Cezayir Soykırımı Aniti Yapılmalı

Prof. Dr. Ata ATUN

Onursal Üye
Katılım
9 Nis 2008
Mesajlar
806
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Kıbrıs
Web sitesi
www.ataatun.com


1 Temmuzda AB’nin dönem başkanlığı devralacak olan Fransa hiçte “ak sütten çıkmış kaşık” değil.
Zaten İrlanda’nın Lizbon Antlaşmasına yani AB Anayasasına “Hayır” oyu vermesi ile Fransa’nın Türkiye’ye karşı oynadığı olumsuz oyun, “Ben istemezsem Türkiye AB’ye üye olamaz” iddiası aniden havada kalıverdi. Fransa’nın bütün kozu elinden uçup gidiverdi.

Yıl 1945, günlerden 8 Mayıs. Fransa için kurtuluş, Cezayir için soykırım günü. 8 Mayıs 1945 günü gerçekleştirilen Cezayir soykırımı, çok dehşet verici ve üzücü, Fransa için de yüz karası tarihsel bir olay.

1830 yılının Temmuz ayında Fransızlar Cezayir'i işgal ettiler. Fransızlar, burayı kurmak istedikleri Büyük Fransız İmparatorluğu’nun bir parçası haline getirmeyi amaçlıyorlardı. Bunun için Cezayir’in Müslüman halkını Hıristiyanlaştırmak ve kendilerini tamamen Fransız kültürüne adapte etmek planını yapmışlardı. Aynı yıl Cezayir’de Avrupa’nın en büyük misyonerlik merkezi olan Beyaz Papazlar Cemiyeti kuruldu. Bu cemiyet Cezayir halkını elli yıl içinde Hıristiyanlaştırmayı amaçlıyordu. Ama Cezayir halkının dinine bağlılığı onların başarısını engelledi.

II.ci dünya savaşı yıllarında dönemin Fransız sömürgesi olan Cezayir, Nazi Almanya’sı tarafından işgal edilen Fransa’nın kurtuluş mücadelesi için tüm gençlerini Fransa’ya Fransız askerlerinin yanında savaşmaya gönderdi. Bunun karşılığında da Fransız hükümetinden sadece bağımsızlığını istedi. Dönemin Fransa hükümeti bu teklifi kabul etti. Amerikalılar, İngilizler ve Ruslar da bağımsızlık sözü verdiler. Fransa, Cezayirli askerlerin desteği ile Almanları topraklarından attı ve II.ci dünya savaşı da aynı günlerde sona erdi.

Fransa’nın zaferi, Cezayir’de bayram coşkusuyla kutlandı. 8 Mayıs 1945 günü sokaklara dökülen halk, kendilerine verilen bağımsızlık sözünün tutulacağı düşüncesiyle, kutlama yürüyüşleri düzenledi. Ancak Fransa hükümeti verdiği sözü tutmadı. Yürüyüşe katılan halkın üzerine işgalci Fransız askerleri tarafından ateş açıldı. Avrupa'nın derin bir nefes aldığı 8 Mayıs 1945 günü, yıllarca Fransa’nın sömürgesi altında kalan Cezayir için bir soykırım günü oldu. Cezayir’in Setif şehrinde korkunç bir katliam ve büyük bir yas yaşandı o günün sonunda. Fransız askerleri, tek suçları ülkelerinin bağımsızlığını istemek olan yaklaşık 45 bin Cezayirliyi o gün katlettiler.
Katliam günlerce sürdü. Masum insanlar, evlerinden alınarak kurşuna dizildi. Köyler ve kasabalar tanklarla ve bombalarla yerle bir edildi. Kadın, çocuk, yaşlı, genç demeden on binerce Cezayirli, Fransız askerlerinin kurşunlarıyla can verdi. Sonra da olağanüstü hâl ilan edildi. Müttefik ülkelere yapılan başvurular bir sonuç vermedi ve sözlerini unutmuş göründüler. Askerler, yolda karşılarına çıkan Cezayirlileri rastgele öldürdüler. Öldürmekle yetinmeyen Fransız askerleri, Cezayirli Müslüman kadınlara da sorgusuz sualsiz tecavüz ettiler ve sonra da öldürdüler.
Öldürülenlerin bir kısmı şehrin dışında açılan büyük çukurlara gömülürken, bir kısmı ise şehri ziyarete gelecek olan Fransız valinin ceset kokularını duymaması için Ben Hamlanın Nazi fırınlarına benzettiği ölüm fırınlarında yakıldı. Guelmanın dışındaki kireç fırınları ölüm fırınlarına dönüştürüldü ve öldürülen binlerce Cezayirli ölüm kamyonlarıyla bu fırınlara taşındı.

