Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
GARİP GUREBA
Nefret ediyorum şu sözden artık!
Hem de Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanının ağzından büyük bir marifetmiş gibi söylenmesinden nefret ediyorum!
Ne demek bu Garip Gureba?
Sen sosyal devlet olduğunu söyleyeceksin. Devletini milletini refaha çıkarttığınla her gün övüneceksin. Ama yurdunda Garip Gureba listesi çıkartıp, erzak kömür, beyaz eşya ve mobilya dağıtacaksın.
Ve bu yardımları her nedense de seçime beş kala yapmaya başlayacaksın.
Bu yardımları yapanlar da alanlar da şöyle bir düşünsünler. Allah devletimizden razı olsun diyenler, onları sadakaya muhtaç hale getirenin de yine bu devletleri olduğunu bir düşününler. O devletin başındakilerin henüz ergenlik çağını bitirmemiş çocukları milyon dolarlık işlere imza atarken, yandaşları devletin sırtından köşeyi dönerken, halkımız acaba niçin bu sadakalara muhtaç hale gelmiştir bunu bir düşünün bakalım!
Devletin çıkarlarını kendi çıkarlarından önde tutan idarecilerin yönettiği ülkelerde bu sözler, sözlüklerden çıkmıştır. Bunun yerini sosyal yardımlaşma almıştır ki bunu da devletler yalnız seçim zamanlarında değil her zaman için işe ve aşa ihtiyacı olan vatandaşına devlet kanalıyla kanunlar ve yasalar çerçevesinde yardımını yapmaktadır.
Hiç bir devlet yetkilisinin vatandaşını garip gureba diye aşağılamaya hakkı yoktur. Bu kavrama uyan vatandaşı varsa ve bunları sadakaya muhtaç eden bir idare şekli sergiliyorsa, o hükümetin ayıbıdır bu. Bunu söyleyenin ve bu sözde sosyal, ama seçim yatırımı olduğu aşikâr dağıtımları yapanların utanması gerekir.
Evet tıpkı "one minuet" gibi bu "garip gureba" kelimesinden de nefret ediyorum. Davos'ta "one minuet" dedi içte sarsılan imajını bir anda kurtardı. Şimdi de "garip gureba halkıma yardımlarımızı yapmaya devam edeceğiz" diyerek vatandaşının sadakaya muhtaç olduğunu itiraf etmesine rağmen halkının takdirini kazandı.
Hani bir sözümüz vardır, "Balık baştan kokar diye". Bu sözün açıklaması ise şöyledir. "Gerek bir aile, gerek bir topluluk ve gerekse bir ülkede baştaki yöneticilerin niyetleri ve tutumları bozuksa o yerdeki her şey de bozuk ve düzensiz olur. Ortada değerini koruyan bir şey kalmaz. "
Evet, yıllardır bizi yönetenler, halkın aydınlanmasını refaha çıkmasını istemediler. Sebebi ise halkın gözünü açmasını, idarecileri seçerken bilinçli olarak vatana ve millete hizmet edecekleri değil de bir takım zümrelere hizmet edebilecekleri seçtiklerini fark etmesin, sürekli olarak devletten değil de devlette yönetimi elinde bulunduranlardan medet umsunlar diye, halkı yoksulluktan ve cehaletten uzaklaştıracak atılımları yapmaktan kaçındılar. Netice olarak ta yurdumuzda Başbakanımızın deyişi ile garip gureba eksilmedi arttı.
Fakat şimdiye dek bu kadar bariz ve açık açık istismar edilmeyen bu kesim ise hakları ellerinden alındıkça, yoksulluk sınırları daha da büyüdükçe her nedense daha da bir bağlandı hükümetine. Buda gösteriyor ki halkımız yoksullaştırıldıkça kendisine sadakayı layık görene daha da bir minnet duyuyor.
Ne yazık ki yıllardır istismar edildiğine aldırmayan halkımız yine seçimlerde kendini bu yoksulluğa itene oy verecektir. Sadaka dağıtımına duyulan minnet oy olarak AKP hanesine yazılacaktır.
12.2.2009
Ayla Berkin