Cumhurbaşkanları Tarafsızdır. Toplum Liderleri Değil?

Ayla Berkin

Onursal Üye
Katılım
13 Haz 2008
Mesajlar
386
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
74
Konum
Gazimagosa
Web sitesi
www.aylaberkin.com
CUMHURBAŞKANLARI TARAFSIZDIR. TOPLUM LİDERLERİ DEĞİL?

Cumhurbaşkanlığı tarafsızdır ama o makamda Mehmet Ali Talat oturuyorsa taraflı olmak zorundadır. Nedenine gelince çünkü o makamda ki kişi o makamı temsil etmemektedir. O kişi kendisini Toplum Lideri olarak görmekte ve bunu da tüm dünyanın böyle görmesine izin vermektedir. Doğal olarak da Toplum Lideri olduğunu savunan bir kişiden Cumhurbaşkanlığı tarafsızlığını beklemek abesle iştigal olur.
Toplum Liderleri kendi inançları doğrultusunda bir araya gelmiş olan belirli bir toplumu temsil eder.
Oysa Cumhurbaşkanları ayrı inançlardan ayrı kökenlerden gelmiş olsalar bile aynı sınırlar içinde, aynı bayrağa ve adını aldıkları millette bağlı olarak kurulmuş bir devlet çatısı altında olan halkı temsil eder.
Toplum lideri bu temsiliyet sırasında yalnız aynı düşünceyi paylaştığı toplumunun çıkarlarını düşünerek taraf olurken, Cumhurbaşkanı ise, aralarında farklılıklar bile olsa bir devlet olabilmiş tüm bu insanların çıkarlarını düşünürken tarafsız olma ilkesine sonuna dek bağlı kalır.
İşte Sayın Toplum Liderimiz Mehmet Ali Talat’ında seçimlerde tarafsız kalmasını beklememiz biraz çocukça olur. Doğal olarak onlar kendi içlerinde CTP-BG Toplumu olarak ayrı bir toplumdurlar. Sayın Talat’ta o toplumun lideridir. Tabii ki seçimlerde devleti savunan, KKTC’nin bekasını isteyen bir partinin başa gelmesini istemeyecektir.
Swiss Otel′de düzenlediği basın toplantısında sarf ettiği sözlerde bu taraf kirliğini ortaya koymaktadır. Toplum Lideri Sayın Talat söz konusu toplantıda yaptığı konuşmada
"Halkın çözüme yönelik inançtan uzaklaşması yeni bir şey değildir... Yapılan anketlerde Halkın iki ayrı devletin tanınmasını istediğinin daha ağır bastığı doğrudur. Bu da yeni değildir... Türk Halkının tercihi iki ayrı devlettir, doğru ama bu elde edilemeyecek bir hedeftir... Seçimlerden sonra kurulacak hükümet bizim yürüttüğümüz politikayı desteklemek durumundadır... UBP bugüne kadar yürüttüğüm politikaya destek olmadı... UBP’nin kuracağı hükümetin yürüttüğüm politikayla uyumlu olması lazım " diyerek açıktan açığa hem devlete sahip çıkmayacağını belirtiyor. Hem de UBP’nin halkın tercihi olacağının sinyallerini aldığını belirtiyor. Niçin direk UBP adını kullanıyor da her hangi bir parti demiyor. O da biliyor artık bağlı olduğu CTP-BG toplumunun içinde çözülmelerin başladığını.
KADEM tarafından yapılan ankette Halkımızın " birbirinden tamamen bağımsız iki ayrı devlete" dayanan bir anlaşma ve KKTC’nin tanınması doğrultusunda bir sonuç çıkması korkutmuş olacak ki Sayın Toplum Liderini bu açıklamaları yapmak zorunda kalmıştır. “Halk böyle istiyor ama biz ayrı devlet, tanınma veya konfederasyon peşinde değiliz” diyen Sayın Talat o halkın Cumhurbaşkanı olmadığını bir kez daha ispat etmiştir.
Giderek seçim takviminin kısaldığı şu günlerde, Sayın Talat’ın Toplum Liderliğini yaptığı partisine bir tehdit olarak gördüğü UBP’nin daha sağlıklı ve emin adımlarla bu yarışın sonunda ipi göğüslemesi lazımdır. Bunun için de UBP’nin kişi partisi imajından sıyrılıp, kitle partisi imajına bürünmesi lazımdır. Kişi çıkarları değil, toplum çıkarları düşünülerek adımlar atılmalıdır ki kararsız seçmeninde tercihi UBP olsun.
Yok birbirimizden farkımız ama biz UBP’yiz denilmesin. Farklıyız, fark yaratacağız ve bu farklılığımızla iktidar olacağız densin. Vatandaşın geçen seçimlerde gösterdiği sarı kartı iyi değerlendirmesi lazımdır UBP’nin. Bilmelidir ki sarı kartın arkası kırmızı karttır. Oyun dışı kalmak istemiyorsa, Toplum Partisi değil, akraba eş, dost partisi hiç değil, Kitle partisi olması gerekir. CTP-BG’ye sarı kart vermeye hazırlanan seçmeni çok iyi anlayıp, analiz etmesi gerekmektedir.
9.2.2009
 
Üst