Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
EMANETİNİ UFKUN ÖTESİNE TAŞIYACAĞIZ !
Efsane Önderimiz!
Bedenini ve ruhunu yaratan Allahü tealaya kavuştun.
Bütün Türklük dünyası Seni dualarla uğurladı.
Bütün Türklük dünyası’nın yürekleri senin için attı.
Senin için, gözyaşı dökerken, ellerimiz sema’ya yükseldi!
Bütün âlemlerin rabbi Yüce Allahımız; varlıkla yokluk arasında ateşle sınanırken seni bize kurtarıcı olarak gönderdi.
Kutsal bir görevi, alnınızın akıyla yerine getirdiniz.
Bütün bir ömrünüzü, Kıbrıs Türk Halkı’nın bu topraklardaki varlığına adadınız.
Bütün ömrünüzü, Kıbrıs Türkü’nün bu topraklarda, ilelebet başı dik bir halk olarak yaşaması için feda ettiniz.
Bütün ömrünüzü, Türkiye ve Türklük sevdası ve Atatürk sevgisi ve inancı ile dolu dolu yaşadınız.
Bir ömrü, yazarak, konuşarak, mücadele ederek, sadece bir düşünce insanı olarak değil, Türklüğün varoluş siperlerinde bir direnişçi, bir mukavemetçi, bir mücahit ve kuva-yı milliyeci olarak geçirdiğiniz.
Kıbrıs Türklüğünün en zor günlerinde, ateşle sınandığımız o karanlık günlerde bile asla karamsarlığa, kötümserliğe, yılgınlığa ve umutsuzluğa kapılmadınız.
Kıbrıs Türkü’nün; İngiliz Sömürge Yönetimine karşı başkaldırısında; başta Dr. Fazıl Küçük Liderimiz olmak üzere; diğer dava ve mukavemet arkadaşlarınızla birlikte halkımıza hep önder oldunuz, ışık oldunuz
Rumların Enosis faaliyetlerine karşı, “Kıbrıs Girit olmasın” diye, feryat edip, Kıbrıs Türklüğünün varoluş davasını Anavatan Türkiye’ye kabul ettirdiniz.
İlke ve ideallerinizle, mücadele ruhunuzla, tüm dünyaya meydan okuyan kararlılık ve cesaretinizle; bütün Türklük dünyası ve mazlum halklar için efsaneleşen bir lider mertebesine eriştiniz.
Ebedi istirahatınıza çekilirken, arkanızda, yeni nesillere gururla anlatacağımız, büyük bir direniş menkıbesi bıraktınız.
Kurduğunuz Devlet; Doğu Akdeniz’in azgın dalgaları arasında ilelebet var olmaya devam edecektir.
Çünkü; tüm dünya’ya meydan okurcasına ilan ettiğiniz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti; sizlerden emanet kalan en büyük eserdir.
Bu eseri; ufuklara değil, ufukların da ötesine taşımaya azimliğiz.
Gücümüzü, sizden, ilkelerinizden, yüreklerimizde yaktığınız, özgürlük ve egemenlik ateşinden alıyoruz.
Gücümüzü; “can istediğimizde can, kan istediğimizde kan verdiniz” dediğiniz Anavatandan alıyoruz.
Gücümüzü; “Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir”; “Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla sulanmadıkça asla terk edilemez” diyen Mustafa Kemal ATATÜRK’ten alıyoruz.
Ve gücümüzü yüce Allahtan alıyoruz.
“Ruh ölmez, ben buna inanıyorum” diyordunuz!
Evet Ruhunuz, sadece Kıbrıs Türkü’nün değil, tüm Türklüğün dimağlarında yaşamaya devam ediyor.
“Toros” yaşıyor; yaşamaya devam edecek!
Bayraklar semalarımızda dalgalanıyor, dalgalanmaya devam edecektir.
Minarelerimizden ezan sesleri yükseliyor, yükselmeye devam edecektir.
EBEDİ İSTİRAHATGAHINIZDA RAHAT UYUYUNUZ
BABAMIZ! ÖNDERİMİZ! CUMHURBAŞKANIMIZ!
DUALARIMIZ HEP SİZİNLEDİR, SİZİNLE OLMAYA DEVAM EDECEKTİR.MEKANIN CENNET OLSUN.’Ölüm tatlı bir uykudur’ diyordun; şimdi ebedi dinlemeye çekildi! Yorulma, uğraşma sırası halkın olarak bizdedir. GÖZÜN ARKADA KALMASIN! YDÜ’de 2001 yılında düzenlenen KKTC’nin VİZYONU sempozyumunda “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bir mit değil gerçektir” demiştiniz’;and olsun ki, bu gerçeği yani kurucusu olduğunuz DEVLETİMİZİ illaki dünyaya tanıtacak ve illaki kabul ettireceğiz! Seni devletinle birlikte yaşatacağız!