Cevap: Evlat Ocağı mı?İhanet otağı mı?
Sevgili Tenrikut Kardeşim,
Biz de yıllardır Merhum Başbuğun ve onun ortaya koyduğu davanın uşaklığını değil, neferliğini yaptık. Biz yaşı biraz ileri olanlar mutlaka sizin gibi biliriz ki Sayın Genel Başkanımız da bu davanın yıllardır takipçisi ve neferi olmuştur. Lider olarak da O’na haksız ve kötü bir niteleme yapmak Ülkücülüğün Ahlakçılık ilkesi doğrultusunda çok yanlış olur. Bu bakımdan bir ağır ceza reisi eda ve yaklaşımıyla bana yönelttiğiniz bu “suçlamayı” kabul etmiyorum. Sizi de suçlamak istemiyorum. Ortada sanıyorum çağımızın büyük tehlikesi “dezenformasyon” sorunu var.
At Uşağı nedir bilir misiniz?. O sizin kastettiğiniz anlamda bur uşak değildir. At Uşağı Beğ’e, Han’a, Lider’e en yakın, onun için her an canını verebilecek birisidir. Çok değerlidir Türk’te, Orta Asya’da At Uşaklığı. Çok değerli hizmetlerde, savaşlarda, utkularda Beğ ile, Han ile beraber olmuştur. Aslında şerefli bir iştir at uşaklığı. Ancak At Uşağı Türk Töresinde Lider olamaz. Çünkü liderlik uhrevi, karizmatik, Tanrı vergisi bir olgu ve kazanımdır. Dolayısıyla bir toplumda herkes nefer olabilir, ama Komutan, Lider olamaz. Naçizane bunu kastettim. Hiçbir kardeşimi veya dava mensubunu ismen At Uşağı diye dile getirmedim. Kaldı ki bu görevin ne olduğunu da yukarıda özet ama yeterince anlattığımı sanıyorum. Mustafa Kemal Atatürk Önderimizden sonra Türk Ulusu’na karizmatik, Tanrı vergisi liderlik vasıfları olan bir lider nasip olmadığını ifade etmek istedim. Yoksa O’ndan sonra gelen Devlet adamlarımızın hiç birisi hakkında kötü bir ifade kullanmak gibi bir yaklaşımım söz konusu olamaz. Bu yaşımdan sonra kimseden bir korku veya çekinme gibi bir durumum olamaz. Gerçi gençliğimde de öyleydim ama, Türk Ulusu gibi büyük bir ulusun devletini idare etme görevini yüklenmiş hiçbir devlet adamı hakkında sevimsiz veya kötü anlamlı bir ifade kullanmak ve anlayış sergilemek Ülkücülük terbiyesine Türk’lük Töresinin icabı olarak “Ele, Bele ve Dile sahip olmak” olarak tanımlanan AHLAKÇILIK İLKESİNE uymaz. Türk Büyüğe saygılı, küçüğe sevgilidir. Ancak hainler benim bu düşüncemin dışındadır.
Bana Sayın Genel Başkanımızın bulunduğu görevleri öğretmeye kalkmayınız. Ben sizin başkalarından duyduğunuz bu çalışmaları yaşamış insanlardan biriyim. Bu bana yapılan bir yanlıştır. Sonra, dünyalarını, kalplerini, düşüncelerini bile daha derinliğine bilemediğiniz, belki de hiç tanıma imkanı henüz bulamadığınız kardeşlerinizi, radikal bir düşünce girdabı içinde sizin ifadenizle “Sizi hangi teskilat yetiştirdi? hangi kaynaklardan beslendiniz merak ediyorum.” gibi radikal ve kırıcı ifadelerle suçlamayınız. Bu benim öğrendiğim ÜLKÜ ANLAYIŞINA uymayan bir ifade tarzı. Bu da bir gençlik hatası olarak düşünülebilir, ama vahim bir suçlama ifadesidir. Bu ifadenize hedef olarak gösterdiğiniz kardeşlerinize en azından bir gönül alma borcunuz olduğunu düşünmekle bilmem yanlış mı yapıyorum. Türkiye’mizin ve onun tek kurtuluş reçetesi olarak gördüğümüz Ülkücü (İdealist) Dünya görüşünün böyle kırıcı ifadelerle, bir kaşık suda kopartılabilecek dalgalanmalarla oluşacak bölünmelere tahammülü yoktur. Buna siz de katılırsınız umarım.
