinden bahsediyorlar işte! Hristo’nun: “KKTC’de – Hristo hakikaten KKTC demiş mi? – evet, KKTC’de yaşayan Türkiyelilerin ‘Kıbrıs’ vatandaşı olmasını kabul etmeyeceklerini de söylüyor utanmadan. Bu adamlarda hiç mi utanma yok? Hiç bir tarihte Kıbrıs Adası’nın sahibi olmamış; ve üstelik dünyanın dört bir yanından ithal onbinlerce kişiyi apar topar vatandaş yapmış bu soysuzlar; her karışı Türk olan bu topraklarda Türkleri vatandaş yapmayacağını hangi hakka, hangi yasaya dayanarak ve ne yüzle söyleyebiliyor? Ancak teslimiyetçi politikaları veya işbirlikçilikleriyle bunun bu şekilde konuşmasını cesaretlendirenlerin sadece utanmakla kalmayıp; yedi kat yerin dibine girmesi gerekmez mi? Rum’un, onbinlerce Yunan askerinin de yardımı ile ‘benzetemedikleri’ bir avuç silahsız Kıbrıs Türkü’nü; ve, topla tüfekle gerçekleştiremdikleri ENOSİS’i, şimdi sahte dostluklarla Bizans fettanlıklarıyla gerçekleştirme yolunu denemekteler. Yunanistan’ın sürekli her hususta GKRY’nin yanında olduğunu söylemesi ve illaki de askeri yönden destek vermesi; efendim GKRY’nin harıl harıl modern silahlarla donanması ve adada binlerce Yunan askeri vb bulundurduğu yanısıra; 80 bin silahlı milisi ve cepkenlerine kadar silahlı halkını da göz önünde tutarsak; 1963 Kanlı Noel ve 15 Temmuz 1974 ‘benzetmelerine’ başvurmayacakları da ne malum. Bu sürekli silahlanma karga avı için mi zannedelim şimdi?

Evet, KKTC’nin Cb. Talat’ın ‘idol’ü Hristofyas çözümden sonra Türkleri adım adım asimile edeceğini açıkça söylüyor. Hristo Makaryos’un vasiyetini harfi harfine yerine getireceğine de söz vermemiş miydi? Papadopulos’un yolunu takip edeceğini de ifşa etmemiş miydi? Hristofyas ayrıca:”Bu konuda Avrupa Birliği ile de özel bir protokol imzaladık”larını da söylüyor üstelik. Hristofyas Türklere OSMOSİS uygulayacağını gizlemiş miydi ki şimdiye kadar? Hem niye çekinsin, niye gizlesin ki? Adam arkasına şimdi AB’ni de almış; ve buradaki sözde ilerici, sözde barışçı işbirlikçiler ve kendisini omuzlarına almış; emir oğlanı gibi çantasını taşımış; Kilise kapılarında kuçu kuçu köpecikler gibi çıkmasını beklemiş, onurlarının bu şişman, kurnaz adamın ayakları altına atmışlarca şımartılmış Hristo; tüm Kıbrıs Türklerini etrafına topladığı bu beş on beş mesokerto ile kıyaslıyor; herkesin satın alınabilineceğini zannediyor. Hristofyas sadece bunlardan cesaret almıyor. Hristofyas: “AB’yi isteyen Erdoğan gibi liderler”in de bu sürece yardımcı olduğundan bahsediyor. Nitekim Erdoğan bize “iki kurucu devlet” martavalı okumakta iken; hala bugün “Talat’ın arkasındayız” demekte!!! KKTC’ni, sözde ‘aldatılmışlık’la; efendim masadan kalkma lüksü olmadığı yalanıyla... Tek egemenlik, tek halk, tek kimlik, tek temsiliyeti sırf Hristofyas’ın masadan kalkmasını önlemek maksadıyla kabul ettiği martavalına ne demeli? Hem mademki masadan kalkmakla kaybetmek varmış; suçlu duruma düşmek; barış karşıtı, anlaşma karşıtı olmak varmış; Hristofyas’ın masadan kalkmasını niye önlemiş? Niye Hristofyas’ı kurtarmış o zaman? Hem de gâvurun hegemonyasına teslim olarak; egemenliğini kabul ederek üstelik? Bu nasıl kabak turşusu, nasıl perhiz; nasıl müzakere o zaman? Talat bizi ölüme sürüklerken bile bizimle hala dalga geçiyor; bizi hala enayi yerine koyuyor haberiniz olsun! Talat’ın da kendisiyle ‘Birleşik Kıbrıs’ vizyonunu sürdürmekte olduğunu da söyleyen Hristo’nun dediklerine de bakılırsa; sorumlu olduğu devletin temellerine dinamit koymakta olduğunu ve hala “Birleşik Kıbrıs”tan yanayım demekte olan Talat’ın anlaşma masalarında Kıbrıs Türkü için bir kazanım, bir zırnık elde edeceğine mi; yoksa gâvur oğulları vb bir olup, bizi birlikte ‘benzeteceklerine’ mi inanalım şimdi? Böyle bir sonucu beklemekle; biz de vatana, ırkımıza ve gelecek nesillere ihanet etmiş olmayacak mıyız? O zaman hala Talat’tan umduğumuz, beklediğimiz ne, Allah aşkına????
 
Üst