Dün Cumhurbaşkanı İle Kahvaltıdaydık

İsmet Kotak

Onursal Üye
Katılım
13 Nis 2009
Mesajlar
318
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Dün Cumhurbaşkanı İle Kahvaltıdaydık

Kahvaltılı sohbet KKTC politik hayatının adeta bir parçası oldu.Sanıyorum bu üçüncü kahvaltılı sohbetimiz.KKTC Meclisindeki “Kıbrıs bilgilendirme” toplantısından sonra “Halkın Sesi” kadrosu ile biraraya gelinerek alabildiğine soru ve tartışma gerçekleştirilmesi yrarlı oldu. İki kez “Halkın Sesi” yazar kadrosu ile bir kez de ülkedeki bir kısım köşe yazarları ile kahvaltılı sohbet toplantısına katıldım. En yararlı toplantı dünkü oldu.Çünkü bol soru soruldu.Aman kırmayayım denmeden, arda arda sorular dizildi.Alınan yanıtlar da bize filkir verdi.

Burada yayınlanmamak üzere yapılan açıklamaları veya sorduğumuz sorulara açıklanmamak üzere verilen yanıtları aktaramam.Benim 55 yıllık gazetecilik-yazarlık hayatımda “Bu gizli kalacak” dendiğinde gizliliğe hep uydum.Bu kez de uyacağım.Aksi takdirde “Yayınlanmamak üzere ama fikir vermek üzere” yapılan açıklamlar ileride ortadan kalkar ve yarar yerine zarar verir. Gazeteci kendi elini kesmiş olur.Haber kaynağı kurur.

Ben gerek Bakanlık ve milletvekilliği ve gerekse basın hayatımda gizliliğe uydum.Basın mensuplarına da buna uyulması kaydıyla haber aktardım.Bugüne kadar da işler iyi yürüdü.KKTC Cumhurbaşkanı M.A.Talat’ın “Bunu yayınlanmamak üzere sizing bilginiz veya kıyaslamanız için söylüyorum” dediklerini yayınlamıyorum.Bunu bilmenizi istedim.Sizden saklamak değil,sorumlu mevkide oturan kişiyi zora itmemek önde gelmektedir.

&&&

KKTC cumhurbaşkanı M.A.Talat’la “Halkın Sesi” olarak bir araya geldiğimizde Sayın Talat’ın KKTC Meclisine bilgi vermek konusuna dayalı olarak yaptığı bir açıklamanın basına yansıyan şeklini okuyarak salona girdik.Önce onu işaret edeyim.Haber şöyle idi:

“ ART’de yayınlanan Geniş Açı programında Burhan Canbaz ve Hasan Hastürer’in sorularını yanıtlayanKKTC Cumhurbaşkanı M.A. Talat, “Talat vatanını satıyor yönündeki eleştirileri nasıl değerlendiriyorsunuz?” yönündeki soruya karşılık, “Hiç kimse içinde yaşadığı, çocuklarının yaşayacağı, torunlarının yaşayacağı vatanını satar mı?” diye tepki gösterdi. Kıbrıs’ta “vatanını satma” diye bir şeyin söz konusu olamayacağını belirten Talat, Kıbrıs Türklerini ancak Türkiye’nin satabileceğini söyledi: “Türkiye olarak siz Kıbrıs’tan vazgeçebilirsiniz. Türkiye, ‘Tamam kardeşim, ben vazgeçiyorum, kapıları, limanları açıyorum(Rum tarafına), ben artık Kıbrıs’la uğraşmam’ deyip bizi satabilir. Ama ben kendi vatanımı, torunlarımın vatanını nası satarım? Sattığım zaman mahvoldum, ölümü göze aldım demektir.” Talat böyle bir şeyin olabileceğine de ihtimal vermedi.”

KAHVALTI SOHBETİ

Bugünkü yazımda, herkesin rahatlıkla soru sorduğu ortamda çıkan sonuçları aktarmak istiyorum.İleride bazı konulara yeniden döneriz:

1.Al-ver süreci Eylül’de başlayacaktır.Kırmızı-mavi ve siyah konular vardır.Anlaşılan husus olan “Siyaha” çevirmek için çalışılacaktır.

2. 2010 çözüm için önemli bir tarihtir.Talat, bu tarihe kadar referandumun gerçekleştirilmesi gerektiğine vurgu yaptı.

3.Yeni plan,açıklamaya göre Talat-Hristofya tarafından hazırlanmaktadır.Ancak Talat,buna ek olarak bazı kişilere Anayasa yazılması veya diğer görevler verildiğini de saklamadı.Yani Annan Planı gibi bir çalışmanın olduğu artık kesinleşti.Birileri bunu hazırlıyor.Yakında kokusu çıkacak.

4. Talat,BM’nin Kıbrıs müzakereleri sürecine etkisi üzerine de BM’nin müzakere sürecine zaman içinde daha da yoğun bir şekilde müdahil olacağına inandığını söyledi.Yani Annan Planında oplduğu gibi Anlaşmazlıkları BM çözecektir ki bu son derce tehlikelidir.

5.Talat “Egemelik” konusunda verdiği ödünü hala savunmakta ve gerilememekte kararlı görünmektedir.

6.Talat Garantilerin kalacağını,Türk askerinin de adada uygun sayıda kalması için çalışma yapılacağını işaret etti.

7. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, siyasi eşitliğin önemine vurgu yaparak, Rum basınına yansıyan “toprak veriliyor” şeklindeki haberlerin yalan olduğuna işaret etti.

8. İlginçtir Talat ilk “AB’ye güveninin olmadığını” söyledi. Orams davasına değinen Talat, Avrupa Toplulukları Adalet Divanı’nın Orams çifti aleyhine aldığı kararda topun İngiltere Yüksek Mahkemesi’nde olduğunu belirtti ve davanın Kıbrıs Türkleri’nin mülkiyet hakkını kullandığı için açıldığını söyledi.

9. Petrol konusunun Masada konuşulmadığını belirtti.

10. Hükümet yetkilisinden bir kişinin müzakerelerde olmasına da açıklık getiren Cumhurbaşkanı Talat, “zaten dışişleri yetkilileri müzakerelerde yer alıyor. Hükümetle şu anda bir sorunumuz yok” dedi.

Meclisteki gibi konuştu ama bu beni tatmin etmedi.Ard arda sorular sordum.Çünkü sonuçta anlaşmayı kabul etmeyen bir Hükümet Cumhurbaşkanını haklı olarak zorda bırakacaktır.Uyum yoksa buna tanık olacağız dedim.İleride bu konuya daha da açıklık getireceğim.

11.Talat,Yargıda Rum tarafı ile tam uyum içinde olunduğunu açıkladı.Bu da beni tatmin etmedi.Çünkü Üst Yargıda dağınıklık vardır.İleride ayrı bölüm oarak yazacağım.

12.Cumhurbaşkanlığı ve Cumhurbaşkan Yardımcılığı konusunda da Rumların, ünlü Enosisci Yunanlı armatör Carras’ın “Ortak oy” ilkesinden vazgeçmedikleri anlaşılmaktadır.Bu durumda Türk Halkının kendi liderini bile seçmesi mümkün olmayacaktır.Batı Trakya’nın Müftü seçemediği gibi…KKTC Halkının bunu kabul etmesi olanasızdır.Talat bunu kabul ederse açığa düşecektir.

13.Anladığım kadarıyla Rum tarafı hala nufus esasına göre “Ortaklık” hesabındadır. Yani iki devletin yanyana gelmesi ve eşitlik içinde yeni yapı oluşturmasını kabul etmemektedirler.Bizi kendi yapılarına yama istemektedirler.Bana göre Senatoda seçim ya da Konsey oluşturarak dönüşümlü Başkanlık konusu rafa kalkmalıdır. 1960 yapısı idealdir.Başkanın dönüşümü eklenmeli ve yapı korunmalı ama Hükümette eşitlik sağlanmalıdır.Federal yapı başka türlü olamaz. Bize hâlâ “Siz %20 nufusa sahipsiniz” diyerek %20’lik hak tanımaya kalkan Rumu elimizin teris ile itmeliyiz. Ben bu kararlılığı görmedim. Nufus konusunda da Belçika örneği ortada dururken kalkıp da Rumların Kuzeyi de işgâlini kabullenemeyiz.

İleride bunlara yeni bilgileri ekleriz; ancak anladığım kadarıyla Sayın Talat arkasından birileri koşturur gibi sonuca gitmek istemektedir.Buna Nisan 2010’da görev süresinin bitimi de kuşkusuz etkendşir. Ancak bu bu son derece tehlikelidir...
 

Dr.Yalnızefe

Dost Üyeler
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
1,339
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Dün Cumhurbaşkanı İle Kahvaltıdaydık

Elinize sağlık...
Yalnız sayın Talat ya kendi çok saf, ya da milleti çok saf zannediyor...

“Talat vatanını satıyor yönündeki eleştirileri nasıl değerlendiriyorsunuz?” yönündeki soruya karşılık, “Hiç kimse içinde yaşadığı, çocuklarının yaşayacağı, torunlarının yaşayacağı vatanını satar mı?” diye tepki gösterdi. Kıbrıs’ta “vatanını satma” diye bir şeyin söz konusu olamayacağını belirten Talat, Kıbrıs Türklerini ancak Türkiye’nin satabileceğini söyledi: “Türkiye olarak siz Kıbrıs’tan vazgeçebilirsiniz. Türkiye, ‘Tamam kardeşim, ben vazgeçiyorum, kapıları, limanları açıyorum(Rum tarafına), ben artık Kıbrıs’la uğraşmam’ deyip bizi satabilir. Ama ben kendi vatanımı, torunlarımın vatanını nası satarım? Sattığım zaman mahvoldum, ölümü göze aldım demektir.” Talat böyle bir şeyin olabileceğine de ihtimal vermedi.”

Bu kadar laf yığınının arasında Kıbrıs'ı ancak Türkiye'nin satabileceğini söyleyecek kadar beyni sulanmış herhalde... Türkiye bir ana, Kıbrıs'ta bir yavru..Hangi ana yavrusunu satar!!! Pess artık....Kendi satışlarını örtbas etmek için Türkiye'ye çamur atan bu zihniyete artık söylenecek bir şey yok artık..Kişi hiçbirşey bilmiyorsa haddini bilmeli diye bir söz vardır..
Sayın Talat belki cumhurbaşkanı olmuş, ancak haddini bilmeden Türkiye'ye çamur atacak kadar gözü dönmüş..
Yazıklar olsun....
 
Üst