Buna Çözüm Denir mi?..

Katılım
22 Ağu 2008
Mesajlar
204
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Buna Çözüm Denir mi?..

Eylül 2008 den beri süre gelen Kıbrıs müzakerelerinde, Türk ve Rum tarafının liderleri 30’ncu kez biraraya geldiler..Kıbrıs Türk Halkının hak ve hukukunu savunmak, devletinin varlığını korumak, kollamak ve yüceltmek için Cumhurbaşkanı sıfatı ile yemin etmiş olan Sn. Talat çözüm adına yapılan bu görüşmelerin sonuncusundan sonra bir açıklama yaparak 2010 yılının başlarına kadar bir anlaşma olabileceğini belirtti!..Aynı zamanda Reuters ajansına vermiş olduğu demeçte de ‘’ Eğer bu fırsatı kaçırırsak bir daha bulmayabiliriz!..’’ dedi..Ve en önemlisi 31. Mayıs. 2009 tarihinde gazetelere şöyle bir beyanatı düştü!..’’ Birçok konuda anlaşmış bulunuyoruz..Anlaşma için toprak verebiliriz!..Zaten % 29 artı baştan kabul edilmişti!..’’

Kıbrıs da çözüm adına yaklaşık 9 aydan beri devam eden liderler arası görüşmelerden bu güne kadar net bir şekilde ortaya konulan görüşler ve beyanlar nelerdir?..Bu hususları şöyle bir sıralıyalım!..

-Kıbrıs sorunu, tek devlet, tek kimlik ve tek egemenlik zemininde çözümlenecektir!..

-Kıbrıs Türk’ünün Maronitten, Arap, Çingene ve Rus asıllı gibi diğer azınlıklardan bir farkı yoktur ve olamaz!..

-1974 yılından sonra K.K.T.C’ye yerleşen ve 35 yıldır bu toprakları vatan belleyen, burada doğan ve büyüyen kardeşlerimiz, adadan gönderilmesi gereken ‘’Yerleşiklerdir!..’’

-Türkiye AB’ne üye olan Kıbrıs Cumhuriyetinin topraklarını işgal etmiştir!..Bu işgale son vererek adayı terk etmelidir!..Ayrıca Türkiyenin garantörlüğü de kabul edilemez!..Çünkü Kıbrıs bir AB üyesidir ve böyle bir garantörlüğe ihtiyacı yoktur!..

-Kıbrıs’ta mevcut yabancı askerler ve dolayısı ile adanın kuzeyini işgal etmiş olan Türk Askeri adayı terk etmelidir!..

-Rum’lar AB’ne olan üyelik forsunu da kullanarak ABAD’tan Rum arazilerinin alınıp satılamayacağı yönünde bir karar çıkartarak,( Bu durumu CTP iktidarı ve Sn. Talat sadece seyretmekle yetinmişlerdir!..) K.K.T.C de emsal tüm arazileri alanlar ya da alma niyetinde olanlar üzerinde müthiş bir baskı unsuru yaratmışlar ve adanın kuzeyinde ki inşaat sektörüne büyük bir darbe indirmişlerdir!.. Bu durum, Rum’ların müzakereler devam ederken ne kadar art ve kötü niyet taşıdıklarının en canlı ve çarpıcı örneğini teşkil etmiştir..

-Hala Kıbrıs Türk’ü üzerinde ki ambargolar ve izalasyonlar en ağır bir biçimde devam etmektedir1..Eğer Rum’lar ve Hristofyas çözüme giden yolda gerçekten iyi niyetli olduklarını ispat etmek isteselerdi en azından bir jest yaparlar ve hiç olmazsa sportif müsabakalarda bile Kıbrıs Türk’ünün uluslararası temaslarına engel olmazlardı!..Buna bile tahammül edemeyen bir zihniyete sahip olan Rum’lar, nasıl olacak da çözüme ulaşıldığında Türk’lerle iç, içe yaşayacaklardır?.

