Çanakkale Geçilmedi De Ne Oldu (!) Diyenlere Cevap

Makbule ÖTÜKEN

Onursal Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
532
Tepkime puanı
0
Puanları
0
ÇANAKKALE GEÇİLMEDİ DE NE OLDU (!)
DİYENLERE CEVAP


Çanakkale Deniz Zaferinin 97. Yıldönümünde, yani 18 Mart 2012 tarihinde Çanakkale 18 Mayıs Stadyumunda konuşan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç şöyle karşılık veriyor ”Çanakkale zaferi milletimiz yanında istiklal ve bağımsızlık mücadelesi veren diğer milletler ve insanlar için onur mücadelesinin sembolü ve ilham kaynağı olmuştur…”

Çanakkale savaşları devam ederken;İngilizlerin Rumeli, Fransızların Anadolu yakasını en vahşiyane şekilde bombalayarak ilerlediği boğazda, zafere yüzdüğünü sanan dev zırhlılar başlarına geleceklerden habersizdiler.

İtilaf devletleri olarak, 18 mart 1915 sabahı ‘ölüm kusmaya devam ediyorlardı’ Haftalarca bombaladıkları Türk tabyalarının işe yaramaz hale geldiklerini düşünmekteydiler.

İşte bu yüzden itilaf devletleri 18 gemilik filoyla adeta zafere ulaşmadan onun sarhoşluğunu yaşamaktaydılar. Unutuyorlardı Türk milletinin iman ve inanç gücünün nelere kadir olacağını!

Türk tabyalarında, sabah ezanları okunurken kınalı kuzu mehmetçikler; ya vatanımı kurtaracağım, ya vatanımı kurtaracağım diye haykırırken; Allah Allah sesleriyle yeri göğü inletmekteydiler. Daracık mevzi çukurlarında son şafakta son dualarını yaparak sabah namazı kılarken; Allaha yükselen duaları ; Yarab! Şehit olurken sıramı ve nöbetimi emin ellere teslim etmedikçe canımı bana bağışla! Vatanıma canım feda!

Bilindiği gibi ilk kıtalararası savaş olan 1. Dünya Savaşının en kanlı cephelerinden biridir Çanakkale. ‘Et ile demirin, varlık ile yokluğun mücadelesidir Çanakkale! Neredeyse birkaç şehir nüfusu kadar insanın feda edilmesi pahasına, kan ve gözyaşının seller gibi aktığı bir mücadeledir Çanakkale! Türkün son karakoluna sonu gelmez kin ve ihtiraslarla taarruz edenlere karşı insanüstü bir dirençle verilen ölüm kalım savaşıdır da aynı zamanda.

Bu dünyanın en büyük mücadelesinde “Çanakkale Geçilemez”i tarihe silinmemek üzere yazdıran kahramanlar sadece Anadoludan gelmemişlerdi. Bir zamanlar Osmanlı toprağı olan; Batum’dan, Bosna’dan, Tunus’tan, Kosova’dan,Kırım’dan, Girit’ten, Mekke’den Kıbrıs’a… kadar uzanan büyük bir coğrafyadan Çanakkale’ye ulaşmışlardı vatan müdafaası için. Hepsi de Türk Milletinin ‘Şeref Defterinde’ yerlerini aldılar. Kimilerinin ismi yazılmıştı, kimileri ise adsız kahramanlar olarak kayda geçmiştir.

Kıbrıs’tan Hasan Oğlu Kıbrıslı Yüzbaşı Abdullah Galip Efendi de oradaydı O da, 13/12/1915’de Mesudiye Zırhlısında görevliyken şahadet mertebesine ulaşmıştı.

