Çözüm’ün ‘AB’cesi !!!

Seyyan Uzunoğlu

Onursal Üye
Katılım
24 Şub 2009
Mesajlar
194
Tepkime puanı
0
Puanları
0
ÇÖZÜM’ün ‘AB’cesi !!!


Evet değerli okurlarım. Çözümün A Be Ce’si. Yani AB’ce, yani AB dilinde çözüm! Hem bu, sadece AB’ce bir çözüm de değil; Yunan’ca; ABD’ce, ve tabii; hala saman altından ‘Ver Kurtul’ politikası yürütmekte iken de bize iki toplumlu, iki devletli, adil ve kalıcı çözüm katakullileri okumakata olan AKP’ce de bir çözüm üstelik!.Kısacası TÜRKÇE Çözüm’den maada!

Bu satırları yazarken aklımdan hep “Bir avuçtan fazla insan değildik; bize dünya düşman oldu yenildik.. Topumuzu süngümüzü aldılar; Üstümüze Yunanlı’yı saldılar. Kahpe Yunan, sürü sürü askerle; sırtımızdan vurdu bizi hançerle...” v.s. mısraları geçmekte ve benliğim de bu mısralara, inadına isyanla “Ama yenilmedik! Ve, yenilmeyeceğiz! Damarlarımızdaki asil kan’da, ecdadımızın; Atamız’ın mirası o kudret varken; asla da yenilmeyeceğiz!” cümleleri ile cevap vermektedir. Mustafa Kemal’in ve o bir avuç Türk’ün; o zaman da, Ali Kemaller’e ve bugünkü yedi düvelin dedelerine karşı kazanmış oldukları İstiklal Zaferi’nde olduğu gibi; biz de; o, hala kuyruk acısı çeken; hala Türk’ten intikam aşkıyla kavrulup kuduran; hala Türk’ün olanı gasp etmek isteyen; hala sahtekar; hala kalleş velediznalarına yenilmeyeceğiz işte! Var mı aksini iddia edecek?

Aramıza yerleştirdikleri; bu topraklarda doğmuş, bu toprakların suyuyla, nimetleriyle beslenmiş ancak ne hikmetse Türk’te olan o imandan, o asil kandan şu veya bu şekilde mahrum kalmış veya sulandırılmış; ve/veya sonradan mankurtlaştırılmış Ali Kemmal’lere inat... Göğüslerinde iman yerine köle ruhu, gavur sevdası taşıyanlara inat... Ata emaneti; her taşı Türk olan; her karışında bir aziz şehidimiz yatan bu kutsal toprakların gerçek sahibi olduğumuzu; ve kurduğumuz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni de ebediyete kadar muhafaza ve müdafaa edeceğimizi bir kez daha ispatlayacağız. Bundan da kimsenin şüphesi olmasın.

Kimsenin canı; Hristofyas sahtekarının kayın padresi Stelyos Hiratos da dahil; bu ata emaneti kutsal topraklar için kan vermiş, can vermiş aziz şehitlerimizin canından daha kıymetli olamaz! İşte burada sırası gelmişken; bizi OSMOSİS’le tüketeceğini söyleyen, bizi hunharca katletmiş EOKA’ya övgüler yağdıran sahtekar Hristo’nun kayın babasının cenazesine koşup çelenkler koymuş, siyahlar giyip matem tutmuş, kim bilir belki göz yaşı bile dökmüş; Kiliseye girerek saf tmuş; ama bizim için canlarını vermiş Baf Şehitlerimizi Anma Töreni’ne gitmemiş Talat-CTP’ni, bizim canımız için – kendiler de dahil üstelik - kendi tatlı canlarını vermiş Aziz Şehitlerimize yaptıkları bu saygısızlıklarından dolayı tekrar tekrar kınıyor; şiddetle protesto ediyorum!

Evet, gururuna, onuruna; dinine imanına; hatta ruhuna fiyat biçmiş; tüm maneviyatını maddiyata teslim etmiş mankurtlara sesleniyorum. Türk dediğinin canının pahası ancak Türklüğü, dini imanı; vatanı ve ata emaneti, şehit kanlarıyla sulanmış özgür topraklarıyla ölçülebilinir ancak. İşte, Ne mutlu Türküm diyenin fiyatı!

ABD olsun, AB olsun; ortalarda, köyde kentte dolaşarak; çeşit kurnazlık ve çeşit oyunla; tamirdir, yamasıdır, yardımdır göstermeleriyle; ve “nasıl olsa bize yarayacaktır; varsın bunlar kendileri için yaptığımızı zannetsinler” anlayışıyla tamiratlara soyunmuş; adam ve oy satın alma şerefsizliğine inmiş; bir yandan bir arabulucu değiliz; anlaşmayı Kıbrıslılar (!) kendi aralarında yapsınlar diyen bu üç kağıtçıların ve Talat-CTP-ÖRP’nin ne yapmaya çalıştıkları apaçık ortada değil mi yoksa? Madem ki Kıbrıs Türkü’nün iyliğini istediklerinin iddiasında; madem ki demokratik oldukları; her kesime aynı ölçüde, aynı demokratik haklarla yanaştıkları iddiasındalar; neden o zaman yardımlarını sadece bu devleti yıkmak sevdalısı ve Rum sevdalısı, sözde barış yanlısı; gavuroğullarının ağzıyla konuşan; gavuroğullarının türküsünü söyleyip sirtakisini oynayan mesokkertolara; derneklere, particiklere ve onlar gibi düşünenlere yapıyor? Milyonlarını neden KKTC’ni yıkmaya çalışanlara akıtıyorlar? Neden doğru yolda gidenleri aldatmak için su gibi para akıtıyorlar? Nereden çıktı bu bonkörlük? Kıbrıs Türkü doğranırken hangi cehennemdeydi bunlar? Ha? Neden Türkiye’ye şantaj yapıyor; Askerini adadan çek diyorlar? Neden, – sakın yanlış anlaşılmasın; burada mesela diyorum - gelip de; beş küsur yıldan beridir toplantılarını ‘misafirlikte’ yapan; ofisini, dosyalarını, her şeyini arabamda taşıdığım “K.K.T.C.’ni KORUMA DERNEĞİ’ne ve aynı yolda olan derneklere para yardımı teklifinde bulunmuyorlar? Çünkü bizde satılık bir şey yok! Ve alacakları cevabı çok iyi biliyorlar da ondan... Çünkü onların yegane derdi ve maksadı KKTC’ni tasfiye etmek Rum’la birleşmek. Türkiye’nin 1960 Garanti Anlaşmalarının kendisine tanıdığı garantörlük hakkından vaz geçirerek Türk Askerini adadan çekmesini sağlamak, Türkiyem’i Akdeniz’e yasaklamak; zaten başlatılımış SEVR sürecine resmen girmek – gerisi malum - ve ata emaneti, Karpaz’dan Baf’a, Girne’den Limasol’a Türk toprağı olan Kıbrıs Adası’nı Haçlı Seferler’e kazandırmak ve Kıbrıs Türkünü de gavuroğullarına köle yapmak da ondan! Yağma YOK!!! Çünkü 19 Nisan’da hapsi de alacaklarıdır ağızlarının payını da, hak ettikleri cevabı da! Sabır !!!
 
Üst