Yukarıda sıraladığım hususlar bu güne kadar özellikle her görüşme sonrasında Rum lideri Hristofyas’ın beyanlarının ortaya koyduğu gerçeklerdir!..Kıbrıs Türk tarafının sayın görüşmecisi yürütülen müzakereler ile ilgili olarak halkına herhengi bir açıklamada bulunmadığı gibi, bu konular ile ilgili olarak halkın düşündükleri ile de ilgilenmemektedir!..

Çözüme ulaşmak adına Rum tarafı ne isterse verilecek!.. Ne derse kabul edilecek zihniyeti ne kadar doğrudur?..Yapılan görüşmeler sonucunda oluşan bu hususlar, benim yarattığım hayal ürünleri değil maalesef gerçeklerin ta kendisidir!..Kıbrıs Türk Halkının adada ki varlığı ve geleceği ile ilgili olan; tek devlet, tek kimlik ve tek egemenliğin bile sessizce kabul edilmesi bile bu müzakerelerin nasıl sonuçlanacağının en acı belirtisidir!..

Şimdi bu gerçeklerin ışığında yıl sonuna kadar bir çözümü öngörerek 2010 yılı başında halka yeni bir refaranduma hazır olun mesajını vermek neyin nesidir?..Bu öngörü bu şartlarda çözüm değil!..Teslimiyetin ta kendisidir!..

Hem bu acele nedendir?.. Yangından mal kaçırırcasına insanların yaşamsal değerlerinin, tarihsel haklarının ve haklılıklarının söz konusu olduğu bir dava da yapılmak istenen şey verelim-kurtulalım senaryosunun gerçekleştirilmesi ise Kıbrıs Türk Halkı bu teslimiyet senaryosunu, 19. Nisan. 2009 tarihinde gerçekleşen seçim sonuçlarında ki iradesi ile yırtıp atmıştır!..Sayın Talat bu sonucu da mı görmezden gelmektedir?..Bu irade ortada iken çözüm için ortaya konulacak yeni metnin sonucu bundan farklı mı olacaktır?..

Yok hayır biz iki ayrı devlet, iki egemenlik ve iki bölgeli yapıya dayanan yeni bir devlet yapısı ile anlaşacağız deniyorsa( ki böyle bir talep de olmamıştır!..) bunu Rum’lar en başından beri zaten red etmektedirler..

Kapalı kapılar ardında yapılan görüşmelerde nelerin konuşulduğu ve hangi tavizlerin verildiğini, ya da varsa alındığını bilmeden oluşacak olan bir anlaşma metni Kıbrıs Türk Halkının geleceğini garanti altına alamaz ve kalıcı da olamaz!..

Bir de Sayın Talat’ın açıkladığı gibi çözüm için toprak verebiliriz beyanı asla kabul edilemez!.. % 29 artı zaten kabul edilmişti denerek bu hayati öneme haiz konu savuşturulamaz!..Bu çok tehlikeli açılım nasıl halledilecektir?..Kıbrıs Türk’ünün 60’lı yıllarda; Rum mezalimi sonucu canını kurtarmak uğruna güneyde bırakmak zorunda kaldığı topraklarının iadesi yönünde Rum liderle yapılacak yazılı bir anlaşma metni ile mi?..Yoksa Rum’a iade edilecek bu topraklar uğruna kanını ve canını seve, seve feda eden Şehitlerimizi görmezden gelerek mi?..

Herşeyin bir bedeli vardır denerek çözüm öngörülemez!..Hele, hele vatan bellenen topraklar hiç bir neden uğruna feda edilemez!..


Atilla ÇİLİNGİR..
 

Bülent Baysal

Dost Üyeler
Katılım
21 Ağu 2008
Mesajlar
481
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Tanrı ve Hıra Dağlarında
Cevap: Buna Çözüm Denir mi?..

Vatanın bedeli CAN'dır. Vatanını Kurtarmak için gerektiğinde CAN VERİLİR. Vatana kasteden olursa gerektiğinde CAN ALINIR.
 

PAYASLI

New member
Katılım
7 May 2009
Mesajlar
36
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
PAYAS
Cevap: Buna Çözüm Denir mi?..

