Değil Toprak Vermek, Bize Savaş Tazminatı Ödemeleri Gerekir.

İsmet Kotak

Onursal Üye
Katılım
13 Nis 2009
Mesajlar
318
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Değil toprak vermek, bize savaş tazminatı ödemeleri gerekir.

Yanlış zamanda,yanlış mevkide bulunan bir kişiye örnek göstermek gerekirse, bunun kuşkusuz M.A.Talat olduğu kesin.Halkının hak ve menfaatlerini korumak yerine,her sorunu ödün vererek çözmeyi marifet bilen Talat,Anayasa veya Yasalardan kaynaklanmayan yetkiler kullanarak veya Hükümete gözdağı vererek “Milli Davadan” ödün üstüne üdün vermektedir.Karşılığını alamadığı gibi “Görüşmelerin tıkandığını” bahane ederek yeni ödünlerle görüşmeleri sürdürme hayaline kapılmaktadır. Anlayacağınız Hristofyas, ödünlerle M.A.Talat’ı dize getirmektedir.Bunun yaramadığı noktada da “Talat unutmasın, geçmişte AKEL ve CTP günlerimizde anlaştıklarımız vardır.Şimdi bu çizgiden çıkamaz” diye etrafa” ve de Talat’ın gönlüne korku salmaktadır.

Son günlerin flaş açıklaması, kimse sormadığı hâlde, tek yanlı olarak M.A.Talat’tan geldi. Üzerine and içtiği Anayasanın yasaklı kurallarına bakmadan bol keseden “Toprak ödünü vereceğini” ilân etmiş,elini boşaltmış, Hristofyas’ın hem elini hem de pozisyonunu güçlendirmiştir.Dıştan bakanlar, “Türkler toprak vermeye hazırdırlar; işte KKTC Cumhurbaşkanı M.A.Talat sorulmadan toprak ödünü vereceğini açıkladı. Demek ki masada toprak ödünü alabilmek için sıkı pazarlık onu daha da geriletecektir. Yani Hristofyas bugünkü Kıbrıs (Rum) Hükümeti sınırlarını koruyarak görüşmeye başlarken, Talat peşinen KKTC sınırlarından ödün vereceğini, hak ve yetkisi olmadan kabul etmiş olmaktadır.

İşte dış güçler bunun için Talat’ı desteklemekte, bunun için görev süresi bitmeden Türk halkının elini kolunu bağlamak istemektedirler.Ancak 19 Nisan iradesi sonucunda Talat’ın arkasında artık Hükümet yoktur. Talat’ın arkasında Meclis yoktur.Anayasa Talat’a “Rumlarla görüşme yapma görevini” vermediği gibi herhangi bir Meclisten de alınmış yetki kararı yoktur.Bırakınız Anayasa’nın y toprak vermeyi yasaklamasını, Talat bu konuyu müzakere bile edemez. Yeniden aday olmak için bina edeceğini ilân ettiği “Federal Birleşik Kıbrıs” konusunu da müzakere etme yetkisine sahip değildir. Talat,Anayasa’ya göre uygulamalarından sorumluluğu olmayan bir Cumhurbaşkanı’dır.Ödün verip ortaya kâğıt yığını koyabilir. Kendisini o mevkiye taşımış “Yabancı güçlere” şirin görünebilir.Ancak günün sonunda ortaya çıkarılacak herhangi bir anlaşma taslağını “Referanduma” sunabilmesi için KKTC Meclisinden Yasa ile yetki sağlanması gerekmektedir ki, 26 UBP Milletvekiline rağmen böyle bir teslimiyet için yasa yapılması olasılığı ufukta görünmemektedir. Çünkü UBP seçim Bildirgesi açıktır.Halk bunu oylamıştır.UBP de bunun gerisine gidemez.Giderse inandırıcılığını yititir.