Çanakkale’de savaşan çocuk kahramanlar da vardı: Afyon, Emirdağ, İkizce köyünden Satılmışoğullarından Mustafa oğlu ALİ, Kirte Muharebesinde şehit düşmüştü ve henüz 13 yaşındaydı. Zonguldak Ereğli’den Mehmed oğlu Eyüb 14 yaşında.,Aydın Kuyucak Horsunlu köyünden Koca Yusuf oğlu Hasan’da 14 yaşında şahadet mertebesine ulaşmıştı

İtilaf devletleri bu muharebede, I. Dünya Savaşı’nın en büyük ve en modern 7 gemisini kaybetmiş, diğerleri ise ağır hasar almıştır. Anadolu’nun kıraç bozkırlarının beklide hiç denizi görmemiş çocukları; düşmanın zırhlı gemilerine “ÇANAKKALE GEÇİLMEZ” demişti.

Gerek kahraman Türk topçusunun hedefi 12’den vuran isabetli atışları ve gerekse Nusret MAYIN GEMİSİNİN döşediği, Almanların ise asla patlamaz dediği 26 adet şahane mayın; boğazın ilerisine değil dibine ilerliyordu. Nusret’in “Çanakkale Deniz Savaşlarında denize döşediği 26 mayın İngiliz İrresteble ve OCEAN; Fransız’ların BOUVET zırhlılarının batmasını sağlarken, İngiliz muhabere kruvazörü Inflexible, Fransız savaş gemileri GAULOİS ve SUFFEN yaralanıp savaş meydanından kaçmıştır .Toplam Tonajı 81.415 olan altı gemiyi 365 tonluk Nusret Mayın Gemisi savaş dışı bırakmıştır”

İşte bu ağır yenilgi ve hezimet karşısında Winston Churchill “Birinci Dünya Harbinde bu kadar insanın ölmesine harbin ağır masraflara mal olmasına, denizlerde 5.000 tane ticaret ve savaş gemisinin batmasına başlıca sebep, Türkler tarafından bir gece önce atılan ve incecik bir çelik halat ucunda sallanan 26 adet mayındır” diyecek ve İngiliz küstahlığıyla yenilgiyi istese de istemese de kabul edecekti.

İşte o zaferinin en önemli kahramanlarından biri NUSRAT MAYIN GEMİSİ’dir. 1955 de terhis olan gemi çeşitli görevler yapmıştır. 1983 de kuru yük gemisi iken el değiştirmiş. Adı Kaptan Nusrat olarak değişen gemi; Mersin- Magosa arasında nakliye işinde kullanılmıştır. Uzun yıllar denizde çürümeye terk edilen kahraman gemi; 2002 de üç parça halinde denizden çıkarılmış. 2003’de 6 aylık çalışmayla aslına uygun restore edilerek TARSUS BELEDİYESİ tarafından anıt müze haline getirilmiştir.

Yazımı başladığım gibi yine Sn. Başbakan Yrd. Bülent ARINÇ beyefendinin değerlendirmesiyle bitireceğim.”Denizlere hakim olan dünyaya hakim olur” düşüncesiyle hareket eden itilaf devletleri.. yıpranmış, teknoloji ve savunma gücü zayıf milletimizin kararlı ve dirençli duruşu karşısında perişan olmuştur…Ordumuzun Çanakkale’de verdiği büyük mücadele sadece dünya tarihi üzerinde oluşturduğu büyük etki ile değil, Türk savaş sanatının uygulanış tarzı,kahramanlık, ve askeri dehalarla insani değerlerin savaş sahasındaki tezahürleriyle dünyada eşi benzeri bulunmayan bir örneğini teşkil etmektedir…”

‘Çanakkale Geçilmez’i anlamak için tarihimizi iy bilmemiz şart değil midir? Kıbrıs Türkü vatan müdafaasında Çanakkale destanını örnek almamış mıdır? Kıbrıs’ın Kuzeyinde hür ve bağımsız olarak dünya durdukça var olacağız! Devletimiz şu yada bu şekilde dünya devletlerince tanınıp kabul görecektir… Hedefimiz, ülkümüz bu yoldadır öyle değil mi?
 
Üst