Dümen Suyu

Salim Doğan

Onursal Üye
Katılım
7 Nis 2012
Mesajlar
52
Tepkime puanı
0
Puanları
0
DÜMEN SUYU

Tarih; Emperyalizmin Dümen Suyuna Kürek Çekenlerin,
Sular Durulduğunda Kıyıya Vuran Kayaya Oturmuş Gemi Parçalarıyla Doludur


Salim DOĞAN



Dünya bu günlerde hep başka dönüyor, güneş sanki iyi ışık vermiyor, üşüyorum ben bu mart ayının kararsız havasında… İnsanlar mutsuz ve umutsuz her yerde korku hâkim. Gelecek kaygısı sarmış gençleri. Ne getireceği belli olmayan yarına uyanacak çocuklar. Nedir bu kargaşanın nedeni? Kim niçin salıyor bu korkuları? Neden kandırılıyor insanlar, neden? Bir yerde anasız babasız çocuklar, aç ve açıkta, korumasız. Her türlü felaketi yaşamaya… Şimdiden hazırlamış bazıları kendini yarınki Pazaryerinin cellâdı olmaya. Dünyanın her yeri aynı değil sanki. Mavi gökyüzünü kara bulutlar sarmış, rengârenk çiçeklerle bezenmiş tarlaları kırık tank paletleri doldurmuş. Yanı başındaki futbol sahasında parçalanmış, yanmış çocuk cesetlerini tüm dünya duydu ama izleyemedi. Bu tablonun adı Ortadoğu ressamını mı sordunuz biliyorsunuz o insanlığın baş düşmanı Amerikan emperyalizmi.

Bu gün ülkeler sanal terör yüzünden ABD’nin istilasına uğramaktadır. Öğrencilerle bir hikâyenin yorumunu yapmaktaydım. Hikâyenin adı kurtla kuzu… “Bir ırmak tan su içmekte olan kuzunun üst tarafına gelen kurt kuzuya suyumu bulandırıyorsun der. Kuzu su senden bana doğru akıyor kurt kardeş suyu ben nasıl bulandırırım der. Kurt olsun sen yinede suyumu bulandırıyorsun o yüzden ben seni yiyeceğim der” ve Irak’ın üstüne atlar. Şimdi kurdu davet edenler bir kukla devlet kurduklarını sanarak ellerini ovuşturmaktadırlar. Emperyalizmin dümen suyuna kapılmış gidiyorlar. Yüzlerce yıl bir arada yaşayan insanlar bir biriyle düşman olamazlar. Aynı kültürün farklı uygulayıcıları olarak birlik ve dayanışma içerisinde bir biriyle kaynaşmış, akraba olmuş insanları ayıran nedir? Şiiler, Sünniler, Kürtler, Türkmenler başka bir gezegenden mi gelmişlerdi. Şimdiye kadar birlikte yaşamadılar mı, kız alıp vermediler mi? ABD’NİN dümen suyuna kürek çekenler bilesiniz ki bir gün geminiz karaya oturacak. İşte o zaman geçmişte olduğu gibi yine imdadınıza TÜRKLER yetişecekler.

İnsanoğluna haksız yere zulmeden nice zalim, diktatörler geldi geçti dünyadan. Hiç birisi belleklerde iyi bir iz bırakmadı. Emperyalizme uşaklığa soyunanların beklentileri sonsuza dek gerçekleşemeyecek. Dünyada kendi ulusuna, komşusuna, akrabasına ihanet etmiş olanların sonu hezeyanla sonuçlanmıştır. Bireysel ihtirasların, ideolojilerin, inanışların denek merkezi olmamalı devletler. Hele emperyalizmin dümen suyuna kapılıp ta bütün bunları gerçekleştirmeye çalışmak gelecekte toplum ve kişi vicdanını sızlatacaktır. Tesadüfen iktidarı ellerine geçirenler gerek demokratik yolla, gerekse zorla ya da atamayla Talabani gibi. Kendi bilinçaltındaki fikrini, ütopyasını uygulamak isterse o ülkede kan gövdeyi götürür. Yurdunu istila eden düşmanla birleşerek onun isteklerine, boyun eğerek, onun istediği yasal düzenlemeleri yaparak, halka karşı, halka rağmen devlet idare edilemez. Günübirlik politikalar saman alevi gibidir. Devletin her türlü olanaklarını iktidarda kalmak uğruna yandaşlarına peşkeş çekerek destek aramak, gelecekte suç ortaklarını çoğaltmaktan öte bir şey değildir. Emperyalizm böylesi kişilikleri özellikle bulup, kullanıp sonrada deliğe süpürmektedir. Şimdi arkasına ABD’Yİ alan bazı çete başları fütursuzca boyunu aşan sakıncalı açıklamalar yaparak emperyalizmin dümen suyuna kürek çekmektedirler. Yarın alacağını aldıktan sonra bu topraklardan çekip gidecektir işgalci güçler. İşte o zaman bu halka rağmen politika yapanlar da o hak etmedikleri makamlardan çekip gidecektir. Çünkü onu tutacak bir dayanak kalmayacaktır.