İşte bu noktada Talat’ın toprak ödünü gündeme sokulmak istenmektedir. Orams’la yıkılmayan KKTC, Talat’ın toprak ödünü ile yıkılmak istenmektedir. Oysa Türk Halkı toprağından,güvenliğinden ve egemenliğinden asla ödün vermemekte kararlı olarak 19 Nisan iradesini ortaya koyarak, 24 Nisan Annan iradesini çöpe atmıştır.Talat ve CTP ve onun ötesinde Kıbrıs Türk Halkından gizli olarak AKEL merkezinde görev yapanlar, 24 Nisan iradesini diriltemezler.

Biraz tarih bilgisi vereyim:

1.Kıbrıs adası 9600 Kilometre karedir.KKTC 3500 Kilometre kare dolaylarındadır.Yani Türk Halkı, kişi malları,Vakıf malları,Sultan Mülkü,Devlet arazilerindeki payı ve kullanılamaz araziler de dikakte alındığında bu kadarlık toprağı hak etmektedir.

2. İngiltere Kıbrıs adasını Rus tehlikesine karşı geçici üs olarak kiraladığında adada 357 bin dönüm Vakıf toprağı vardı.Buna ek olarak 322 bin dönüm Sultan mülkü bulunuyordu. Buna kişi mal ve mülkü eklenmelidir.

Tüm bu topraklar bize %35’lik bir sonuç verir.Yani bugünkü KKTC toprakları. Çünkü Vakıf ve Sultan mallarının önemli kısmı Kıbrıs(Rum)Cumhuriyeti’nde bulunmaktadır. İngiliz 1898’den başlayarak bunları el altından yasa dışı olarak Rumlara tahsis etti.Birçoğunu devlet amaçlı kullanmak için aldı ama yine Ruma verdi.Tapu kayıtları apaçık bunu göstermektedir.Bunları inceleyen Kıbrıslı Türk uzmanlar, tabloytu belgelerle ortaya koymuşlardır.

Ne acı ki bu konuda kazanılmış davaları bile dikkate almayan CTP iktidarı Evkafa atadığı kadrosu ile bu hakların peşine düşmemiş, ödüncü davranmayı yeğlemiştir. Şimdi de aynı tutumu Talat ortaya koymaktadır.

Son söz: Ruma ve Yunanlıya verecek tek karış toprağımız yoktur.Aksine Evkaf ve Sultan mülkünü geri istiyoruz.Ayrıca 21 Aralık 1963’de Türkü kıyıma uğratmak için faaliyete geçen, bunun için plan yapan ve kendi anı kitaplarında bu “Akdias Planını” deşifre edenlerin Türk Halkına “Savaş Tazminatı “ödeme zorunluğu vardır.

KKTC’de Cumhurbaşkanı kaos yaratacağına Türkün haklarının savunculuğuna soyunsun. CTP kadrolarını halk tasfiye kararı verdi. Talat bunlarla bu yolu yürüme hakkına sahip değildir.Yetkisi de yoktur.İşte Meclis ortada.Gider ve öneri sunar.Halk da herkesi aynı terazide tartar.19 Nisan iradesi bu yolda anlam ifade eder.Talat bir takım odakları harekete geçirerek Meclisi v e Hükümeti yana itemez.O hakkı yoktur. Bu halk da 19 Nisan iradesinde diretmekte kararlıdır.
 

Kartal Gözü

Dost Üyeler
Katılım
6 Eki 2008
Mesajlar
1,388
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Değil Toprak Vermek, Bize Savaş Tazminatı Ödemeleri Gerekir.

Devlet toprağına saygı duymayan, egemenliği istemeyen liderleri de gördük, dileriz başka ihanetler görmeyiz.

Ana karadakiler uyduruk bahane ile sınırlarını düşmana vermek isterken yavru vatandakiler de aynı şekilde hareket etmeye hazırlanıyor.

Zor zamanlar bekliyor bizleri.

Bundan sonra akıllanırız da daha uygun liderler seçeriz inşallah.
 
Üst