Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
EĞİTİMDE KARGAŞA YARATMA ÇABASI!
Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Kemal Dürüst, Türkiye’deki üniversitelere GCE A Level sınavıyla giriş hakkından Güney Kıbrıs’ta okuyan Kıbrıslı Türk öğrencilerin yararlandırılmayacak olmasının Türkiye’nin kararından kaynaklandığını söylemiş.
Tabii bunun üzerine yine KKTC’de kıyametler kopmaya başladı. “Vay efendim nasıl olurda eğitim hakkımız engellenir”? “Nasıl çocuklarımızın tercih hakları kısıtlanır”? “Bu insan haklarının ihlalidir”. Gibi feryatlar yükselmeye başladı.
İşin teknik tarafıyla, bilirkişiler mutlaka ilgilenecektir. Bu çocukların hakları nedir? ne değildir? Bunlar bilirkişilerin işi. Fakat benim dikkatimi çeken ise konunun özü. Konunun neden bu hale getirildiği?
Eğri oturup düz konuşalım! KKTC de ilk ve orta düzeyde okullarımız var. Üniversiteye hazırlayan dershanelerimiz de var. Lise eğitimi veren pek çok okulumuz da mevcut. Bu okullardan mezun çocuklarımıza YÖK, sınavla Türkiye’de ki istedikleri her hangi bir okula gitme şansı da veriyor. Olmadı KKTC’de ki üniversiteler de bu çocuklarımıza kapılarını açıyor. Hatta dünyanın dört bir tarafından gelen çocuklar KKTC’de ki bu üniversitelerde okuyabiliyor. Kısacası Eğitimde ilkokuldan tutun Üniversiteye dek hiçbir engel yok çocuklarımızın önünde.
Hal böyleyken birileri, kendilerine KIBRISLILAR diyen birileri, KKTC ve Türkiye’de ki bu okulları beğenmeyip, evlatlarını Rum okullarına gönderiyor. Orada Rumların ve İngilizlerin eğitim sistemiyle bu çocuklar okutuluyor. Sırf Türkiye ve Türk düşmanlığı nedeniyle bu çocuklar Rum okullarına gönderiliyor.
Rum tarafını Türkiye tanıyor mu? Hayır!
Çocuklarını Rum okullarına gönderen aileler Türkiye’yi tanıyor mu? Hayır!
Yine aynı aileler KKTC’yi tanıyor mu? Hayır.
Çocuklarını nerede okutuyorlar?
Tanıdıkları ve kendilerini ait hissettikleri, Güneyde ve Rum okullarında!
Peki, şimdi bu yaygarayı neden koparıyorlar. Neden Türkiye bizim çocuklarımıza hak tanımıyor diye şikayet ediyorlar.
Neden tanımadıkları bir ülkede, istemedikleri o ülkenin okullarına çocuklarını gönderebilmek için yırtınıyorlar.
Şimdi bunu yapan o velilere. “Bu ne perhizi bu ne lahana turşusu” demezler mi?
Evet, mademki Türkiye istenmeyen ülke, madem ki Türkiye burada senin kimliğini yok etmiş, varoluşunu engellemiş bir işgalci! O halde o veliler neden bu konuda bu kadar ısrarcı? Çocuklarını Türkiye de okutmak için can atıyorlar.
Bunların hepsi içte düzeni bozmak için yapılan bozgunculuktan başka bir şey değildir. Karmaşa yaratıp, olay çıkartıp, hem KKTC hükümetini zor durumda bırakmak, hem de Türkiye’yi karalamak için yapılan keyfi ve kışkırtıcı hareketlerdir.
Türkiye’yi çok mu seviyor bu insanlar? KKTC’ye çok mu bağlılar?
Türkiye’yi sevseler, Türkiye’nin tanımadığı bir yerle, üstelikte kendi devletine, bırakın devleti, kendi insanına ambargo uygulayan bir yönetime sıcak bakmaz! Çocuğunu o yönetimin okullarına göndermez. O çocuklar o okullarda, Hristiyanlığın bütün kurallarını uygulayarak yetişiyorlar. Yunanistan’ın ve Rum’un bütün resmi günlerini kutlamak zorunda kalıyorlar. Oysa aynı veliler ve onların medyada ki sözcüleri kalemşorları, Türkiye’nin Resmi günlerinin burada kutlanmasına karşı çıkıyorlardı. Bize ne Türkiye’nin Kurtuluş savaşından, bize ne Samsundan, Atatürk’ten diyorlardı.
O zaman Türkiye’nin okullarından da onlara ne. Çocuklarını o okullara gönderdiklerinde ne olacak. Bize ne dedikleri bilgileri öğrenecekler. Belki de bunca yıl yaşadıklarının ne büyük bir hata olduğunu anlayacaklar ve ailelerinin bize ne dedikleri Türkiye’yi sevecekler. Bunu onlar da biliyorlar. Maksat çocuklarını Türkiye de okutmak değil, kargaşa çıkarmak.
İstemediği. Sevmediği bir ülkenin okulu yerine çocuklarını niçin Güney de veya Yunanistan da okutmayı düşünmüyor bu aileler. Bu ülkeler seve seve kabul ederler o öğrencileri. Yeter ki Rum ve Yunan Türkiye’ye, KKTC’ye bir darbe vurabilsin.
Boşuna yırtınmasın o veliler. Onlar yıllar önce tercihlerini yaptılar. Kimliklerine KIBRISLI yazdırdılar ve okullarını da seçtiler. Seçtikleri yolda devam etsinler ve ne KKTC’nin, ne de Türkiye’nin başını ağrıtmasınlar. Kaldı ki çok da merak etmesinler! Türkiye mutlaka bu konuya da bir açıklık getirecektir sonunda. Ne de olsa hala iktidarda “Kazan kazan” politikasının mucidi bir parti var. Bu kazanç KKTC’nin kaybı pahasına da olsa, merak etmeyin Rumlar da kazanacaktır, KIBRISLILAR da.
Ayla Berkin
29.06.2011