Buna tabiyiki çözüm denemez. sn Talat Kıbrıs Türk halkının haklarını savunmak için,Kıbrıs Türk halkını yüceltmek için o makama gelmiş ama görünen o ki Rumlara hizmet ediyor.
Bu açıkça ortada.

Böyle bir anlaşmayı kabul etmeye çalışan insanın aklından, Türklüğünden şüpe ederim.
 

Bülent Baysal

Dost Üyeler
Katılım
21 Ağu 2008
Mesajlar
481
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Tanrı ve Hıra Dağlarında
Cevap: Buna Çözüm Denir mi?..

Bugünkü (01.06.2009) gazetelerde Talat efendinin Kıbrıs'ta çözüm konusunda "esasen % 29 a razı olmuştuk, çözüm için toprak vermemiz şart" beyanatı var. Bizim liderlerdeki "Toprak verme" hastalığı acaba "Domuz gribinden" daha mı tehlikeli ? Birisi sınır topraklarını vermeye kalkar, birisi (çankaya'nın onbirincisi) Azerbaycan'da aynı şeyi söyler, Talat efendi çözüm için toprak vermek taraflısıdır. Bu nedir sari mi bu hastalık acaba ?

HAYIR BEYLER HAYIR
TÜRK TEK BİR KARIŞ TOPRAK VERMEYECEKTİR.
VERİLMESİNİ ÖNERDİĞİNİZ TOPRAKLAR ULUSUN MALIDIR. BABANIZIN DEĞİL.
 

LUSY

Dost Üyeler
Katılım
15 Nis 2009
Mesajlar
189
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
İstanbul
Cevap: Buna Çözüm Denir mi?..

Tükürün cephe-i lâkaydına şarkın, tükürün,
Kuşkulansın, görelim gayretleri halkın,
Tükürün milleti alçakça vuran darbelere,
Tükürün onlara alkış tutan kahpelere!..

Mehmet Akif Ersoy
 

CANBULAT

-Otağ Hanı-
Katılım
21 Mar 2008
Mesajlar
4,111
Tepkime puanı
0
Puanları
36
Konum
Tanrı Dağları Yaylağım, Orhun Nehri Sulağım
Cevap: Buna Çözüm Denir mi?..

Rum tarafına göre:
1. ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ esastır ve devam edecektir. ‘Bakir doğum’ yani yeni bir devletin kurulması mümkün değildir.
2. ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Üniter’ yapısı korunacaktır. Kıbrıs’ta tek halk vardır. Bu halk Rumlardan, Türklerden, Maronit, Ermeni ve Latin’lerden oluşmaktadır. Kıbrıs halkı tüm Kıbrıs’ın tek sahibidir.
3. ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ tek halka dayanan,’tek vatan’ üzerinde ‘eşit’ vatandaşlardan oluşmaktadır. Kıbrıs Türküne 1960’taki hakları, yani toplum olarak eşit-ortaklık haklarının verilmesi mümkün değildir.
4. Egemenlik tektir ve bölünemez.
5. Kıbrıs sorunu bir işgal sorunudur.
6. Sorunun çözümü Türk askerinin adadan gitmesiyle mümkündür.
7. Adanın askersizleştirilmesi temel hedefimizdir.
8. Adanın askersizleştirilmesi için muhatabımız Türkiye’dir.
9. Çözüm Türkiye’nin iyi niyetine ve atacağı adımlara bağlıdır.
10. Kıbrıs sorunu BM kararları ve AB normlarına göre çözülecektir.
11. Kıbrıs Türkünün ‘self determinasyon’ -kendi geleceğini belirleme- hakkı yoktur. Buna bağlı olarak Kıbrıs Türkünün ‘anlaşmama ve ayrılma hakkı’ yoktur.
12. İki devlete dayalı çözüm kesinlikle söz konusu olamaz.
13. KKTC ayrılıkçıdır ve ortadan kaldırılmalıdır.
14. Garanti anlaşması lağvedilecektir.
15. İki bölgeli federasyon etnik olarak tamamen temiz olmayacaktır. Rum ve Türklerin serbest dolaşım, mülk edinme ve yerleşme hakkı korunacaktır.
16. Çözüm için bozulan demografik yapı düzeltilmelidir. Türkiye’den gelen ‘yerleşikler’ geri dönecektir.
17. Rum göçmenler eski mallarına geri dönecektir.
18. Türkiye gecikmeden ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ni’ tanımalı ve ilişkilerini normalleştirmelidir.