Çok eski bir tarih değil. Sadece 50 sene önce bir buçuk milyon Cezayirli Fransızlar tarafından katledildi. O zamanlar Cezayir nüfusu 10 milyondu. Cezayir halkının yüzde on beşi soykırıma uğratıldı ve yok oldu.

Fransızların Cezayir’de o yıllarda neler yaptıkları, Cezayirlilere ne tür işkenceler uyguladıklarını belgeleyen fotoğraflar, görüntüler, kanlı giysiler ve diğer değişik bilgi ve belgeler günümüzde başkent olan Cezayir şehrindeki askeri müzede (Musee Central De L’armee) sergilenmektedir.

1945 yılı, tarihe, Fransa’nın utanç yılı olarak kazındı. Tarih sayfalarına utanç olarak geçen bu katliam, Fransa tarafından görmezden geliniyor. Yıllardır 8 Mayıs'ta anma törenleri yapan Cezayirliler, Fransa’dan soykırımın kabul edilmesini ve özür dilenmesini bekliyor. Fransa ise bu çağrılara “Geçmişi tarihçilere bırakalım” yanıtını veriyor. Bırakın bu soykırımdan dolayı özür dilemeyi, Fransa, insanlık için yüzkarası olan bu olayı duymak bile istemiyor. Cezayir soykırımı, Fransızların hatırlamak istemedikleri arasında ve başköşede.

Rumların Larnaka’da sözde “Ermeni soykırımı” anıtı açmalarına karşın KKTC’de de “Cezayir Soykırımı Anıtı” açılmalıdır.
 

Prof. Dr. Ata ATUN

Onursal Üye
Katılım
9 Nis 2008
Mesajlar
806
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Kıbrıs
Web sitesi
www.ataatun.com
Türkiye artık güçlü bir ülke. Bu işlemin zor bir diplomatik adım olacağını düşünmüyorum. Fransa her fırsatta Türk aleyhtarı davranmaktan hiç çekinmiyor. Türkiye'nin de çekineceği bir konumu ve zayıflığı yok.
 

KÜLTEGİN

Genel Koordinatör
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
1,731
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Tanrı Dağlarında
Dünyada en çok soykırıma uğrayan millet,şüphesiz Türklerdir.

Genelde bir çok tarihçi Amerikalıların kızılderililere uyguladığı soykırımı hep konuşur.İşte şu kadar adam öldürüldü kırıldı vs.

Türk dünyasının nüfusu bugün aşağı yukarı 300-350 milyon arasında.
1. dünya savaşı, 2. dünya savaşı, ve 17 Ekim Bolşevik devriminden sonra kızıl rusyanın katlettiği sürgüne gönderip kırdığı Türklerin nüfusu ise bugün hala tam anlamıyla ortaya çıkmamıştır...

Ben derim ki;
Türkçü pencereden bu olaya bakar isem, Fransanın Cezayire yaptığı soykırım beni çok fazla entere etmiyor.
Bunun yerine niçin Hocalı katliamını neşreden bir anıt veya anıt mezar veya bir rölyef çalışması yapılmıyor.

Veya herşeyden öte,Kıbrısda yakın tarihimizde Kıbrıs Türkleri adeta bir soykırıma maruz kaldılar.Bunun gösterir bir anıt yapabilir yanılmıyorsam.

Amaç,siyasi bir oyun ise, "siz şöyle yaptınız işte bizde böyle yaparız" tarzında bir politika hedef edinilmişse bu devletin bekaasına kalmış diye düşünürüm.

Irkımızın emrinde yaşadıkça Türkçüyüz...
 
Son düzenleme:

Prof. Dr. Ata ATUN

Onursal Üye
Katılım
9 Nis 2008
Mesajlar
806
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Kıbrıs
Web sitesi
www.ataatun.com
Teşekkür ederim Kültegin.
Güzel bir yorum du.
Bence her ikisi de yapılmalı. Hem Azeri soydaşlarımızın Hocalı'da uğradıkları katliamın anıtı, hem de bize her firsatta kazık atmaya çalışan Fransızların yaptıkları katliamın anıtı dikilmeli. Olmayan, gerçekleşmemiş ve tamamen para söğüşlemek amaçlı bir Ermeni soykırımı iddiasını gözü kapalı destekleyen Fransa için az bile olur böylesi bir anıt.

Ermeni konusunda ŞÜKRÜ S. AYA ağabeyimizi, e-mail : [email protected] sitemize davet etmekte büyük fayda vardır. Kendisi gerçek bir "Ermeni Yalanları" uzmanıdır ve bu konuda mükemmle bir de kitap yazdı.
 
Üst