Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
Denize Gömülen İnsanlık
Irak’ta görmeye alıştığımız insanlık faciası şimdi Kuzey Afrika’da Arap Ülkerlerinde sürüyor.Operasyonun adı yine “Demokrasi!”. Ülkeyi yıllarca yöneten ve hatta ülkeyi sömürenlerin elinde kurtaranlar,eski sömürgecilere göre, sözüm ona “Diktatör” ve de halka eziyet çektiriyor,ülke hak ve hukuktan mahrum yönetiliyor. Bu ülkeler Mısır’dan başlayarak Atlantik Okyanusuna kadar uzanıyor.Birkaç adet de Arap Emirliklerinde hedef alındı.İşin ilginç yanı İlkçağda kalan Suudi Arabistan, Batılı ülkelerle ve Batılı güçlerle birlikte hareket ettiği için bu ülkede demokrasi ve insan haklarından söz eden yok. Burada insanların kolu kesiliyor,Kraliyet ailesinin dışında evlenmeye kalkan prensesler veya sevgilileri taşlanarak öldürülüyor. Ama bunun Batılı sözde demokrasi aşığı ülkelerle sorunu yok…
KKTC sorunlarından uzaklaşarak bazı Arap ülkelerinde sürdürülmekte olan operasyonları gündeme almanın nedeni bir resim. Çoluk-çocuk Libya’dan dolmuşlar hurda gemiye. Açılmışlar denize.Ver elini İtalya…72 kişi üst üste çıkmışlar yola.Hedef İtalyan Lampedusa adası.Petrol tükendi.Gemi sürüklendi.Gemide su ve yiyecek kalmadı.16 gün denizin ortasında hayatla mücadele ettiler.Habere göre NATO gemileri ve uçakları bu acıyı sadece izlemekle yetiniyorlar.İtalyan helikopterleri biraz su atıyorlar bidonlarla.
Önce çocuklar ölüyor,denize atmak zorunda kalıyorlar.Ana ve babalar kan ağlıyorlar.Sonra onlara da sıra geliyor. 61 kişi ölüyor. Sonuçta Misrata’ya dönmek zorunda kalan gemide kala kala 11 kişi kalıyor…
Fransa’nın kendi çıkarı için Bingazi’de başlattığı sözde özgürlük ve demokrasi, özde Kaddafi’den kurtulma ve petrola kolay yoldan ulaşma operasyonu sonucunda, ülkeden kaçmak zorunda kalanları deniz yutmaya devam ediyor.Gazetelerin başlıkları “İnsanlık Akdenizde öldü” şeklinde oldu Türkiye’den Belçika’ya kadar…Yok NATO harekâtıymış,yok demokrasiymiş. Bunların palavra olduğu artık açık ve net. Irak’ta da “Kimyasal silâh” yalanına dayalı olarak operasyon yürütüldüğü Başkan Bush’un görev süresi dolduktan sonra açıklanmıştı.Bugün Irak kan gölü.5 milyon insan öldü,ölmeye devam ediyor.Ülkeden bir o kadar da göç oldu.Ülke petrolü çalındı,çalınıyor.Ülke Arap, Türkmen ve Kürt olarak bölünüyor.
Şimdi aynı oyunu Mısır’dan Fas’a kadar izliyoruz.Biri terörü İslamlaştırdığını kabul ettirince, Dünyanın kaymağını yiyenler de bu ülkelere silâh zoruyla demokrasi getirmeye kalktılar. Bahaneleri şimdilerde bu…
Akdeniz, ülkelerinden kaçanları yutuyor.Uluslar dağılıyor.Kimin uğruna ve de kimin umurunda?...Biz bunca yıl “Ülkemizi Rum ve Yunanlı işgâl etti,bize ambargo uygulanıyor” diye haykırdık. Ne oldu? İşgalci Rum ve Yunanlıyı “Kıbrıs Cumhuriyeti”olarak Hristiyan Kulübü olan Avrupa Birliğine üye yaptılar…Sonra da birileri “Ne şikâyet ediyorsunuz,bunun Annan Plânının red veya kabulü ile ilgisi yok” deyiverdi...
Şükredelim,bize bunu söyleyenler Türkiye’nin caydırıcı askeri gücü karşısında Kıbrıs’a çıkıp bize döz çöktürmüyorlar.Yoksa KKTC’nin hali öteki İslam ülkelerinden beter olurdu... Şu Hristiyan Kulübünün, İslâm Dünyasına hoşgörüsü olabilir mi?
Arap-İslâm ülkeleri akıllanmadıkları takdirde daha çok çekecekleri vardır.Suudi ve onun gibi ülkeler, tüm İslâm ülkelerinin yerle bir edilmesine omuz verenler olduğu sürece bu acı dinmeyecek…Akdeniz’de,Kızıl Denizde binlerce Müslüman boğulmaya devam edecek...
Birleşmiş Milletler veya NATO birer kukladan ibaret...