Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
Bir zamanlar mutsuz küçük bir dalga vardı.
“Öyle kederliyim ki”
diye sızlandı küçük dalga.
“Diğer dalgalar büyük ve güçlüler
bense o kadar küçük ve zayıfım ki. Hayat neden böyle adaletsiz davranıyor?”
Yanından geçmekte olan başka bir dalga bu sözleri duydu ve onunla konuşmaya karar verdi.
“Böyle düşünüyorsun
çünkü kendi ‘yaratılışının aslı’nı yeterince görmemişsin. Sen kendinin sırf dalga olduğunu düşünüyorsun ve acı çektiğini sanıyorsun. Hâlbuki gerçek böyle değil.”
“Nasıl?”
Küçük dalga şaşırmıştı.
“Ben dalga değil miyim yani? Dalga olduğum besbelli. Bak
tepem var
köpüklerim var... Ne demek istiyorsun
benim sırf dalga olmadığımı söylemek isterken?”
“Senin ‘dalga’ dediğin şey kısa süreliğine büründüğün geçici bir suret. Sen aslında sadece susun. Sen yaratılışının esasının suyun teşkil ettiğini anladığında
dalga olmanın getirdiği elemlerden kurtulacaksın.”
“Ben su isem
ya sen nesin?”
“Ben de suyum. Belki senden bir derece daha büyük de olsa
geçici bir süreliğine dalga suretinde görünüyorum
ama bu benim aslımı değiştirmiyor: Su! Senin de
benim de yaratılışımızın esası aynı: Su!”
--alıntı--