Demokrasi, Bizim İçin De Çalışmalıdır !!!

Seyyan Uzunoğlu

Onursal Üye
Katılım
24 Şub 2009
Mesajlar
194
Tepkime puanı
0
Puanları
0

DEMOKRASİ, BİZİM İÇİN DE ÇALIŞMALIDIR !!!



Rum-Yunan’ın ENOSİS, MEGALO İDEA saplantısı şimdiki saplantı da değil; 150 yıldan beri politikalarının, siyasetlerinin temel taşı, Kiliselerininm, siyasetçilerinin de dillerinden düşürmedikleri tezleri, vaz geçmeyecekleri emelleri, ilkeleri olmuştur. Rum-Yunan’ın yedisinden yetmişine, yüreklerine kazıdıkları ENOSİS emellerini gerçekleştirmeden de; ne yalan yaygara yapmaktan, iftira atmaktan vaz geçecekler; ne kendileri huzur bulacak; ne de aklımızı başımıza alıp akıllı siyaset yapmazsak; bize rahat vereceklerdir.

Ancak, gerek ABD olsun; gerek AB veya bu Hıristiyan kulübünün üyeleri; ve, illaki ve üstelik utanmadan 1960’ta kurulmuş Türk ortaklı KC’ne garantörlük imzası da atmış kalleş İngiliz olsun; istisnasız; dünyanın Hıristiyan milletleri de Rum-Yunan’ın bu emellerine; gerek it iti ısırmaz gerek kendi çıkarlarına da hizmet maksadıyla; aslında her ikisi ve Haçlı Seferler; Rum-Yunan’ın tarafını tutmakta. Çünkü çıkarları söz konusu olunca onları – emperyalleri – ne Kıbrıs gerçeği, ne imzalamış oldukları anlaşmalar... Ne Uluslararası Yasalar; ne demokrasi, ne de, yine kendi tezgahladıkları normlar, İnsan Hakları veya başka kurallar; hiç biri ilgilendirmiyor. Kendi çıkarları için; ne yalancılıklarının meydana çıkacağından korkuyorlar; ne iftiradan ne de kendi yasalarını bile çiğnemekten çekiniyorlar. Hicap, ayıp, insaf, insanlık, günah demeden; çeşit kurnazlık, çeşit plan, öneri ve hatta tehdit ve hala bugün Irak’ta, Filistin’de, Lübnan’da, Afganistan’da, Kerkük’te.. Ve tabii yakın geçmişte Azerbaycan’da, Bosna’da, Kıbrıs’ta ve birçok Müslümanların, Türklerin yaşadığı ülkelerde de olduğu gibi, katliama hatta soykırıma kadar gidebiliyorlar. Ama adını kitle imha silahları arama koysunlar; demokrasi götürüyoruz desinler... Bin Laden’i arıyoruz desinler... Efendim bir ayaklanmaya müdahaledir; NATO gereğidir veya her ne haspa derlerse desinler; maksat başkasının haklarına; özgür iradelerine müdahale etmektir! Halkı kendi hegemonyalarına almak; topraklarını ve yeraltı zenginliklerini hayasızca gasp etmektir; istiladır, haksızca sahip çıkmaktır!. Emperyal sömürücülerin işi bu. Yaygaracı, yalancı Yunan derseniz, O, yayılmacılık hastalıklı; Avrupa ülkelerinin hala bugün “Avrupa’nın yaramaz, şımarık çocuğu” dedikleri – bence yüzsüz, arsız, yalancı ve sahtekar velediznası; ne ise.. –; MEGALO İDEA saplantılı ve tarihin de ilk sömürgecilerinden!

Türk ortaklı Kıbrıs Cumhuriyeti’ne uyanmadan garantör de girmiş; imza atmış İngiltere; Rum-Yunan 1963 Kanlı Noel’de bu cumhuriyeti yıkmasına karşı; garantörlük hakkını neden kullanmamış? O zaman Türkiye’nin Başbakanı; nur içinde yatsın Sn. Ecevit’in, iki kez İngiliz’in ayağına giderek, bu katliamları durdurmak için birlikte müdahale teklifini neden ret etmişti? Veya, adada üsleri, askerleri bulunduğu halde neden yerinde müdahale etmemiş; katliamlara, soykırıma uzaktan seyirci kalmıştı? Aslında, sadece seyirci de kalmamış; onlara silah vb yardımlarında da bulunduklarından maada; EOKA teröristlerinden ve Yunan askerlerinden kaçarken, kamplarına sığınmış, silahsız bir çok Türkü; sonlarının ne olacağını bile bile silahlı EOKCILARA ve Yunan askerlerine teslim de tmişti bu kancık alçaklar!!!

Ya adadaki barışı korumak için konuşlandırılmış Birleşmiş Milletler askerleri bu ihlale, katliamlara, bu soykırıma neden seyirci kalmış; sadece resim çekme ve toplu mezarları sonradan tesbit etmek için krokilerini çizmekle yetinmiş; müdahale etmemişti dersiniz?

Demiştik, it iti ısırmaz ve gerek Kıbrıs Adası’nda gözü olan ve mutlak ki Londra Zürih Antlaşmalarının sadece yazıldığı kağıtta kalacağını; Makaryos’un kötü niyetini önceden bilen ABD olsun, AB olsun, zaten bekledikleri bu yıkımla; Türklere uygulanmakta olan soykırımın bir an önce neticeye varmasını beklemekteydiler. Coni için adadaki İngiliz Üsleri, yemininden de, sözünden ve imzasından da; haktan, hukuktan, yasadan ve hatta insanlıktan da önce gelirdi... Kendi çıkarlarını korumak için demokrasiye, İnsan Haklarına; efendim Uluslararası Yasalar’a, Avrupa normlarına sarılan Emperyaller; çıkarlarına bir nebze zarar geleceğini sezer an; bu hakları başkalarına tanımayacak kadar rezil, kalleş ve iki yüzlü olabiliyorlar ve evirip çevirip kendi çıkarları doğrultusunda kullandıkları açıkça ortada. Hal böyleyken; bunların ara buluculuğuna, müfettişliğine, önerilerine iananarak bunlardan hala medet uman siyasetçilere; kusura bakmasınlar ama ACIYORUM doğrusu! Çünkü buna siyaset değil; doğrudan doğruya işbirlikçilik denir! ENOSİS yolunu açmak denir! Kıbrıs Türkü’nü yalan-dolanla teslim almağa yeltenmek denir!!! Türkiyem’de SEVR’i uygulamak isteyenlere ve işbirlikçilerine yardım etmek denir!!! Ancak Kıbrıs Türkü’nü ne iradesinden, ne ata emaneti topraklarından vaz geçirecek; ne de Kıbrıs Türkü nefes aldıkça, Ata emaneti; şehit kanlarıyla yoğrulmuş bu vatan topraklarını Yunanistan’a bağlayabileceklerdir! Kıbrıs Türkü iradesini ortaya koymuştur bir kere. Ve irade: ÖNCE KKTC’DİR!!! Başkaları için çalışan Demokrasi ve İnsan Haklarıyla Uluslararası Yasalar, Kıbrıs Türkleri için de ÇALIŞMALI, HAK, YERİNİ BULMALIDIR!!!
 
Üst