Cumhurbaşkanı Başına Buyruk Değil

İsmet Kotak

Onursal Üye
Katılım
13 Nis 2009
Mesajlar
318
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cumhurbaşkanı Başına Buyruk Değil

Herkes, hayretler içinde KKTC Cumhurbaşkanı M.A.Talat’ın açıklamalarını hayretle izlemektedir.Talat,Hristofyas’ın saldırılarına,kendisini aşağılamasına bile karşılık vermezken, şimdi UBP Hükümetinin “Yürütme” erkini kulanamayacağını söylemektedir. İktidar değiştiği hâlde CTP milletvekili ve CTP vizyonu ile görüşmeleri sürdürmeye devam etmektedir.Bunu yaparken de “Başkaca yol olmadığını” ortaya atmakta ve geriye kalanların da bunu benimsemesini koşul olarak koymaktadır. Talat’a göre halkın Anayasa’dan kaynaklanan seçme ve seçilme hakkını kulanması,UBP’nin Meclis çoğunluğunu sağlaması, kendisinin yetki alanını etkileyemez,politikasını değiştiremez.Hatta Talat, bir zamanlar Eğitim Bakanı iken yıktığı Kolejleri ve aynı dönemde el attığı kitapları “Anayasanın emrettiği Milli Eğitim” çizgisine çekilmesine karşıdır.

Ben Anayasa’da bu Cumhurbaşkanının böyle yetkisi olduğunu görmedim.Hatta bu Anayasa Cumhurbaşkanının uygulamalarından sorumsuz olduğunu söylemektedir.Ve de sadece “Vatana ihanet” suçu ile yargılanbileceğini amirdir. Ama Cumhurbaşkanlığını, “Yürütme erkini” kullanmaya tek yetkili olarak kabul etmektedir.Kendi makamının Meclisin üzerinde yetkilerle donatıldığını sanmaktadır.Bu noktalarda da hata yapıyor.

O hâlde Hristofyasla kamplaşmak istemeyen ve görüşmeler kesilmesin diye “Miili Davadan” ödün üstüne ödün veren KKTC Cumhurbaşkanı M.A.Talat, ne yapmak istemektedir? Bana göre önce Ankara’ya mesaj vermektedir.Hatta Başbakan R.T. Erdoğan’nın müdahalesini davet etmektedir.Talat şöyle diyor: ”Bu Eroğlu,bu UBP benim işime karışmaktadır.Tarih kitaplarını değiştirerek yine Rumlarla ve yabancı güçlerle kamplaşma getirecek.Görüşmelerde Hükümetin bir temsilci ataması hatalıdır. Buna gerek yoktur…”

Kamplaşmayı Eroğlu ve UBP Hükümeti değil, kamplaşmayı yeri geldiğinde KKTC Cumhurbaşkanlığını bile unutan Cumhurbaşkanı M.A.Talat yaratmaktadır. Tartışma konuları Cumhurbaşkanlığının yetkisinde değildir.Tartışma konuları, Hükümetin ve Meclisin yetkisindedir. M.A.Talat Anayasal makamları tanımamakta ısrarlı ise gider Meclisten yetki çıkarır. Çıkaramazsa istifa eder. Zaten altı kaval, üstü şişhane bir devlet yapısı olamaz. M.A.Talat,CTP’nin iktiar günlerinin geçtiğini ve bunun 5 yıllık ömrü olduğunu ve her durumda kendi görev süresi sona ererken UBP’nin iktidarının süreceğini bilmelidir. ”Ben bu durumda görev yapamıyorum” diyorsa, istifa yolu açıktır. Kıbrıs’tan kimler geldi kimler geçti? M.A.Talat da istifa ederse, ne temel sarsılır, ne çatı çöker.Hatta gerilim sona erer. Halk da 19 Nisan iradesine uygun bir Cumhurbaşkanı seçerek doğru yolu bulur.

