Deniz Feneri Derneği Yolsuzluğu Kimin Korumasında ?

GökTürk

Kurucu
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
1,015
Tepkime puanı
2
Puanları
38
Yaş
59
Konum
C¤ KIBRIS
Web sitesi
www.kibris1974.com
DENİZ FENERİ DERNEĞİ YOLSUZLUĞU KİMİN KORUMASINDA ?

Naci Kaptan


Derneklere vergi muafiyeti tanıma yetkisini Medeni Kanun ile kaybeden AKP, 2003'te çıkardığı yasayla bu hakkı yeniden kazanarak 13 dernek ile 18 vakfa muafiyet sağladı .Muafiyet sağlanan dernek ve vakıflar arasında dini yapıda olanlar ağırlıkta idi.2002 seçimlerinden sonra Bakanlar Kurulu kararıyla kamu yararına dernek statüsü verilerek vergi indirimi ve muafiyetinden yararlandırılan dernek sayısı 13 oldu.

Deniz Feneri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğinin yapmış olduğu asrın yolsuzluğu olarak tanımlanan ve mahkeme kararıyla kesinleşen suçlarına rağmen halen vergi bağışıklığına sahip. AKP hükümeti Deniz Feneri Derneğini halen kanatları altında tutuyor.Vergi muafiyetini kaldırmıyor.Bu büyük yolsuzluğu yapan Deniz Feneri Derneğini halen kamuya yararlı dernek statüsünde tutuyor.Acaba bu dernek kime yararlıdır ?


Uçan kuştan işkillenen AKP iktidarı ve iktidarın savcıları ,ktidarın tüm muhaliflerini toplum içinde itibarsızlaştıran kurmacalarla hapislere atarken,tutuklarken,muhalif medyaya büyük baskılar uygularken Suçluluğu mahkeme kararıyla kesinleşmiş olan bu derneği koruyan ve kollayan tutumları acaba nedendir ???


Gelir Vergisi Kanunun 89. ve Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 10. Maddesine göre “Kamu Yararı Statüsü”ne sahip derneklere, yapılan bağış ve yardımların kurumlar ve gelir vergisinden indirimi imkanı tanınmaktadır.Ayrıca Gıda Bankacılığı sistemiyle Maliye Bakanlığı’nca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde dernek ve vakıflara bağışlanan gıda, giyim, temizlik ve yakacak maddelerinin maliyet bedelinin tamamı tutarında vergide indirim imkanı sağlanır.


Deniz Feneri Derneği Bakanlar Kurulu kararıyla kamu yararına çalışan ve izin almadan yardım toplayabilen dernektir.Derneğe yapılan bağışlar yüzde yüz vergiden bağışıktır. Mehmetçik Vakfına yapılan bağışların yüzde beş vergiden bağışık olduğunu da not ediniz.


Deniz Feneri Derneği aşağıda yazılı olduğu gibi yardımseverleri çağırıyor :


"Maliye Bakanlığı tarafından çıkartılan kanuna göre çeşitli nedenlerle ihtiyaç fazlası gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddeleri bulunan kurum veya kuruluşlar, Gıda Bankacılığı sistemiyle vergide avantaj yakalayabilmektedir.İhtiyaç fazlası maddelerden oluşan bağışlar, gıda bankacılığı sistemiyle, yıllık beyanname ile bildirdiğiniz kurumlar ve gelir vergisinden gider olarak düşürebilmektesiniz. Bir diğer avantajlı husus da bağış için verilecek faturada KDV’nin hesaplanmamasıdır.


Vergi mükellefi olan, siz, bir yandan yaşadığınız toplumda yaşam kalitesinin arzulanan düzeye gelmesi için üzerinize düşen kurumsal sorumluluğu yerine getirirken bir yandan da vergi muafiyeti avantajından faydalanabilmektesiniz.Bu muafiyetlerle Deniz Feneri Derneği yapmış oldukları yolsuzluğa rağmen büyük bağışlar toplamaya devam ediyor.Bağışta bulunanlar ise tüm bağışlarını vergiden düşebiliyorlar."


Bu büyük vergi muafiyeti avantajı ile Deniz feneri Derneği yaklaşan kurban bayramında bağış toplamaya devam ediyor.


