Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
DENKTAŞ'I YIKAMADINIZ YIKAMAYACAKSINIZ !
Kıbrıs Türklüğünü yok etmeyi hedefleyen, İngiliz Sömürge Yönetimi ve ada’yı Akdeniz ve Ege’deki diğer tüm adalar gibi bir Yunan adası haline getirmek için soy kırım dahil her yolu deneyen Rum-Yunan saldırganlığı karşısında eli bükülemeyen; en karanlık günlerde dava arkadaşlarıyla birlikte halkına öncülük eden DENKTAŞ; yaşamı boyunca düşüncelerinden asla vazgeçmedi.
Düşüncelerini; yine halkı ve dava arkadaşlarıyla birlikte eyleme dönüştürerek, Kıbrıs Türkü’nü azınlık bir cemaat’ten; halka, halktan devlet yükseltme başarısını gösterdi.
Lider doğdu; lider olarak hep halkının yanında oldu ve lider olarak uçmağa vardı.
O nedenledir ki; O “zirvesine ulaşılamayan, çıkılamayan, aşılamayan bir TOROS’tu. O Kıbrıs Türk’ünün şimal yıldızı idi. O yaşamının bir tek deminde bile, bayrak ve vatanın Türklük için kutsal olduğunu hiç unutmadı. Türklük yolunda ülküdaş, Türklüğe, Türk vatanına hizmetin ibadet olduğu bilincini gururla taşıdı.
O nedenle “Benim iki bayrağım var” derken hep Türk olmanın hazzını, Türk olmanın heyecanını, Türk olmanın gururunu ve Türk olmanın güzelliğini yaşadı.
O nedenle O katıksız, tavizsiz bir Türk Milliyetçisiydi. Aslını hiç inkar etmediği gibi, Kıbrıs Türklüğü olarak nereden gelip nereye gitmemiz gerektiğini her koşul altında ve her ortamda savunma cesaretini gösterdi.
Rum’un; İngiliz’in önünde diz çökmediği gibi; batı emperyalizminin bütün kirli oyunlarının karşısında da pes etmedi.
İçimizdeki; gafillere, Rum işbirlikçilerine, ABD ve AB beslemelerine de; en yalnız olduğu günlerde bile meydanı boş bırakmadı.
Onu; yaşamı boyunca, yıkamayanlar, Kıbrıs Türkü’nün yüreklerinden silemeyenler, yalan ve dolanla susturamayanlar, hile ve desise ile geriletemeyenler, şimdi fırsatı ganimet zannedip, hemen harekete geçtiler.
Yer tuttukları gazete köşelerinden ve televizyon ekranlardan, kah kıvırarak, kah aleni şekilde; Kıbrıs Türkü’nün ve Türklüğün gözünde farklı bir DENKTAŞ yaratmaya çalışıyorlar.
Bunlardan bir tanesi; Yenidüzen gazetesinde “Denktaş Bey de ölümlüymüş” başlıklı yazısında “Denktaş beyin ‘Türk Milliyetçiliği’ kimliğini öne çıkardığı ve Türkiye’ye hizmeti misyon edindiğini kimse inkar edemez. Ne yalan söyleyeyim, ben Ona bu kimliği yakıştıramazdım” diyor.
“Türk Milliyetçiliği” kimliğinin yadırganacak ya da kötülenecek bir yanı mı var hanımefendi?
İnsanın kendi köklerine, kendi soyuna, kendi atasına, kendi milletine ve kendi halkına hizmet aşkıyla dolu olmasından daha doğal ne olabilir ki? DENKTAŞ’ın kendi milletini aşk derecesinde sevmesi ve kendi milletinin hizmetkarı olması sizlerin neyine ters geliyor?
“Kıbrıs meselesi Anavatansız halledilemez” diyen rahmetli liderimiz Dr. Küçük de bir Türk Milliyetçisi idi.
Rahmetli Osman Örek; Faiz Kaymak; Mehmet Necati Özkan, Müftü DANA efendi,Mehmet Remzi; Con Rifat’la; DENKTAŞ’nın rahmetli babası ve dedesi de Türk Milliyetçisi idiler.
Dr. Burhan Nalbantoğlu ve Ziya Rızkı başta olmak üzere Volkan’ın; Dokuz Eylül’ün ve TMT’nin bilinen ve bilinmeyen tüm kahramanları da DENKTAŞ ve Dr. KÜÇÜK gibi Türk Milliyetçisi idiler…
Daha 1914’lü yıllarda İngilizler tarafından esir alınıp Kıbrıs’a getirilen tutsak Mehmetçikleri kurtarmak üzere kurulan “Türkiye ile Birleşme Örgütü”nün ileri gelenleri Dr. Behiç, Hasan Karabardak, Dr. Esat, Babaliki ve Kenan isimli aydın direnişçiler de Türk Milliyetçisi idiler...
Türklüğün atası; büyük önder Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları tüm kuvay-ı milliyeci’ler de Türk Milliyetçisi idiler.
Bugün Türk Ulusu ve Kıbrıs Türkülüğü; varsa, özgür ve egemensek, emperyalizmin boyunduruğu altında tutsak değilsek; ya da tarihimizi başkaları değil kendimiz yazmışsak; bu başarıyı taşımakta olduğumuz Türk Milliyetçiliği ve Türklük sevgisi sayesinde gösterdik.
Türk Milliyetçiliğinden gocunmak; Türk olmaktan gocunmakla eş değerdir, bunu anlamak istemeyenlere hatırlatırız!