Sanırım bazı insanlar bu maddeleri hala kafasına sokmamış. Daha dün Talat toprak vermemiz gerek dedi...
 

DELİKURT

Dost Üyeler
Katılım
12 Haz 2008
Mesajlar
1,103
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Turan
Cevap: Buna Çözüm Denir mi?..

Girit Adasında Rumlar ENOSİS amacı doğrultusunda emperyalist devletlerin de desteği ile silahlandırılmış ve müslüman halkın üzerine salınmıştır.1760 dan itibaren adadaki Türk nüfusuna uygulanan bu saldırılar 20 yüzylın ilk çeyreği bittiğinde adada hiç Türk kalmamıştır.
Buğün emperyalist ülkelerin amacı,Rumları destekleyip silahlandırarak ve her alanda Rumları destekleyerek Girit'de yaptıklarını Kıbrıs'da da uygulayarak adayı rumlara teslim etmektir.
Girit olayında ki en önemli nokta emperyalist güçlerin Rumları desdeklemesi ve Rum ayaklanmaları bastırılmak istenildiğinde Osmanl Devletini baskı altına alarak Rumların hareketlerine imkan sağlamasıdır. Şu anda aynı oyun Kıbrıs'da gerçekleştirilmeye çalışılmaktadır.Kıbrıs'da Rumlara her türlü destek sağlanarak Türkiye'ye baskı yapılarak Rumlara hareket alanı yaratılmaya,çeşitli sözde barış planları ile adadaki Türk varlığı yokedilmeye ve toprakları planlı biçimde elinden alınmaya çalışılıyor.
Gözleri kör olmuş bazı devlet yöneticileri de emperyalist devletlerce yazılan seneryonun baş aktörü olarak Rumlar lehine rollerini oynamaya devam ediyor.
Daha dün öldürülen,işkence yapılan,kurşunlanan ve esir kamplarında yok edilen Kıbrıs Türkünün çektiği çileyi unutarak ve "En iyi Türk ölü Türk'dür"diyen Rumlarla,Türklüklerini unutarak barış ve dostluk peşinde koşanları;tarihten ders alarak ulusal bütünlüğümüz için tehlikeli oyunları önceden görüp bunun karşısında tavır almaya,titreyerek kendilerine dönmeye davet ediyorum.


KIBRIS TÜRKTÜR TÜRK KALACAK.
TANRI TÜRKÜ KORUSUN
 

Mürüde Sevicer

New member
Katılım
21 Ağu 2008
Mesajlar
176
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Lefkoşa
Cevap: Buna Çözüm Denir mi?..

Toprak kazanırken ne kadar ne kadar çaba sarfettiyse verirken de o kadar hakkı vardır. Dostları diye 2004 den beridir yere göğe sığdıramadığı dostlarına sadece kazandığını vermekle yükümlüdür. Kanla canla kazanılan Vatan topraklarını satma yetkisini nereden buldu önce onu açıklasın. Sahte konuşmalarla, kapalı kapılar arkasında pazarlık yapmakla, halkımızın adına karar veremez isterse şimdi Referandum yapsınlar alacakları yanıt orada saklıdır. Hodri meydan! KANLA CANLA ALINAN VATAN TOPRAĞINI GEREKİRSE YİNE KAN CAN DÖKEREK SONUNA KADAR SAHİP ÇIKMAYA HAZIRIZ. Buyursun satsın. En önemlisi kaç yıldır dost diye yaşadığı dostları en güzel yanıtı verdi " konuşma yapacakları kürsüden Bayrakalrı kaldırmaya kalktı bunun neresinde dostluk vardır anlayamadık" herhalde Sayın Cumhurbaşkanımız için Bayrak da önemli değildir nasıl olsa Vatanı satılığa çıkardı. Üzülmesin Sayın Cumhurbaşkanımz bizim satılık toprağımız yoktur.
 
Üst