Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
DAVUTOĞLU:”Türkiye’nin Stratejik kördüğümü:Kıbrıs”(1)
Kısa süre önce Türkiye Dışişleri Bakanlığına atanan Prof.Ahmet Davutoğlu acaba Kıbrıs sorununa nasıl bakıyor? İlk açıklamalara ve KKTC ziyaretinde işaret ettiklerine bakarak bir yerde varolan politikayı alıp götüreceği söylenebilir. Bu da KKTC Cumhurbaşkanı M.A.Talat’ın yaptığı görüşmeleri ve pozisyonunu desteklemek olarak yansır. Her ne kadar M.A.Talat’ın açıklamaları ve Hristofyas’la anlaştığı noktalar Ankara’daki yetkililerin yaptıkları açıklmalarla örtüşmüyorsa da “Biz Talat’ı destekliyoruz” sözcüklerinin dışa dönük olduğunu anlıyoruz. Ne var ki günün sonunda bu bizi dönülemeyecek noktaya taşıyabilir.
Kıbrıs gelişmelerini bilenler ve yine yıllarca Rumlarla yapılan görüşmeleri doğru okuyanlar, hatta Yunanistan ötesinde İngiltere,ABD,AB ve BM ile Kıbrıs konusunda yapılan görüşmelere de bakanlar, Talat’ın ortaya koydukları ile bir yere varılamyacağını görmektedirler. Buna rağmen destek açıklanması hata da olsa, AB politikası açısından Ankara gerçeğini yansıtmaktadır. Hatta Ankara 24 Nisan iradesini yerlere çalan ve 19 Nisan seçimlerini açık ara kazanan UBP’nin M.A.Talat’ı koşulsuz destek açıklaması da büyük tehlikledir. Bunun bizleri nereye kadar taşıyacağını göreceğiz.
&&&
İşte bu noktada ben suyun başına giderek “Ankara’da yeni politika” oluşup oluşmadığını okumak isterim. Bu yüzden Dışişleri Bakanı Sayın Ahmet Davutoğlu’nun kitaplarına bakma gereğini duydum. Elbette Türkiye, Türkiye’nin dışpolitikası,Türkiye’nin çıkarları ve ortada kanayan yara olarak görülen “Kıbrıs” dikkat çekmektedir. Ben Prof.Davutoğlu’nun “Türkiye’nin Stratejik kördüğümü: Kıbrıs” değerlendirmesi üzerinde durmak istiyorum.Bu bölüm 5 sayfaya yakındır. Ben o bölümü değerlendirerek bazı alıntılar yapmak isityorum. Bu yazımı iki güne bölerek Sayın Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun bu göreve gelmesinden önce ortaya koyduğu tezini ciddi olarak sizlere sunmak istiyorum. Çünkü Davutoğlu’nun bir ağırlığı vardır ve Kıbrıs’a yeni şekil verilecekse O’nun görev döneminde verileceği anlaşılmaktadır.Çünkü Başbakan R.T.Erdoğan Prof.Davutoğlu’na çok değer vermektedir.Bunun için “Danışmanlıktan Bakanlığa” doğru adım atıldı. Konulara göre düzenlediğim kitaptan alıntılar şöyle:
1.Kıbrıs’ın yeri ve önemi: “Avrupa,Asya ve Afrika’ya hemen hemen eşit uzaklıkta olması açısından dünya ana kıtası içinde, merkezi konuma sahip bulunan Kıbrıs, Girit ile birlikte su geçiş yollarının da kesiştiği bir hat üzerindedir. Asya ve Avrupa’yı ayıran Boğazlar ile Asya ve Afrika’yı ayıran Süveyş Kanalı arasında yer alan Kıbrıs, aynı zamanda Avrasya-Afrika bağlantısının en önemli su havzaları olan Körfez ve Hazar havzaları ile Aden ve Hürmüz su yollarının da nabzını tutacak sabit bir üs ve uçak gemisi konumundadır. Haşmetli sömüre devirlerini kapatan İngilizlerin Kıbrıs’ta hâlâ üs bulundurmalarının da adanın soğuk savaş süresince en sıcak bunalımlarından birisi olmasının da temelinde bu ihmâl edilemez stratejik konum vardır.”
2.Kıbrıs ihmâl edilemez: “Kıbrıs’ı ihmâl eden bir ülkenin küresel ve bölgesel politikalarda etkin olabilmesi mümkün değildir.”
3.Yeni dengeler: “Bu jeostratejik konum,soğuk savaş sonrası dönemdeki yeni dengelerle birlikte yeni unsurlar kazanmıştır…Kıbrıs sabit parametre olarak güzergâh üzerinde bulunmaktadır.”
4. Rumun AB üyeliği: “Orta-Asya bağlantısının Karadeniz’in kuzeyinden sürmesinde, Rusya ile birlikte menfaati olan Almanya’nın Kıbrıs (Rum) Cumhuriyetini AB’ye almak konusunda gösterdiği istek, biraz da etkisinin ABD’ye göre zayıf olduğu güney hattı üzerinde önemli bir stratejik ayak elde etme çabasının ürünüdür.”
5.Denge: “Uluslararası denge açısından merkezinde Doğu Akdeniz’in olduğu bir Ortadoğu-Balkanlar politikası vardır ve bu politikada Kıbrıs en temel araçlardan birisidir. AB Kıbrıs’ı bünyesine katmayı hazırlanırken, ABD’nin yeni barış inisiyatifleri başlatması da Rusya’nın adaya S-300 füzelerini göndermeye çalıştığı döneme” rastlamaktadır. ” Kıbrıs’a Rus füzelerinin yerleştirilmesi plânı ile birlikte Türk-Yunan ilişkilerinin kronik meselesi olan Kıbrıs’ın bir anda Türk-Rus ilişkilerinin önemli parametresi hâline dönüşmesi adanın bu çok yönlü stratejik konumu ile ilişgilidir.”
İşte Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun Kıbrıs’ın önemini içeren değerlendirmesi. İngiltere,Rusya ve hatta Almanya’nın Kıbrıs’a nasıl parmak soktukları ve AB’nin neden Kıbrıs adasına egemen olmak istediği burada işaret edildi. Kitabın Kıbrıs’la ilgili öteki bölümlerini yarın değerlendireceğim.
Cevap: DAVUTOĞLU:”Türkiye’nin Stratejik Kördüğümü:Kıbrıs”(1)
Bir uzmanın değerlendirmesi ışığında okumak daha iyi anlamamızı sağlayacaktır. bu emeğinize karşılık teşekkür kelimesi yetersiz kalıyor.