Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
DR. FAZIL KÜÇÜK’Ü BÖYLE Mİ YAŞATACAĞIZ?
Bir lideri yaşatmak demek; Onun ortaya koyduğu ilkelere sım sıkı sahip çıkmak demektir. Ve bir liderin yürüdüğü yoldan yürümek demek, lafla değil, eylemle bunu kanıtlamak demektir.
Yaptıklarıyla, başardıklarıyla ve eserleriyle halka ve tarihe mal olmuş şahsiyetler hakkında anma günlerine mahsus olmak üzere güzel sözler söylemek, bir liderin, önderin yolundan gidiliyor sonucu çıkıyorsa söyleyeceğim bir şey yok. Ancak gerçek hiç de öyle değil.
Dün yine; Özgürlük Mücadelesi Önderimiz rahmetli Dr. Fazıl Küçük’ün huzurundaydık..Anma töreni esnasında yine Cumhurbaşkanımız Sn. Talat’ın konuşmalarını dikkatle dinleme fırsatı bulduk.. ‘Söylediklerinde yanlış şeyler vardı’ demek istemiyorum. Ancak ‘Dr. Fazıl Küçük’ün, ilkeleri yolumuzu aydınlatıyor’ sözü üzerine çok düşündüm. Gerçekten O büyük liderin yolunda yürünüp yürünmediğini sorgu süzgeçimden geçirdim.
Sn. Talat’ın bundan önceki yıllarda yaptığı konuşmalarda da altına imza atılacak çok önemli saptamaları bulunmaktaydı..İyi hatırlıyorum, iki yıl önce yine böyle bir anma gününde; Liderimizin huzurunda yaptığı konuşmada şöyle diyordu. “Buradan bütün dünyaya ilan ediyorum ki, Güneydeki Rum idaresi ne kadar meşru ise, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti de o kadar meşrudur. Hatta Devletimiz Güneydeki yönetimden daha fazla meşrudur.”
Sn. Cumhurbaşkanı her nedense dünkü konuşmasında Dr. Fazıl Küçük’ün uğruna büyük mücadeleler verdiği, ‘halk ve ulusal egemenlik’ gibi kavramları ağzına almadığı gibi başında bulunduğu devletin varlığını vurgulama gereği dahi duymamış hatta bu devletin adını bile geçmiş yılların aksine ifade etmekten kaçınmıştır.
Liderimizi anmak üzere toplandığımız Anıt Kabirde dikkatimi çeken diğer önemli bir husus ise; Onun ilke ve emanetlerini yaşatmak üzere yetiştirmek durumunda olduğumuz, öğrencilerimizin, anma törenine yine getirilmemiş olmasıydı.
Sn. Talat; “Dr. Fazıl Küçük’ün ilkeleri yolumuzu aydınlatıyor” diyor ama, insanın bu sözlere inanası gelmiyor..Çünkü Dr. Fazıl Küçük’ün anısını yaşamak düşüncesini taşıyan bir siyasi anlayış; öncelikle genç nesillerin; Onun ilke ve idealleri doğrultusunda yetiştirilmesi için gerekli eğitim politikalarını uygular!
Unutmayınız, Dr. Fazıl Küçük siyasi yaşamı boyunca İngiliz Sömürge Yönetimine karşı Türk Okullarının Kıbrıs Türkü’ne devredilmesi mücadelesinin öncülüğünü yapmıştır..Okullar ve eğitim hakkında söyledikleri şunlardı: “Okullarımızı kendimiz idare etmek emelindeyiz. Türk çocuğunun benliğini biz öğreteceğiz. Ona karakteri biz vereceğiz… Mabed kadar kutsal ilim ocağımızın başında bayrağımızdan başka bir bayrağı görmeye tahammül edemeyiz ve etmeyeceğiz…Bugünün yavrusu, yarının bu adanın kaderini elleri arasına alacaktır. Ona emanet edeceğimiz bu vatan, ancak onun sağlam bir irade, sarsılmaz bir iman ve hiçbir tehlikeden yılmayacak azme sahip olması ile mümkün olabilecektir…”
Peki bugünkü eğitim sisteminde Liderimzin yukarıdaki ilkelerinin hangisi uygulanıyor? Eğitim politikaları milli midir? Çocuklarımıza milli mücadelemiz ve mücadele Önderimiz anlatılıyor mu? Tarih kitapları, milli bir muhtevaya sahipmidir, yoksa ABD ve AB’nin talimatları doğrultusunda, bir eğitim politikası mı uygulanıyor? Söyleyin Sn. Talat; her şeyi bir yana koysak bile; eğitimde; Dr. Fazıl Küçük’ün ilkleri mi uygulanıyor, yoksa ABD ve AB’nin istekleri mi?
Liderimiz Dr. Fazıl Küçük yaşama gözlerini yumarken şöyle demişti:”Madem ki Cumhuriyetin kuruluşunu gördüm gözlerim arkada kalmayacaktır.” Sn. Cumhurbaşkanı! Sizin KKTC’yi yaşatmak gibi bir vizyonununuz varmıdır ki; Dr. Fazıl Küçük’ün aydınlattığı yolda yürüdüğünüzü iddia edebiliyorsunuz!
Üzgünüm, keşke hep birlikte Dr. Fazıl Küçük’ün gösterdiği yolda yürümüş olsak!
Cevap: Dr. Fazil Küçük’ü Böyle Mi Yaşatacağiz?
Bencede keşke hep Ulu Önder Atatürk ve Dr.Fazıl Küçük'ün gösterdiği yolda yürümüş olsak!