Düğün ve Bayram Oyunları

AŞİNA

Dost Üyeler
Katılım
20 Şub 2008
Mesajlar
2,406
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Milli özellik gösteren oyunlar bunlardır. Oynamaları da insanı mahva değil selamete götürür. Köylerde çok revaçta olan oyunlardır. Başlıcaları , Arabiye, Çiftetelli, Kadeh Oyunu, Kartal Oyunu, Köroğlu, Mandala, Mendil Oyunu, Sirto ve Zeybektir.
 

AŞİNA

Dost Üyeler
Katılım
20 Şub 2008
Mesajlar
2,406
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Kadeh Oyunu

Bayram ve düğünlerin başlıca oyunudur. Oyuncu bir kadeh su doldurur. Katlı bir mendili kadehin ağzına kapar ve su dolu kadehi ters çevirir. Usulca başına yerleştirir. Bu iş tamamlanınca hazır bekleyen çalgıcılar hafiften başlayıp gittikçe hızlanan bir tempoyla çalmağa başlarlar. Oyuncu da bu tempoya uygun ritmik hareketlerle oynar, çeşitli figürler yapar. Çok hareketli bir oyundur. Çalgı bazan hafifler, oyuncu temposunu yavaşlatır, yere diz vurur veya tek ayağı üzerine çömelip diğer ayağını yere paralel gelecek şekilde öne uzatır. Bütün bunlar su dökülmeden yapılır. En sonunda çalgı aniden durur. Oyuncu da ayni anda durup kadehi düz gelecek şekilde eliyle alıp seyircileri selamlar. Böylece oyun sona erer.

Oğuz M. Yorgancıoğlu "Kıbrıs Türk Folkloru" (2000) Kitabı
 

AŞİNA

Dost Üyeler
Katılım
20 Şub 2008
Mesajlar
2,406
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Köroğlu

İki kişi tarafından oynanır. Oyuncular çalgının ahengine uymuş oynarken çalgı aniden kesilir. Oynayanlar sorar:


-Neden çalmazsınız çalgıcılar?

–Para.. derler. Oyuncular çalgıcıların tepsisine para atar.

Çalgı başlar, oyun devam eder. Biraz sonra çalgıcılar gene durur. Ayni sorular sorulur ayni cevaplar alınır. Bu iş birkaç defa tekrarlanınca oyuncular para yerine vaatlerde bulunmaya başlarlar. Vaad vaadi takip eder oyun devam eder. Ama öyle bir an gelir ki çalgıcılar kuru vaad karın doyurmaz deyip çalgıyı keser.

Mesela oyunculardan biri yakında bir akrabasının ölmesinin muhtemel olduğunu, mirasa konunca vereceğini, öteki alış verişle uğraştığını, malını sattıktan sonra bol para vereceğini vaat eder. Bir kaç vaatten sonra oyun biter. (Karpaz Bölgesi)

Oğuz M. Yorgancıoğlu "Kıbrıs Türk Folkloru" (2000) Kitabı
 

AŞİNA

Dost Üyeler
Katılım
20 Şub 2008
Mesajlar
2,406
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Mandala

Düğünlerde, bilhassa kına gecesi oynanır. Güvey kınalanıp köşesine çekildikten sonra içinde mumlar yanan kına tepsisi ortaya bırakılır. İsteyen kalkıp kınayı işler. İşte bu esnada iki kişi kalkar. Ellerinde birer sopa vardır. Halk, kadın erkek halka şeklinde ve karışık oturur. Oyuncular sopaları baston gibi kullanır ama müziğin ahengine göre yürürler. Kemane ile udun temposuna uyarlar. Oyunculardan biri:

Mandala yavrum mandala,

Kömür da goydum mangala

Böyle oyun olur mu

Seni gidi budala? der.

Sopasını tüfek gibi kullanarak ötekini vurma taklidi yapar, öteki ise hem sözle hem de hareketle ona cevap verir. Bu birkaç defa tekrarlanınca müziğin temposu değişir ve oyuncular da buna uyarak sirto adı verilen oyuna geçerler.

Oğuz M. Yorgancıoğlu "Kıbrıs Türk Folkloru" (2000) Kitabı
 

AŞİNA

Dost Üyeler
Katılım
20 Şub 2008
Mesajlar
2,406
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Sirto

Rumca bir kelimedir. Sıçrama atılma anlamlarına gelir. Niye bu isimle anıldığını sorduğum yaşlılar bu konuya tatmin edici bir cevap veremediler. Tahminime göre ani hareketlerle oynanmasından ileri gelir. Ve Rumlarda da Türklerde de oynanır. Kimden kime geçtiği belli değildir. Kumlarda sirtaki adı ile anılır.

İki kışı tarafından oynanır. Ellerinin baş ve orta parmaklanın çatlatan oyuncular tempo tutarlar. Tempo müzikle ayni ahenktedir. Oyuna karşılıklı (yüz yüze) başlanır. Sıra önüne ve arkasına birer defa getirildikten sonra ayaklar yer değiştirir. Arada oyuncular ayakları yerden kesilecek şekilde yukarı sıçrar ve dönerek eski hallerini alınca ayaklar yere basar. Havada iken yaptıkları diğer bir hareket elle ayak uçlarına vurup heşa, hey. diye haykırmalarıdır. Bu bir müddet devam ettikten sonra çalgı durur, oyuna ara verilir Karşılıklı mani söylemeğe başlarlar. (Hem Türkçe, hem Rumca söyledikleri olur )

İkisinden biri alt olunca müzikle oyun yeniden başlar. Bu defa bir mendil çıkarılır. İkisi birer ucundan tutarlar. Üçüncü geçişten sonra ikisi karşılıklı oyuna devam ederler. Bazan 5-6 savha oynadıkları olursa da ekseriyetle üçüncü fasıldan sonra başkalarına da oyun imkânı vermek düşüncesiyle vazgeçilir. Bu oyunun belli başlı özelliği mani ile karışık olması ve bekâr oyunculara, sevgililerine manilerle aşklarını belirtme imkânı vermesidir.

Oğuz M. Yorgancıoğlu "Kıbrıs Türk Folkloru" (2000) Kitabı
 
Üst