Dini paramparça edip gurup gurup olmak

Katılım
26 Kas 2008
Mesajlar
83
Tepkime puanı
0
Puanları
0
DİNİ PARAMPARÇA EDİP GURUP GURUP OLMAK /M. Günay Sıddıkoğlu
“Dinlerini parça parça edip, grup grup olanlar var ya, senin onlarla hiçbir ilişkin yoktur. Onların işi Allah'a kalmıştır… (Enam/159)
Cenâb-ı Hak ve O’nun sevgili resûlü bizi “Hepiniz birden Allahın ipine (dinine-Kur’an’a) sarılın, ayrılıp tefrikaya düşmeyin”, “Birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır” türündeki mesajlarla uyarıp, birliğin gereğine millet ve ümmet olma şuurunun önemine dikkat çekmektedirler.
Yüce Allah Rum suresi 31ve 32. ayetlerde şöyle buyurur:
Allah'a yönelerek O'na karşı gelmekten sakınınız, namaz kılınız, dinlerinde ayrılığa düşüp fırka, fırka olan, her fırkasının da kendisinde bulunanla sevindiği –böbürlendiği müşriklerden olmayınız.” Bu ikazdan sonra, bu ilahi mesajı görmezden gelerek dini ve Müslümanları paramparça edenlere şöyle seslenir: “Dinlerini parça parça edip, grup grup olanlar var ya, senin onlarla hiçbir ilişkin yoktur. Onların işi Allah'a kalmıştır… (Enam/159)
Sevgili Peygamberimiz de bir başka hadislerinde: “İman etmedikçe Cennete giremez, birbirinizi sevmedikçe iman etmiş sayılmazsınız” buyurmaktadır. Bu ayet ve hadisler bize Müslümanların birlik ve beraberlik içerisinde olmalarını, kendi aralarında ayrılıp tefrikaya düşmemelerini dini ve dindarları bölüp parçalamamayı emrediyor.
Yukarıdaki ayetler ve hadisler sadece Rabbimize yönelik bir hayat yaşayın. Ona karşı takva sahibi olun; Hayatımızı Allah için yaşayın; dini paramparça etmeyin, ahiretle ilgili bölümleri dikkate alırken, dünya ile ilgili bölümleri bir kenara atmayın. İbadetle, tesettürle ilgili hükümleri dikkate alırken, faizle, zina ile, haram yeme, kamu malını talan etme ve israf ile ilgili hükümleri görmezden gelmeyin. Namazınızı ikâme edin; Namazı ayağa kaldırın çünkü Namaz dinin direği ve müminin miracıdır; Kıldığınız namaz hayatımıza hakim bir namaz olsun. Çünkü namaz Allah’a karşı verilmiş bir taahhüttür. Alllah’a “Yalnız sana kulluk ve ibadet ederim” diye söz verip te kula kul olmayın mesajlarını veriyor. Nefsinizin, tutkularınızın ve maddenin esiri olmayın. Ve yalnız Allah’a dayanıp, güvenip ondan yardım dileyin. Namazınıza özdeş bir hayat yaşayın. Namaz Ekonominize, mala bakışınıza, siyasetinize, gecenize gündüzünüze, aile hayatınıza hakim olsun. Öyle bir namaz kılın ki bu namaz Allah’tan mesaj alma makamı olsun. Öyle bir namaz kılın ki bu hayatınızın Allah’a raporunu sunmanız olsun. Öyle bir namaz kılın ki bu namaz size fakir fukaranın hakkını gözetmeyi emretsin. Öyle bir namaz kılın ki bu namaz sizi zulme götürmesin. Öyle bir namaz kılın ki bu namaz ırz ve namuslarınızı korusun. Böyle bir namaz ki bu namaz sizi Allah’a ve insanlara verdiğiniz sözlerinizde durmaya götürsün diyor. Namazınız eğer böyle bir namaz olmazsa Maun suresinde anlatılan mürailerden-münafıklardan olursunuz. Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki onlar namazlarında gafildirler ayetinin muhatabı olursunuz.
Bu ayet ve hadisler: “Öyle bir namaz kılın ki tıpkı namazda “ Allahım bizi doğru yola, nimet verdiklerinin yoluna ilet gazap ettiklerinin (Yahudilerin) ve sapıtmışların (Hıristiyanların) yoluna değil” diye söz verdiğiniz gibi olun. Yahudi ve Hıristiyanlara uymayın, onları dost edinmeyin sonra onlar seni dininizden ve yolunuzdan çıkarır.” Size bir iyilik gelse, onların fenasına gider; başınıza bir kötülük gelse buna sevinirler. Sabreder ve sakınırsanız, onların hilesi size hiçbir zarar vermez. Allah işlediklerinin hepsini ilmiyle kuşatmış­tır.” (Al-i imran,119-120) uyarısında bulunuyor. Ali İmran suresi 28 ayette buyrukduğu gibi: “Mü'minler, mü'minleri bırakıp da kâfirleri veli edinmesinler. Kim böyle yaparsa Allah ile dostluğu kalmaz” deniliyor.

