Gizlilikten çok çektim!

BAHRİYELİ

New member
Katılım
27 Eyl 2008
Mesajlar
69
Tepkime puanı
0
Puanları
0
GİZLİLİKTEN ÇOK ÇEKTİM!

189490.jpg













Birinci Cumhurbaşkanı Rauf R. Denktaş, Kıbrıs müzakerelerinde görüşmelerin içeriğine ilişkin halka bilgi verilmesi gerektiğini belirterek, “Ben gizlilikten çok yandım” diye konuştu. Denktaş, Türkiye’deki “Ergenekon” davasının Kıbrıs’la bir bağlantısı olmadığını, ancak “Kıbrıs meselesinin seyriyle” bağlantısı olacağını da söyledi.



Denktaş, TMT yıllarında iki mücahitle…
189405.jpg












Gizlilikten çok çektiğini açıklayan Denktaş “bilgi kaynağınız Rum basını olmamalı” dedi. Bugün gizlilik siyasetinde ısrar eden Talat’ın yıllar sonra pişman olup, Denktaş gibi “gizlilikten çok çektim, yandım” diyerek açıklama yapmasının topluma hiçbir yararı olmayacaktır..

Denktaş uzun yıllar gizlilik ilkesine sadık kalarak siyaset yapmış, Annan planının görüşüldüğü dönemde ise yanlışını anlamış ve yapılan haklı uyarıları da dikkate alarak düzenli basın toplantılarıyla halkı bilgilendirmek yoluna gitmişti..

Bugün “gizlilikten çok çektim” diyen Denktaş Rum liderlerinin geçmişte kendisine oynadıkları oyunu Hristofyas’ın bugün de Talat’a oynadığına dikkat çekiyor ve görüşmelerin içeriği konusunda halkın bilgilendirmesi gerektiğini vurguluyor..

AKİS programında konuşan Denktaş şunları söyledi: “Biz bir şey söylemeyiz halkımıza, onlar çıkar Rum tarafına istediği bilgiyi verir, bir de dünyayı gezer, istedikleri şekilde anlatır ve geri gelir..Rum basınını okuduğunuzda fikriniz karışıyor, ümitsizliğe düşüyorsunuz, kızıyorsunuz. Bilgi kaynağımız Rum basını olmamalı”.


189479.jpg
















Sayın Talat ise gizlilik konusunda sık sık kendisine yöneltilen eleştirilere rağmen hala gizlilik siyasetini devam ettiriyor..Bu siyaset bir yandan Kıbrıs Türk basınını Rum basınından alınan enformasyona mahkum ederken, bir yandan da halkın bu yoldan Rumlar tarafından maniple edilmesine fırsat veriyor..
Sayın Talat’ı, Denktaş’ın yıllar süren acı deneyimlerinden de yararlanarak, aleyhimize çalışan bu anlamsız gizlilik siyasetinden vazgeçmeye davet ediyoruz..Gizlilik enformasyon çağının siyaset yapma üslubu değildir..Halkın ne olup gittiğini Rum basınından değil ulusal kaynaklardan öğrenmesi şarttır..Yıllar sonra Sayın Talat’ın da pişman olup Denktaş gibi “gizlilikten çok çektim” diyerek yakınmasının topluma bir yararı olmayacaktır..
Katıldığı bir televizyon programında soruları yanıtlayan Denktaş, “Ergenekon olayının Kıbrıs ile bir bağlantısı var mı” sorusuna, “Söylerler, bağlantısı var diye, bana kadar galiba parmağını gösterenler oldu. Alakası yok, nedir yani bu... Türk Mukavemet Teşkilatı'na (TMT) bulaştırmak istediler, alakası yok bunların. Bunlar safsata” karşılığını verdi.
“Kıbrıs meselesinin seyriyle bir alakası var mı” sorusu üzerine de Denktaş, “Tabiatıyla. Kıbrıs'ta eğer bir fedekarlık yapılacaksa, halkın kabul etmeyeceği birşey yapılacaksa bu tür suçlamalarla direnenleri zayıflatmak bir siyasettir” dedi.
Gizlilikten çok çektim
Kıbrıs müzakerelerinde görüşmelerin içeriğine ilişkin açıklama yapılmamasını da eleştiren Denktaş, “Ben gizlilikten çok yandım” diye konuştu.
Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas'ın bugün yaptığını geçmişte tüm Rum liderlerin kendisine yaptığını anlatan Denktaş, “Biz bir şey söylemeyiz halkımıza, onlar çıkar Rum tarafına istediği bilgiyi verir, bir de dünyayı gezer, istedikleri şekilde anlatır ve geri gelir” dedi.
Denktaş, bu nedenle eski Rum lider Tasos Papadopulos ile yaptığı Annan Planı müzakerelerinde, her görüşmeden sonra neler konuşulduğuna ilişkin açıklama yaptığını hatırlattı.
Ne konuşulduğunu halkın bilmesi gerektiğini ifade eden Denktaş, “Rum basınını okuduğunuzda fikriniz karışıyor, ümitsizliğe düşüyorsunuz, kızıyorsunuz. Bilgi kaynağımız Rum basını olmamalı” diye konuştu.
Denktaş, “Müzakereler bir yere gidecek gibi görünüyor mu” sorusuna da şu yanıtı verdi:
“Biz teslim olmazsak gitmez. Rumlar'ın şimdiden 'Talat ile bu iş yürümez' diye propagandaya başlamasının nedeni budur. Talat'ın artık bilinçlenmiş bir şekilde bazı şeyleri korumaya çalışması belli ki Rumlar'ı rahatsız ediyor. Hristofyas, 'ben masadan asla kalkmam' diyor. Talat ne diyor, 'ben de masadan
kalkmam'. Masadan kalkmazsan bu didinme devam edecek. Ama bu didinme ve didişme devam ederken baskı bize gelecek.”
“Kıbrıs'ın teslimeyete gittiğini” de savunan Denktaş, “Gün gelecek Türk askeri başı eğik, sancağını, bayrağını toparlayıp, şehitlerin kemiklerini torbaya koyup Anadolu'ya dönecek, böyle gidersek. Türk mileti buna layık mı, olacak iş mi bu” ifadelerini kullandı.
Denktaş, Annan Planı müzakerelerinde BM'nin “hakemlik” rolünü baskı altında kabul ettiğini, 10-13 Şubat 2004 tarihleri arasında New York'ta yapılan görüşmelerde hakemliğe karşı çıktığı için “üstüne yüründüğünü” anlattı. Denktaş, “Benim zayıf tarafım, Türkiye'ye zarar vermemek, Türkiye'nin Kıbrıs
nedeniyle yara almasını önlemek” dedi.
Denktaş, 2004 yılı mart ayında Annan Planı'na son biçiminin verildiği İsviçre'deki görüşmeye Türk hükümeti kendisine güvenmediği, kendisinin de Türk hükümetine güvenmediği için gitmediğini de tekrarladı.



denktas_buyuk.jpg

 

BACANAK

New member
Katılım
12 Haz 2008
Mesajlar
133
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Hayatının her dakikası ders olarak okutulması ve araştırılması gereken bir liderimizdir. Senden daha çok şeyler öğreneceğiz DENKTAŞIM.
 
Üst