Dünkü Protesto ve Devletten, Egemenliktan Ödün Vermemek!

İsmet Kotak

Onursal Üye
Katılım
13 Nis 2009
Mesajlar
318
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Dünkü Protesto ve Devletten, Egemenliktan Ödün Vermemek!

Dün Lefkoşa’da ve verilen bilgilere göre aynı saatlerde Londra’da, “Orams Davasını” protesto etmek ve İngiltere’nin Kıbrıs üzerindeki Türk haklarına dikkatini çekmek üzere yürüyüş düzenlendi.”Kanal T” Televizyonunda Sayın Levent Özadam’la söyleşi yaptık. Güncel konuları konuştuk ve bu arada da Milli Davamızı değerlendirdik. Serdarlı’nın eski TMT Serdarı Turgut Yenağralı ile birlikte tam saatinde İngiliz Büyükelçiliğinin bulunduğu alana gittik. Hayli kalabalık vardı. Gençlerimizin çoğunlukta oluşuna bakarak çok mutlu oldum. Bayrağını alan meydana geldi. İstekli, kararlı, ayakları üzerinde duran bir topluluk izlenimi verdi.

Ne var ki İngiliz Elçilik Temsilcisine verilen yazının orada halka okunması anında büyük üzüntü duydum. Destek için davet yapıldı. Destekleyenler geldiler ama ne acı ki okunan protesto yazısı katılanları memnun edecek sözcükler içermiyordu. Nitekim TMT mensupları yazının okunması üzerine meydandan ayrıldılar. Çünkü amaç saptırılıyordu. Bunun bilinçli mi, yoksa bilinçsiz mi yapıldığını her durumda öğreneceğiz. Ya da bu protesto olduğu söylenen yazıya kimin parmak soktuğu bu halka açıklanmalıdır.

Orada KKTC Cumhurbaşkanı M.A. Talat ve görüşme sürecinde koluna taktığı arkadaşlarının savunduğu bir çözüm şekli vardır. Oysa Kıbrıs Türkünün tüm haklarını işte bu çözüm paketi Ruma tavla teslim etmektedir. M.A. Talat “Tek egemenlik, tek devlet, tek yurttaşlık” diye diye Rumun elini kolunu sallayarak Kuzeye yerleşmesine kapı açtı. ”İki Toplumlu, iki Bölgeli” çözümü savunmak bugüne kadarki, kazanımları çöpe atmak demektir. Talat, CTP, BKP bunu savunan bilir; ancak Orams Davasında Rumun karşısında da teslimiyetcilik politikası güdenlere bakarak “Orams davasını” protesto edenler, “İki toplum, iki bölge” savunması yapamaz. Yaparlarsa, Orams Davasındaki gibi Ruma haklarımızı tavla teslim ederler.

Gençler Orams Davasına karşı tavır koydular. Bunu tamamlayan ise “Egemenlik haklarımıza dayalı İki Devletli” çözüm şeklidir. Siz devlet yerine iki bölgeden söz ederseniz, egemenliği de Rumun ayaklarına yatırıp pas pas yaparsanız, geride ne Orams kalır ve herhangi bir Türkün hakkı...

Yürüyüşe katılırken, gençlerin heyecanından mutlu oldum. Ama konuşmacının sunduğu metni işitince içim karardı. Birileri o kalabalığa yine oyun oynadı dedim... Tıplı Annan Plânında olduğu gibi!

Uyanınız. Kıbrıs’ta yeniden büyük oyun oynanmaktadır. Annan Plânı döneminde, yalana sarıp sarmalanıp satılan teslimiyetci politika, bu halktan büyük oranda evet oyu aldı. Sonra herkes aldatıldığını sonradan gördü. 19 Nisan’da halk ortaya yeni bir irade koydu. Egemenlik, özgürlük ve bağımsızlık korunacak, KKTC’ye sahip çıkılacaktır. Bu ayakları yere basan,kimlikli bir halkın politikasıdır..Çünkü bu halk kendisine AB’yi pazarlayanları artık iyi bilmektedir. AB’nin de Rum ve Hristiyan yanlısı olduğu apaçık ortaya dökülmüştür.

Son haber nereden geldi? Avrupadan. Türkiye karşıtları Avrupa Parlamentosuna doldular. Artık Türkiye’nin yakın gelecekte AB üyeliği hayaldir... Türkiye’nin olmadığı bir AB’de, KKTC’nin veya Kıbrıs Türk Halkının yeri yoktur. Varsa, bazılarının bize satmaya çalıştığı gibi bu Ruma yama olmaktan geçer... Aklımızı başımıza alalım. Bizim “İki toplumlu iki bölgeli çözümle” işimiz olmaz. Bizim davamız KKTC’nin sonsuza dek yaşatılmasıdır... Biz, egemenlik, özgürlük ve bağımsızlığımızı pazarlayamayız. Bunu yapmaya kalkanların da karşısındayız. Herkes hizaya gelsin. KKTC Cumhurbaşkanı ve ekibi hata yapıyorlarsa, onları izlemek bize düşmez. Günlerini doldururlar ve çeker giderler...
 
Üst