ERKEN SEÇİM VE MÜZAKERELER
Liderler yılın ilk görüşmesinde tam bir uyum içinde olduklarını ve de bu günün konuları üzerinde tam bir anlaşmaya vardıklarını söylediler. Ne diyelim hayırlı uğurlu olsun bu anlaşmaların devamı da gelir inşallah. Devamı gelirde yeni bir Filistin cephesi de burada açılır. Anlaşılan ne hükümetimiz, ne de Sayın Toplum Liderimiz etrafımızda olan bitenden bi haberler. Yıllardır Filistin'in kendi eliyle içine aldığı o Yahudilerden çektiklerini görmüyorlar.
AB topraklarında savaş çıkmaz, AB halkları eşittir yalanlarına kanarak AB ülkesi olan Yunanistan'ın Batı Trakya Türklerine uyguladığı asimilasyondan da bi haberler.
Şimdi her iki liderde mutlu görünüyorlar. Şu gerçeği unutmayalım. Eğer Rum Liderini mutlu edecek bir olay varsa bunun altında mutlaka bizleri mutsuz edecek bir unsur yer almıştır. Rum Lider, vatandaşını mutsuz edecek bir anlaşmadan mutlu olarak ayrılamaz. Fakat nedense bizim liderimiz, vatandaşın mutluluğundan çok Rumları mutlu etme düşüncesiyle bu müzakerelere başladığı için, kendi halkının duygu ve düşünceleri pekte umurunda değildir.
O zaten belli gruplarca desteklendiğini de biliyor. Karşı görüşlerinde tıpkı İsrail protestolarında olduğu gibi, kendi içinde kabarıp coşan ve yine kendi halinde yatışan sonuçsuz çıkışlar olduğunu da yıllardır gözlemlediği için,
"Yönetim ve Güç Paylaşımı" başlığı altında gerçekleştirilen görüşmede, federal hükümet ve kurucu devletin federal birimleri arasındaki ilişkilerin "uyum ve işbirliği" konusunda tam bir uzlaşı sağladıklarını ifade etmiştir.
Tabii bu uzlaşının ayrıntıları bizlerce bilinmemektedir. Ve bu müzakereler bitene dek de kapalı kapılar ardında alınan bu kararlar bizlere ancak "Tam bir uyum içindeyiz, ya da henüz bir anlaşma sağlanamadı" gibi sözlerle anlatılacaktır. Bundan ne anlam çıkarırsanız çıkarın artık.
İşte tam da iki liderin tam bir uyum içinde anlaştıkları haberleriyle mutlu olmuşken birde erken seçim tarihi atıldı ortaya. "19 Nisan 2009"
Oh oh bu da hayırlı uğurlu olsun. Artık müzakereler ve liderlerin uyum içinde olup olmadıkları ikinci plana atılacak demektir bu. Tüm partiler bütün dikkatlerini çok yakın bir tarihte yapılacak olan seçim çalışmalarına vereceklerdir.
Bir seçime hazırlanmak o kadar da kolay değil. Tüm partililer gözden geçirilecek. Ellerinde ne kadar üye kalmış, ne kadarını başka partilere kaptırmışlar. Ne kadarını küstürmüşler.
Bunu şöyle de sıralayabiliriz. Tüm seçmenleri gözden geçirerek, bunların ne kadarını bünyemize katabiliriz, ne kadar kararsızın aklını çelebiliriz.
Yani sizin anlayacağınız partilere büyük işler düşüyor ve bu büyük işlerle uğraşılırken birileri de tam bir uyum içinde müzakereleri yürütmeye devam edecek.
CTP büyük bir hızla erken seçim havasına girdi. Yeşil atkılar boyunlara takıldı. Yarın Turuncu atkılarda ekranlarda boy göstermeye başlayacaktır. Diğer renklerde katılınca buna KKTC yeniden bir bayram havasına bürünüp, renklenecektir. Mister Ferdi "zaten yağmurda yağdı artık baharda her taraf yeşillenecektir!" diyerek ilk mesajını da verdi.
Fakat bu yeşilliklerin içinde açan rengârenk çiçekler olmazsa da yeşilin bir kıymeti kalmaz değil mi?
İşte böyle bir renk cümbüşü içnde yeni bir seçim dönemi başlamış bulunuyor. Bu seçimler de CTP'ye rağmen, AKP'ye rağmen bir değişiklik istiyorsak, yağmurlu havalarda bitiveren mantarlar gibi bir anda oluşan ufak partilerin aklını başına toplaması gerekmektedir. Özellikle sağ kesimde olduklarını ya da KKTC'yi savunduklarını söyleyen o ufak partilerin bir an evvel şahsi düşüncelerini ve zaaflarını bir yana bırakarak, bir çatı altında toplanmaları gerekmektedir. Bir dönem daha iktidarı bu işbirlikçilere kaptırmamak için önce vatan diyerek ellerini ve güçlerini birleştirmeleri lazımdır.
Aksi takdirde onlar seçmen avındayken Rumlar ve Toplum Liderimizde KKTC'deki haklarımız ve egemenliğimizin avına çıkacaklardır.
06.01.2009
Ayla BERKİN