AKP'nin açığını kapatmakta yarış halinde olan şerefli Türk medyası, en küçük bir boşluk bırakmamak için olağanüstü çaba harcıyor. Malum, bay Tayyip'in her ağzını açışında övünerek anlattığı bir şey var; Bu ülkeyi kalkındırdıklarını, milleti zenginleştirdiklerini, ekonomiyi düze çıkardıklarını, bunun sonucu olarak yabancı sermayenin Türkiye'ye akın ettiğini anlatır durur. Paradan altı sıfır atılmasını bir efsaneye dönüştürür. Oysa rakamlar ve gerçek hayat bunun tam tersini söyler.
Paradan sıfır atılırken, Ankara'da bir ekmek 30 kuruştu. (Bay Tayyip, kuruşlu döneme geçtiklerini anlatırken, 30 kuruşla 300 kuruşu karıştırmıştı) Aradan 2 yıl geçti. Ekmek bugün Ankara'da 60 kuruş. Nereden nereye geldiğimizi gösteren bundan daha güzel, daha net ve daha çarpıcı bir örnek olabilir mi? Fakirin sofrasındaki iki ekmekten biri çalınmış, ama ekonomi düze çıkmış, millet refaha kavuşmuş! Yalan ve talan siyasetini ekmek çarptı.
Kılavuzu Tayyip olanın
Neyse biz asıl konumuza dönelim. Her dönemin ve her düzenin adamı Ertuğrul Özkök, (Özal döneminde Ertuğrul Özköşk diye anılırdı) MHP ve milliyetçilere akıl hocalığına soyunmuş. Bu dönemin en çarpıcı özelliklerinden biri de gerçek manada akla ihtiyacı olanların, kendi hallerine bakmadan akıl vermeye kalkışmalarıdır.
Bay Tayyip'de sık sık bunu yapmıyor mu? Kılavuz Tayyip olunca, bu tür şaşkınlıklar da kaçınılmaz hale geliyor. Muhterem kendinden o kadar emin ki, milliyetçilerin tadı kaçmasın diye, yazısını bayramda yazmamış, bayram sonrasına saklamış. (Ne kadar da düşünceli, doğrusu gözlerim yaşardı.) Neymiş o yazı? Efendim, milliyetçiler, "ülkemizin, devletimizin malları yabancılara gitti" diye ağıt yakıp duruyorlarmış. Bir yazı yazarak bu korkulara su serpmiş.
Çünkü Almanya gibi bir ülkede bile yerli şirketler hızla yabancı sermayeye açılıyormuş. Alman ekonomisi bu yolla daha da güçleniyormuş. Bizim de yabancı sermayeden korkmamamız ve yabancı sermayeyi, "yeni emperyalizim" zırvası olarak kabul etmememiz gerekiyormuş.
Yatırım mı talan mı?
Bay Ertuğrul ya meseleyi anlamamış, ya bilerek ve isteyerek çarpıtıyor veya bizi aptal zannediyor. Biraz dikkatli olsa kendi tezini kendi yazısında kendisi çürüttüğünü görecek. Alman şirketlerinin ortak almalarından bahsederken, "yabancı yatırımcı" diyor. İşte işin püf noktası tam da bu kelimede gizlidir; Yatırım-yatırımcı. Hiçbir Türk milliyetçisi, yatırıma ve yatırımcıya karşı çıkmaz. Bay Ertuğrul belki farkında değil ama, milliyetçilerin karşı çıktıkları şey yatırım değil, talan ve peşkeştir.
Türk milletinin alın terinin yabancılara hibe edilmesidir. Kendisine sormak isteriz. Açsın sorsun, öğrensin. Türkiye'ye gelen yabancı sermaye, yatırım yapmaya mı, yoksa AKP'nin varlığından istifa edip, karlarını kısa zamanda katlayamaya mı geliyor? Hangi tür yatırımlar yapıyorlar? Çok basit bir soru daha; Türkiye yatırım yapmaya bu kadar elverişliyse, neden Türk müteşebbis hızla kaçıyor? Ortadoğuya, Balkanlara, Kafkaslara, en riskli ülkelere gidiyor da Türkiye'de kalmıyor?
Yeni emperyalizm
Bu kadar hesabı yapamadığını zannetmiyorum, Bay Ertuğrul. Kendini çok akıllı, Türk milletini de "yığın" olarak görenlerden daha iyisi zaten beklenemez. Almanya'ya giden yabancı sermaye, tam da senin söylediğin gibi yatırım yapıyor. Bunun sonucu olarak istihdam sağlanıyor. Vergi alınıyor. İhracat yapılıyor. Alman ekonomisi daha da iyiye gidiyor.
Bize gelen yabancı sermaye, tamamen rant peşinde. Kalıcı yatırım yapmıyor. Kısa zamanda karını katlamak için borsada oynuyor. İstihdama, ihracata, vergi gelirlerine hiçbir katkısı olmayan, kısa vadeli işlere yöneliyor. Market açıyor. Galeri açıyor. Yani sadece tüketimi arttırıyor. İthalatı arttırıyor. Türk milletinin alın terini sömürüyor ve tam da senin söylediğin gibi ortaya yeni bir emperyalizm, yeni bir sömürü düzeni çıkıyor. Bu bir iddia değildir Bay Ertuğrul. Resmi makamların yayınladığı rakamların ortaya koyduğu kesin bir tespittir. Türkiye ekonomisinin gerçeğidir.
Duruma göre vaziyet
Bu yalan ve talan düzeni sizin bu kahramanlıklarınız, bu üstün çabalarınız sayesinde işliyor Bay Ertuğrul. Ancak, ne kadar uğraşsanız da boşuna. Güneş balçıkla sıvanmıyor. 2008'e girerken, 2007'nin nasıl kayıp bir yıl olduğunu AKP'nin kendi yayınladığı rakamlar gösterdi. Borç büyümüş, işsizlik artmış, enflasyon kendi beklentilerini bile ikiye katlamış ve zaten sanal olan büyüme durmuştur. Gidin önünüze gelen bir iş yerine girin veya önünüze gelen vatandaşı çevirin sorun.
Halinden memnun olan, işinden memnun olan tek bir kişi bulabilirseniz, ben bu yazdıklarımı geri alıp sizden özür dileyeceğim. Bay Tayyip'de işin farkındadır. Onun için valilere, "kamyonlara binin ve kömürü bizzat dağıtın" talimatı veriyor. Yine tribünlere oynuyor. Çünkü, bıçağın kemiğe dayandığını ve har an bir patlama yaşanabileceğini o da görüyor.
Kendisi görmese de, görenler söylüyor. Gayretleriniz bu gerçeği değiştirmiyor. Türkiye her yandan kuşatılmış, soyulmuş ve genleriyle oynanmıştır. Koruma ve kurtarma gayretiniz belki bir dönem daha iktidar da kalmalarına yetti, ama ne sizi ne de savunduklarınızı kurtarmaya yetmeyecektir Bay Ertuğrul. Yazınızı keşke bayramda yazmış olsaydınız. Duruma göre vaziyet almaktaki hünerinizi zaten biliyoruz. Hiç olmazsa bize de bayram eğlencesi olurdu