Dobra Konuştular

Özcan Özcanhan

Onursal Üye
Katılım
9 Nis 2009
Mesajlar
62
Tepkime puanı
0
Puanları
0
DOBRA KONUŞTULAR

Her ikisi de, çok dobra konuştu. Kimden bahsediyorum mutlaka anlamışsınızdır.

Evet, T.C Başbakanı Sayın Erdoğan ve KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Eroğlu, daha net ve açık ifadeler kullanamazdı. Ciddi mesajlar verdiler ve uyarılarda bulundular.

Umarım Güney komşularımız, Yunan yetkililer, BM, AB ileri gelenleri , dostlar ve düşmanlar iyi değerlendirirler.

20 Temmuz törenlerinde tarihi konuşmalar yapan iki devlet adamı da barıştan, uzlaşmaktan babhsettiler, Kıbrıs sorununu çözümlemek için izledikleri ve izleyecekleri yolu anlattılar.
Türk ulusunun ve Kıbrıs Türklerinin ayrılmaz bütünlüklerini en yetkili ağızlardan teyit ettiler.

Kıbrıs Türkünün barış, güven, huzur içinde yaşayabilmek için asgaride nelere razı olacaklarını dile getirdiler ve uyardılar...
Kıbrıs müzakerelere sonsuza dek devam ettirilemez. Hele, 2012 yılında “Kıbrıs Cumhuriyeti” nin Avrupa Birliğinin dönem başkanlığına gelmesi ile ne denli olumsuzluklar yaşanacağına işaret ettiler.

“Kıbrıs Cumhuriyeti diye birşey yoktur. Tanımayız. Onlarla AB dönem başkanı olarak bir masaya oturmamız söz koınusu olamaz. Türkiye-AB ilişkileri donar” diyen Sayın Erdoğanın, herhalde blöf yaptığını zannetmezler.

Sayın Eroğlu da vurguladı. Öyle bir durumda Kıbrıs müzakereleri sürdürülemez. O nedenle 2011 yılı sonuna kadar Kıbrıs Türklerinin eşitliğini içeren, yeni bir ortaklık cumhuriyetinin süratle kurulması, yaşama geçirilmesi ve yeni Kıbrıs Cumhuriyetinin iki eşit tarafı olarak AB nin başkanlığını üstlenmesi şarttır uyarısında bulundular.

Sayın Erdoğana da, Sayın Eroğluna da hak vermemek elde değil.

Kıbrıs sorunu çözülecekse çözülecek. Tam zamanıdır.

Rumların katı ve uzlaşmaz tutumu nedeniyle çözümlenmezse Orta Dğuda ve bölgede yeni tehlikeler ve gerginlikler yaşanacak.

Türkiye ve KKTC yolunda yürüyecek. Birleştirilmiş, federal Kıbrıs Cumhuriyeti hayal olacak.

KKTC nin kalkınması, gelişmesi için yeni projeler hayata geçirilecek. Ekonomik sıkıntılar aşılacak. Bir de Türkiyeden su ve elektrik Kuzey Kıbrısa ulaştırıldığında refah, güven ve istikrar hayal olmaktan çıkacak.

Sayın Erdoğanın, çok güçlü bir heyetle adamızı ziyareti, temasları, açıklamaları yabana atılamaz.

Bazı tatsız olaylar yaşanmış olabilir. Polisimizin aşırı kuvvet kullanmış olması 20 Temmuzu ve tarihi açıklamaları karartamaz. Hak aramak, mağdur olanların protesto ve eylem yapmaları doğal kabul edilebilir. Ancak, yıllardan beri, hatta yarım asırdır, ada üzerinde yaşamını sürdürebilmeyi Türkiye hükümetlerine, silahlı kuvvetlerine ve yetkili birimlerine borçlu olan Kıbrıs Türkleri, Türk ulusunun maddi,manevi, askeri ve siyasi desteğini unutmadığını, unutmayacağını dile getirmiştir ve getirmenin mutluluğunu yaşıyor.

Gönül arzu ederdi ki yaşanan bazı protesto ve eylem girişimleri çirkinleşmeden gerçekleştirilirdi.

Yine de her olaydan dersler çıkartarak ileriye dönük daha anlayışlı, uzlaşıcı, barışcı, ve olumlu çalışmalar yapılmasını temenni ederiz.

Rumlar verilen mesajları ve yapılan uyarıları kavrayıp gereken yapıcı politikalar izlemeye başlarlarsa Kıbrıs sorunu yıl sonuna çözümlenebilir, referandum gerçekleşir ve yarım asırı aşkın süre huzursuz, dengesiz, belirsiz Kıbrıs adası, geleceğini barışa, sevgiye, saygıya, işbirliğine, dayanışmaya, refah ve istikrar dolu “Kıbrıs Yeni Ortaklık Cumhuriyeti” ne bırakır.

İki halk da, sonsuza dek karşılıklı konuşlanmış iki düşman gibi değil, anavatanları Türkiye ve Yunanistan arasına barış ve dostluk köprüsü olarak oturur. Kıbrıs ve bölge barış, dayanışma, işbirliği, istikrar ve refah sembolü olur.

Uzatılan mersin dalını ve barış-dostluk elini, İnşallah Rum komşularımız ve Yunanistan bu kez çok iyi değerlendirir.

Diplomasi ve diplomatik lisan bir yana. Hem Sayın Erdoğan hem de Sayın Eroğlu çok dobra, açık ve net konuştular.

İnşallah dost da , düşman da soğuk kanlılıkla, akıllıca ve anlayışlakıbrısa ve halklarına yeni yol haritası çizerler.
 
Üst