Eğer At uşağı hikayesini okuma imkanı bulabilseydiniz ne demek istendiğini çok iyi anlayacaktınız ve böyle yazışma ve konular olmayacaktı. Hiç iyi düşüncelerle bakmadığım, sevmediğim bir teşkilatın bir felsefesi vardır. Bunu beğendiğim için size tekrarlamak ihtiyacı hissettim. DDK Yani DİNLE, düşün ve ondan sonra KONUŞ. Bir bilgi olarak size aktarıyorum, yanlış değerlendirmeyin, bir büyüğünüzün, bir ağabeyinizin, bir amcanızın, BİR KARDEŞİNİZİN fikir paylaşımı olarak kabul edin lütfen.
Sizin son yazınızda ismini zikrettiğiniz Muhterem Kardeşimiz Muharrem Şemsek Beyefendi, gerçek bir vatansever, gerçek bir Türk’lük aşığı, gerçek bir Ülkücü’dür. Fedakar bir insandır. İnandığı dava uğruna hiçbir çıkar ve düşünce gözetmeden fedakarca hizmet ederken, Ülkücü hareketin naçizane bizim gibi önemli bir AT UŞAĞI İKEN, NEFER İKEN, Ankara Etlik’te beline yediği bir kurşunla maalesef kötürüm kalmıştır. Onun için ondan bahsederken biraz saygılı ifadeler kullanmak gerekir en azından minnet duygusu adına ve uğruna. Onun için ondan bahsederken, onu tanımanızı ve ondan bahsederken saygı ve sevgi duymanızı ve ifade etmenizi dilerim ve beklerim siz Genç Ülkücü Kardeşimden.
Gerçi AKIL YAŞTA DEĞİL BAŞTADIR. Bu anlamlı Türk Özdeyişine çok inanır ve saygı duyarım. Ama yaşanmışlarla kazanılmış, defalarca yinelenerek etkinlik ve anlam kazanmış TECRÜBELERİde göz ardı etmemek gerekir. Sanıyorum bu konuda bu büyüğünüze hak verirsiniz. 1970 li yıllarda ülkücünün çilesini sanıyorum 1978 doğumlu olmanız hesabiyle yaşayamamış olmanız nedeniyle siz belki bilemezsiniz ama sonraki yıllarda bu çileler devam ettiği için bir nebze fikriniz vardır elbette. O zaman Olaylara, reva görülenlere bir de bu ÇİLE PENCERESİNDEN bakınız, samimi bakarsanız; ki bakacağınıza inancım var, o zaman asgari müşterekte bir ortak fikre varabileceğiz ki bu da Ülkümüzün “Özde ve Sözde Bir Olmak” güzel umdesine yakışır.
Son yazınızda sizin ifadenizle aynen tekrarlıyorum “Bu kadar basit, asli astari olmayan iddialari bari bu siteye yazmayin, burda en azindan kaliteli fikirler konussun tartissin.” cümlesini kullanmakla da bence yanlışınız var. En azından kendinizi kıymetli bir kardeşim olarak KALİTESİZ bir tartışmanın için sürüklemeyiniz, dahil etmeyiniz lütfen. (!!!) Kaldı ki ben bu Kıymetli Otağ’da tartışılan fikir ve düşüncelerin, ortaya konulan değerli katkıların HEPSİNİN KALİTELİ olduğuna en az sizin kadar inanıyorum. Ama fikirlerin Kalitesiz olduğu yönündeki iddia da ne yazık ki size ait.
Son olarak sanırım bir şeyleri size ifade edebildim ve umarım genç ve güzel kalbinizde olumlu düşünceler yeşermesine neden olmuşum ve gidilen Nifak yolunu tıkamışımdır.
Bu konunun da uzatılmasını da Muhterem kardeşim Kültegin’in düşünce ve ifadelerine katılarak ve Kıbrıs 1974 Otağının birlik anlayış ve hedefleri doğrultusunda istemiyorum. Siz de böyle düşününüz lütfen. Sevgi ve esenlik dileklerimle gözlerinizden öperken size bazı anlamlar ifade edebilecek dizeleri 4 Eylül 1978 Şehidimiz Gaziantepli Genç Zeki PARLAK’tan, Elazığ’lı Talat Diş’ten, Recep Haşatlı’dan, Bozok’lu Necip Altınok’tan, Ercüment Yahnici’den, binlerce Şehit Yiğitten helallik alabilmek için aşağıda sunuyorum.
Ne Dünyalık İstediler, ne aferin umdular,
Ne kavgadan kaçtılar, ne gücenip küstüler,
Vatan, Millet, Din ve Devlet, Al Sancaklar hakkına,
Dar günlerin erkek, aslan sesiydiler, sustular.