Deniz Feneri derneğinin yolsuzluğunu soruşturan savcılar ise Almanya'ya giderek araştırmalarını sürdürmek istemelerine rağmen Adalet Bakanlığı savcıların gidişini engelleyor,izin ivermiyor.Almanya'dan Türkiye'ye gelmek şsteyen adli makamların da Türkiye'ye gelişleri engellenecek şekilde zorluklar çıkartılıyor.


Özetle asrın yolsuzluğu soruşturması Almanya'daki davanın sonuçlanmasından sonra 2 sene geçmiş olmasına rağmen bir arpa boyu yol alamadı.Soruşturma savcılığı üzerinde siyasi bir baskı olduğu kanaati gün geçtikçe artarak yaygınlaşıyor.


Almanya'daki vatandaşlarımız ise bu büyük yolsuzluğun utancını yaşıyorlar.Almanya'lı imamın gözünden Deniz Feneri yolsuzluğu ;


Para toplayamıyoruz, insanların kapısına gitmeye utanıyoruz...


Deniz Feneri skandalının patlaması sadece olayda adı geçenleri zor durumda bırakmadı.

Almanya'da bu derneğe bağışta bulunanlar kandırıldıkları için öfkeli. Sabah yazarı Yavuz Donat'a konuşan gurbetçilerin satır aralarında, sadece Deniz Feneri ve İslami Holdinglere duydukları öfke değil, bu yüzden kendilerinin yaşadıkları zorluklar da anlaşılıyor:

"Şimdi bir kapıya giderken çekiniyoruz, acaba aklına kötü bir şey gelir mi diye..."


İşte kimilerinin 'gurbetçi' kimilerinin 'Alamancı' dedikleri yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın

Deniz Feneri hakkında söyledikleri.

CAMİDE DENİZ FENERİ KONUŞMALARI


- Ağalar beyler... Konumuz Deniz Feneri... Neler oluyor, anlatın bakalım."Biri" diyor ki:

- Başbakan'ın söylediği gibi, cezalarını çeksinler... Kimsenin yanına kar kalmasın.
"Diğeri" araya giriyor:
- Bu iş bizleri de çok yıpratıyor.

BİR KAPIYA GİDERKEN ÇEKİNİYORUZ


Soruyoruz:

- Sizleri neden yıpratıyor?
- Bu gördüğünüz camiyi yaptırmak için yıllardır uğraşıyoruz... Ama şimdi bir kapıya giderken
çekiniyoruz, acaba aklına kötü bir şey gelir mi diye... Tövbe tövbe... Cami üzerinden hırsızlık
olur mu?.. Tövbe tövbe.

NE İSTEDİLERSE VERDİK


Biri, Deniz Feneri yolsuzluğu için "günah" diye konuşuyor.

Öteki ise "canlı yayınla para topladılar" diyor:
- Kurban derilerini istediler, verdik... Yardım dediler, verdik... Hayır işi dediler, verdik...
Devletin gözü, kulağı yok muydu?.. Devlet bugüne kadar neredeydi?

PARA VERMEYEN Mİ VAR?


- Deniz Feneri için ne diyorsunuz?


"Yanıt yağmuru" başlıyor:


- Bu iş bizi çok sıkıntıya düşürüyor.


- Deniz Feneri bir resmi kuruluş... Devlet kuruluşu... Biz öyle biliyoruz... Öyle değil mi yoksa?

- Devlet ne diye kontrol etmedi?
- Biz bu camiyi yaptırıyoruz... Alman federal hükümeti denetliyor, eyalet hükümeti denetliyor,
belediye denetliyor, maliye denetliyor.

"Ey hemşehriler" diyoruz:

- İçinizde Deniz Feneri'ne para veren var mı?

Gülmeye başlıyorlar:

- O nasıl soru öyle?.. Vermeyen var mı diye sorun... Hepimiz verdik.

- Arkadaşlar, seçimde hangi partiye oy verdiniz?

Aldığımız yanıtlar:
- AK Parti'ye.
- Havaalanlarında AK Parti için az mı çalıştık?
- Ama bir şey çok ağırımıza gitti... Başbakan dedi ki "para verirken bana mı sordunuz?"
Keşke bunu demeseydi.
- Biz holdinglere para verdiysek, devlet bunları mutlaka denetliyor diye verdik.

- Askeriye dediler, verdik... Deprem dediler,yolladık.

- Allah şahittir her yıl Deniz Feneri'ne 500-600 euro gönderdim.
 
Üst