Devletler yalan ve iftira ile bir ulusu töhmet altına alacak pozitifsizimden yoksun suçlamalara yönelmesi sanki günümüzde moda oldu. Her önüne gelen devlet parlamentosundan Ermeni yalanı tasarısını geçirmeye çalışmaktadır. Belge ve bilgiye bakılmaksızın propagandaya dayalı söylemlerle bu tasarıyı meclislerinden geçiren halklar bilmelidir ki yarın çocuklarınız bu eylemlerinizden utanç duyacaklardır. Binlerce yıldır devam ede gelen bu akınların önlenmesi için Türk ulusu çok şehitler vermiştir. Vermeye devam edecektir. Ancak bu ulusun her zaman üstünde yaşayacağı bir yurdu olacaktır. İnsan hakları, demokratikleşme, çağdaşlaşma, batı kültürü, Avrupalılaşma kavramları bizim anlayışımızda farklı; Avrupa’nın ya da Amerikanın anlayışında farklılıklar göstermektedir. Ülkeler eylemleriyle uygulamalarıyla bunu ortaya koymaktadır. Batının bu gün uyguladığı bu kavramlar tam da ortaçağdaki demokrasi anlayışlarıyla örtüşmektedir. O zamanın engizisyon mahkemeleri gibi dünyanın düz olduğu konusunda hiçbir incelemeye, araştırmaya gerek görmeden karar vermekteki maharetlerini bu günde hiç tarih bilgisi olmayan, arşiv bilgisi olmayan bilimi ve belgeyi tanımayan bu mahkemeler engizisyon değil de nedir. Amaç emperyalizmin sanal terör propagandasına çanak tutmaktır.


Bu gün dünya halkları emperyalist bir saldırı altındadır. Amerika bütün dünyayı tek başına yönetmek için planlar yapmaktadır. Bunu gerçekleştirmek için sürekli taktik değiştirmektedir. Globalleşme (Küreselleşme) adı altında çok uluslu şirketlerle dünya ekonomisini yönetmeye çalışmaktadır. Ulusal ekonomi özelleştirme kandırmamasıyla çok uluslu şirketlere yem olarak sunulmaktadır. Ulusalcılık sanki suçmuş gibi tanıtılmaktadır. Çok uluslu şirketlere teslim olma ve küreselleşme, dünya ile bütünleşmeymiş gibi yutturulmaya çalışılmaktadır. Ulusalcılığı modası geçmiş bir kavram olarak anlatmaya çalışanlar, emperyalizmin dümen suyuna kürek çekenlerdir. Bütün bu oyunlarla ulus devletleri yıkmak isteyenler, küreselleşmeyi modern, gelişmiş, çağdaş, demokratik toplumların istenciymiş gibi tanıtlamaya çalışmaktadırlar. Ancak şu iyi bilinmelidir ki tarih; emperyalizmin dümen suyuna kürek çekenlerin, sular durulduğunda kıyıya vuran kayaya oturmuş gemi parçalarıyla doldur. Çözüm yine Mustafa Kemal ATATÜRK’TEDİR. Çözüm Kemalist ideolojidir. Çünkü EMPERYALİZMİN PANZEHİRİ ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCEDİR.
 
Üst