Tartışma bana göre Cumhurbaşkanı M.A.Talat tarafından yapay olarak yaratılmıştır.Sayalım:
1.Kıbrıs görüşmelerinde neyin ne olduğunu, kapalı kapılar ardında Talat-Hristofyas arasında nelerin konuşulduğunu,CTP Milletvekili Nami’nin karşı tarafla yaptığı görüşmeleri Rumlar bilecek,CTP bilecek,M.A.Talat ve kadrosu bilecek ama Başbakan Eroğlu,Dışişleri Bakanı Özgürgün ve UBP iktidar partisi olarak bilmeyecek! Olacak iş mi bu? Kimden kimi, hangi malı kaçırıyorsunuz? Sonuçta bunları Meclis onaylayacak değil mi? Meclisin onaylamadığı herhangi bir metinin referanduma sunulması ve kabulü mümkün olmadığına göre M.A.Talat neyi, kimden saklamaktadır.Buna hakkı var mı? Elbette yoktur.

M.A.Talat gün gele verdiği ödünlerle başbaşa kalacaktır. Bizler her platformda karşısına çıkacağız. Bundan bizi kimse durduramaz.KKTC vardır,yaşayan varlıktır ve en az Kıbrıs Rum Cumhuriyeti kadar yasaldır.O hâlde bir anlaşmanın iki devket arasında olması ve hareket noktasının “iki devlet tabanı” olması zorunludur.Gerisi Batılıların ,Hristiyan oyunudur. Girit’teki,12 adalardaki ve Batı Trakya’dai gibi…M.A.Talat ise “Ben “Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti’ni” oluşturmak için göreve geldim,başaramzsam istifa ederim demişti. Oysa biz kanımızla canımızla KKTC’yi ilân ettik ve aynen de korumaya and içtik . Kamplarımız uyuşmamaktadır. Niye kendisine destek olalım? Ruma yama olmak için mi?

2. UBP ,halka, CTP ve Talat tarafından yıkılan Kolejleri tam teşekküllü olarak açacağını söz verdi. Çünkü CTP ve Talat, Türk çocuklarının, Rum okullarına gidişine omuz vermişti.Şimdi bu uygulama ters çevrilecektir. Türk çocukları İngiliz sömüreg gününde bile ayrı okullara gitti.Şimdi Talat ve CTP sayesinde okulların karma oluşuna tanık olduk. Bunun savunulacak yanı olamaz.

3.Tarih ve Sosyal Bilgiler kitabı “Milli Eğitimin” bir parçası değil,Rum ve yabancılar tarafından hazırlanan ve yer yer Türk Ulusuna hakaretler içeren basit ve politik bir kitaptır. Rumlarsa Kilise engellinde kitaplarını değiştirmediler. “Helen” olduklarının kanıtını ortadan kaldırmadılar. KKTC’de bu kitapları değiştirmek “Milli görevdir”.UBP bunu yapıyor.

KKTC Cumhurbaşkanı ise Hristofyas kampında yerini almakta ve Kolejlerin açılmasını,kitapların “Milli” çizgiye çekilmesini ve hatta görüşmeler konusunda iktidarın birinci elden bilgi edinilmesini reddetmektedir.Bu Anayasal iktidarın tabiatına aykırıdır.Çoğunluk UBP’dedir.19 Nisan iradesi UBP’yi iktidar yaptı. Talat’ın görev süresi azaldı.O hâlde Cumhurbaşkanı istifa edip halka gider,yetki ister. Zaten ciddi bir anlaşmayı başka türlü imzalayamaz.İmzalarsa kendisinden hesap sorulur.

KKTC’de işleri bilerek ve isteyerek karıştırmak ve Türkiye Hükümeti ile UBP’yi çatıştırmak isteyen M.A.Talat’tır.
 

Kartal Gözü

Dost Üyeler
Katılım
6 Eki 2008
Mesajlar
1,388
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Cumhurbaşkanı Başına Buyruk Değil

Kıbrıs anayasasındaki hükmü bilmiyorum ancak mantıken bir cumhurbaşkanının tarafsızlığını devlet yönetiminde koruması gerekir.

Eğer bunu yapamıyorsa da cumhurbaşkanı değil taraf olduğunun başı demektir ki bu dahi vatana iyi hizmet edememeyi getirir.

Ayrıca talatda vatana ihanet ölçüsü nedir bilemiyorum ama ülkesinin toprağını ve güvencesini pazarlık konusu yapabilmek zaten vatana ihanet değil midir?

Talatın UBP hükümetince görüşmecilikten çekilmesi gerekmektedir.
 
Üst