BM, AB, ABD Ailesinin Şımarık Çocuğu Rumlar !

Ayla Berkin

Onursal Üye
Katılım
13 Haz 2008
Mesajlar
386
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
74
Konum
Gazimagosa
Web sitesi
www.aylaberkin.com
BM, AB, ABD AİLESİNİN ŞIMARIK ÇOCUĞU RUMLAR!

Bir aile düşünün! Bu ailenin çekirdek aile olmasına rağmen diğer aile büyükleri tarafından da çok sevilen ve pohpohlanan bir aile olduğunu düşünün. Diğer aile fertleri tarafından pohpohlanan, şımartılan bu aile, kendi fertlerini de şımartacaktır doğal olarak. Hele bu ailenin en küçük çocuğu ise tüm aile ve hatta komşular tarafından da şımartılacaktır.

Şimdi bu aile sohbeti nereden çıktı diyeceksiniz. Rum tarafının sürekli olarak Türkiye ve KKTC’yi kah BM’ye, kah AB’ye, ya da ABD’ye şikayet etmesi bana bu aile tablosunu çağrıştırdı.

Evet, gün geçmiyor ki Rum tarafı ağlayarak ağa babalarının kapısına gitmesin… Şımarık küçük kardeş te vara yoğa abilerini ablalarını annesine, babasına şikayet etmez mi? Sırf kendi bencil duygularını tatmin etmek için, kardeşlerinin cezalandırılmasını ister ve bundan da büyük bir haz duyar kardeşleri cezalandırıldıkça değil mi?.

Rum tarafı da aynen böyle yapıyor… Kıbrıslı Türk Kardeşlerimiz diyor ama Kıbrıslı Türk kardeşlerini şikayet etmekten de geri durmuyor. Cezalandırılmalarından büyük bir zevk alıyor. Kardeşlerim dediği insanlara ambargo uygulanmasından duyduğu memnuniyeti belirtmekten çekinmiyor… Ağlaya sızlaya BM ve AB’ye gidip, Türkiye’ye müdahale etmelerini istiyor. Şımarıkça şikayet ediyor.

Yıllardır bunu yapan Rum tarafı da AB, ABD ve BM ailesinin şımarık çocuğu değil de nedir.

Rumların şikayet merci olan yerlerde aile terbiyesinden çok kendi çıkarlarını düşündükleri için bu şımarık çocuğu eğitme zahmetine katlanmaktansa, onun isteklerini yerine getirmeyi yeğlemektedirler. Çünkü Rum tarafını ağlatan da kendileridir. Rum ağlayacak, şikayet edecek, onlarda bu ağlayan şımarık çocuğun ağlama sebeplerine haklı zeminler uydurup, Türkiye ve KKTC’yi suçlayacaklar, sonunda Ada’da barışı isteyen taraf onlar olacak, Türkiye ise işgalci ve haksız taraf olacak. KKTC ise Türkiye’nin Ada üzerinde kurdurttuğu, işgaline resmi bir zemin hazırlattığı sözde devlet olacak.

Rumlar şımarık çocuğu oynarken, Türkler ise bu şımarık çocuğa bir türlü laf anlatamayan büyük kardeşi oynamaktadır. Büyük kardeş Türklerdir. Çünkü KKTC’nin arkasında Anavatan Türkiye vardır. Her ne kadar Rumlar ve Yunanistan kabul etmese de, 1974 Barış harekatıyla Ada’ya barış gelmiştir. Yunanistan’da Cunta rejiminden kurtulmuştur. 1974’ten bu yana Ada üzerinde ne Türk kanı, ne de Rum kanı dökülmemiştir. İşte bunun için Türkler Ada üzerinde büyük kardeş rolünü üstlenmiştir. Yapılan bunca hainliğe, kalleşliğe rağmen kapısını Rumlara açtıktan sonra, onları vatanında misafir etmiş, ağırlamış, yıllar sonra da olsa içlerinde ki düşmanlığı bir yana bırakıp, bir gece evlerinden alınıp, bir daha yüzlerini göremedikleri kocalarının, kardeşlerinin, evlatlarının acısını bir an da olsa yüreklerine gömüp, dostluk adına, insanlık adına Rumları misafir etmiştir.

En son olarak ta yine şımarık çocuk Hristofyas önceki gün, Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barosso’ya şikayet emiştir Türkiye’yi. Ağlayıp sızlayarak kendini sevdiren bu şımarık çocuk, “Kıbrıs sorununun çözümünde ilerleme sağlanabilmesi için müzakere masasına daha mantıklı öneriler sunulmasına yardımcı olması konusunda Türkiye’ye müdahalede bulunulmasını” istediğini söylemiştir. Mantıklı öneriler dediği nedir? Tek devletin, tek milletin kabulü! Artık bu şımarıklık noktasını aşmaktır ve iyi bir dersi hak etmektedir bu şımarık çocuk!

Aslında bu ailelerin tümünün birden iyi bir terbiyeye ihtiyaçları var. Çok şımardılar! Nasihatten anlamayanın hakkı kötektir!


Ayla Berkin
26.06.2011

 
Üst