Kürürle Dostluk Ve Allaha İman Aynı Kalbte Bir Arada Bulunamaz

Allah düşmanlarını sevmek, mü’mine yakışmaz; zaten kâfirler de mü’minleri sevmezler:
“Ey iman edenler! Sizden olmayanı dost, sırdaş edinmeyin. Onlar sizi şaşırtmaktan, size fenâlık etmekten geri kalmazlar. Sıkıntıya düşmenizi isterler. Öfkeleri ağızlarından taşmaktadır; sînelerinin gizlediği (içlerinde sakladıkları düşmanlıkları) ise daha büyüktür. Size âyetlerimizi açıkladık, eğer düşünürseniz.” (/Âl-i İmrân 3/ 118) “Kâfirler, inkâr edenler birbirlerinin dostlarıdır. Eğer siz aranızda dost olmazsanız yeryüzünde büyük fesat/kargaşa, büyük bozgun ve fitne çıkar.” (8/Enfâl, 73) “Kâfirler de birbirlerinin dostudurlar.” (/Enfâl 8/ 73). “Ey iman edenler! Mü’minleri bırakıp da, kâfirleri dost edinmeyin.” (Nisâ 4/144)
Peygamber Efendimiz de şöyle buyurmuştur:
“İnsan, dostunun dinindedir. Bundan dolayı dost edineceği kişiye dikkat etsin.” (Riyâzü’s-Sâlihîn, 1/398)
“İnsan, sevdiği ile beraberdir.” (Müslim, Birr 161)

Sakın Müşrikler Gibi Parça Parça Olmayın
“Allah'a yönelerek O'na karşı gelmekten sakınınız, namaz kılınız, dinlerinde ayrılığa düşüp fırka, fırka olan, her fırkasının da kendisinde bulunanla sevindiği müşriklerden olmayınız.” (Rum suresi 31, 32)
Bu ayeti kerimede ise: Sakın müşriklerden olmayın, sakın Müşrikler ve Kafirler gibi olmayın ki onlar dinlerini fırka, fırka yapıp, parça, parça, grup grup oldular. Ve her bireri, her bir grup, her bir fırka, her bir cemaat kendilerinde olanlarla sevinmekte, övünmekte, şımarmakta ve böbürlenmektedir. Dini parçalamışlar, kitabı parçalamışlar, hayatı parçalamışlar. Her bireri dinin, kitabın bir bölümüne veya kendi rahiplerinin, din adamlarının sarılıp bayraklaştırmış. Her bireri kendilerince dinden, kitaptan hoşuna giden bir parçayı bayraklaştırıp din haline getirmiş ve her bireri de kendi hayatından mutmain olmuş. Her bireri kendisinin mutlak doğruluğuna ve karşısındakinin yanlışta olduğuna kanaat getirmiş. Ey Müslümanlar sizde sakın o kafirler gibi olmayın, ayrılıp, cemaat şuurunu yaşatıyoruz diye gurup, gurup, parça parça olup birbirinize düşman olmayın. Eğer böyle yaparsanız sizin Allah ve Rasûlü ile hiçbir bağınız kalmaz.
 
Üst