Din Görevlilerinin Huzursuzluğu !

Makbule ÖTÜKEN

Onursal Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
532
Tepkime puanı
0
Puanları
0
DİN GÖREVLİLERİNİN HUZURSUZLUĞU !

Ülkemizde dini hizmetlerde görev yapan personel’in hak ve statülerini belirlemeyi öngören sendikal çalışmalar neredeyse 10-15 yıl gerilere gitmektedir.

Yıllar önce örgütsüz ve sendikasız olan bu meslek grubundaki imam ve müezzinler ilk kez Kamu-Sen Sendikası bünyesinde örgütlenmişler ve yasal haklarını arama yoluna gitmişlerdir.

Hatırlayanlar bilir; Ahmet Ötüken’in Sendika Başkanı olduğu dönemde bu alanda başlatılan girişimler hatta süresiz greve kadar giden eylemler sonucu bu hassas kesimin birçok hak ve menfaatleri güvence altına alınmıştı.

O dönemde Vakıflar ve Dinişleri Dairesi Yönetim Kurulu ile Sendika arasında yapılan protokollerle din görevlilerinin hakları yıllar içinde düzenli olarak geliştirilmekteydi.

Hala bu kesimin en yakıcı sorunu; kadrosuz olarak çalıştırılan ve tahsil düzeyleri kadrolanmalarına olanak vermeyen söz konusu din görevlilerinin kadrolanmaları için 2003 yılında alınan eylem kararı her nedense o dönemde bu günkü sendika Başkanı tarafından engellenmişti.

O günlerde Din hizmetlerinde çalışanların özlük haklarına yönelik olarak başlatılan mücadelenin önü kesilmemiş olaydı; bugün yaşanan ve kangrene dönüşen sorunların belkide hiç biri söz konusu olmayabilirdi.

Ancak geçmiş geçmiştir.

Ve Halen bu kesimin kadrolanma başta olmak üzere çözüm bekleyen sorunları vardır. Bu sorunlara çözümler üretilirken, İmam ve müezzinlerimizin huzura kavuşturulması kaçınılmazdır.

Ancak; ilgili sendika Din Gör sen’in; Vakıf Yöneticileri ve Hükümetle müzakereleri sürerken Kamu-Sen’in bunca yıldan sonra ansızın din görevlilerinin sorunlarını hatırlayıp, geçmişteki eylem karşıtlığından vazgeçip bu kesimi sokağa dökmesi düşündürücüdür.

Dün eyleme karşı tavır sergileyen yöneticilerin, bu gün din görevlilerini eyleme sokmalarının altında yatan neden nedir acaba?

Kuşkusuz; ülkemizde tüm çalışanların olduğu gibi din görevlilerinin de anayasa ve yasalar çerçevesinde sıkıntı ve beklentilerini ifade etmek için, eylem yapmaları en doğal haklarıdır. Ancak ilgili alanda kurulu sendika ile Hükümet arasında müzakereler sürerken bir başka sendikanın eyleme başvurması sendikal bir rekabeti düşündürmektedir.

Din adamlarımız neden huzursuz?

Hükümet yetkililerinden beklentileri nelerdir?

Bunların tümünün masaya yatırılarak yasal ve idari önlemlerle çözümlenmesi ne kadar elzemse; sendikal rekabet veya başka nedenlerle İmamların ve müezzinlerin, müzakere safhasında sokağa dökülmek istenmeleri de o kadar yanlış olacaktır kanısındayım.

İnsanların mağduriyeti üzerinden eylem yapmak kolaycılığına kaçmak yerine; öncelikle müzakere ve uzlaşma yöntemlerinin denenmesi ki, Din Gör -Sen bunu yapmaktadır . Eğer bu müzakereden sonuç alınamazsa eyleme gitmek de sendikacılığın da temel ilkelerindendir.

Kuşkusuz; farklı tahsil düzeyindeki din görevlilerinin aynı baremden maaş çekmeleri yanlıştır, bu yanlış mutlaka düzeltilmelidir.

Yine görevleri gereği düzensiz mesai yapan din görevlilerine “düzensiz mesai ödeneği” verilmesi de bu kesimin hizmet şevkini pekiştirecektir.

İmam ve müezzinlerin dini hizmetler yanında, cami temizleme, tuvalet temizleme, bahçe temizleme işlerini de yaptıkları dikkate alınarak, mabetlerimizde temizlikçi görevlendirilmesi de hem dini hem de başka birçok nedenle elzem olduğu da kuşkusuzdur.

Bizim beklentimiz; ülkemizdeki din hizmetlerinin gerektiği şekilde vatandaşa sunulması ve din görevlilerimizin de özlük haklarının daha çağdaş bir düzeye yükseltilmesidir.
 
Üst