Göğsünde Ay Yıldızlı Osmanlı Nişanı Taşıyan Ünlü İngiliz Amiral

CANBULAT

-Otağ Hanı-
Katılım
21 Mar 2008
Mesajlar
4,111
Tepkime puanı
0
Puanları
36
Konum
Tanrı Dağları Yaylağım, Orhun Nehri Sulağım
Göğsünde Ay Yıldızlı Osmanlı Nişanı Taşıyan
Ünlü İngiliz Amiral

Osmanli_Nisanli_Amiral_Nelson.jpg

Göğsündeki Ay Yıldızlı Osmanlı Nişanı
ve Başındaki Osmanlı Pırlanta Sorgucuyla "Amiral Nelson"

İngilizler'in ünlü Amirali Horatio Nelson’ın 1798 yılında Fransızlar'a karşı kazandığı Aboukir (Ebu Hur) Deniz Zaferi, İngiltere tarihinin dönüm noktalarından birisi olmuş ve bu zaferden sonra Osmanlı Padişahı gösterdiği yararlılık sebebiyle İngiliz Amirali Nelson'ı bir Osmanlı Nişanı ve Sorgucu ile ödüllendirmiş ve İngiliz Amiral de bu nişan ve sorgucu yıllar boyu hiç çıkarmadan şerefle üniformasında taşımıştı. Londra’daki Trafalgar Meydanı'na da adını veren İngilizlerin büyük Amirali Nelson’un Napolyon’u tarihten sildiği zaferde aldığı yaralardan dolayı sancak gemisinde son nefesini verirken üniformasındaki 3 nişandan birisi de yine bu Ay-Yıldızlı Osmanlı Nişanı idi.
OSMANLI_NISANI.gif

Greenwich’deki İngiliz Deniz Müzesi’nde Sergilenen

Amiral Nelson’a ait Murassa Osmanlı Nişanı

Amiral Nelson, 1798 yılında yine Fransızlar'a karşı yaptığı bir deniz savaşında sağ kolunu kaybetmiş ve İngiltere’de bir süre tedavi görüp iyileştikten sonra bütün şiddetiyle devam eden savaşta görevinin başına dönmüştü. Çekilen Fransız donanması şimdi Akdeniz’deydi ve nereye yöneleceği bilinmiyor ve haber alınamıyordu. Oysa Fransız gemileri, Napolyon Bonapart’ın hiç beklenmedik kararıyla Mısır’a çevirmişti rotalarını.

Akdeniz’de ateşli bir arama ve kovalamaca başlamış, Nelson tam 2 ay boyunca Fransız donanmasının izini aramıştı. Malta adasını zapt eden Fransız filosunun, Mısır’ın İskenderiye şehrine yöneldiği haberi gelmesi üzerine İskenderiye’ye Napolyon’dan önce varmaya karar veren Nelson düşmanlarından 2 gün önce İskenderiye’ye ulaşmıştı.

İskenderiye limanında Fransızlar'ı bulamayan Nelson geriye dönmüş fakat 60 mil açıkta limana doğru ilerleyen Fransız donanmasını görememişti. Filolar birbirinden habersiz bir şekilde ters yönde geçip gitmişler, iki ezelî rakipten Napolyon İskenderiye’ye doğru ilerlerken, Nelson da ters istikamette uzaklaşıyordu. Fransızlar'ı ellerinden kaçıran İngilizler ancak 1 ay sonra yerlerini öğrenebildiler.

Dönüp dolaşıp İskenderiye limanına geri gelen İngiliz filosu, 1 Ağustos 1798’de, gün batımına yakın bir saatte nihayet Fransız gemilerini gördü. Amiral Nelson hiç vakit kaybetmeden hücum emrini verdi. Baskına uğrayan Fransız gemileri büyük bir şaşkınlık içindeydi. 5 Fransız gemisine, 8 İngiliz gemisi ateş açmıştı. Saatler gece yarısını gösterirken, Napolyon’un Mısır’a çıkarma yaptığı filosu darmadağın olmuş, çoğu batmış veya esir alınmıştı. Bu arada Amiral Nelson da başından ağır bir şekilde yaralanmıştı.

Cezzar Ahmet Paşa ve Napolyon

CEZZARAHMETPASA.jpg

Napolyon'a ilk yenilgisini tattıran Cezzar Ahmet Paşa

Napolyon 19 martta, Filistin’in kuzeyinde çok stratejik bir konumu olan Akka Kalesi önlerine geldi. Filistin’in kuzeyinde küçük bir liman olan Akka, hayatının 50 yıldan fazlasını savaş meydanlarında geçirmiş yetmişlik bir delikanlı komutan olan Cezzar Ahmed Paşa tarafından korunmaktaydı.

Mısır ve Filistin’e çıkan Napolyon, Akka Kalesi’ni de bir kaç gün içinde alacağından emin olarak Cezzar Ahmed Paşa’ya yazdığı mektupta: "İşte kalenin duvarları önüne geldim. Bir ihtiyarın geri kalmış birkaç günlük ömrünü almak bana birşey kazandırmaz. Seninle savaşmak istemiyorum. Benimle dost ol ve kaleyi teslim et!.." demiş ve karşılığında da: "Hamdolsun gücümüz yetiyor ve elimiz silah tutuyor. Geri kalmış birkaç günlük ömrümüzü de, küffar ile cenklerde geçiririz!" cevabını almıştı.

AKKA_KALESI.jpg

Napolyon'un Yenilgiye Uğradığı Şanlı Akka Kalesi

Ünlü Fransız general Paşa’nın bu cevabını okuyunca etrafındakilere: "Anlaşıldı, bu ihtiyar bizim birkaç günümüzü heba edecek ama merak etmeyin, iki gün sonra şehrin ortasındayız." diyerek 19 Mart günü savaşa başladı. Tam 64 gün devam eden ve her gün biraz daha artan baskıya rağmen her hücum püskürtülerek Fransız askerlerine ağır kayıplar verdirilerek püskürtüldü.

Napolyon ummadığı bu durum karşısında ne yapacağını şaşırıp yüksek rütbeli bir subayını kaleye göndererek "direnmenin netice vermeyeceğini, şehir teslim edilirse Paşa’nın ordusu ve ağırlıklarıyla beraber istediği yere gitmesine güya müsaade edeceğini" bildirdi ise de Cezzar Ahmed Paşa’dan "Devlet bizi bu kaleyi teslim etmek için vezir yapmadı. Ben Cezzar Ahmed Paşa, şehitlik mertebesine ulaşmadan bir karış toprak vermem!." cevabını aldı. İyice çileden çıkan Napolyon yaptığı yeni planlarla topçularına gece-gündüz Akka Kalesi’ni dövdürdü. Fakat açılan gediklerden şehre giren herkes Osmanlı askerinin hamleleriyle yok edildi. Gece bile meşaleler ışığında Akka’ya hücum eden Fransız Ordusu meydana gelen çarpışmalarda yarı askerini Akka kapılarında ölü bırakarak ağır bir yenilgi aldı. Bu müthiş hezimete "Kader beni bir ihtiyarın oyuncağı yaptı!" diye hayıflanan Napolyon tüm ağırlıklarını kumlara gömdürüp önce 21 Mayıs’ta Kahire'ye gitti ve daha sonra ordusunu da İngilizler'e esir bırakıp 2 gemiyle 25 Temmuz 1799’de Mısır’dan kaçtı. Hayatının en büyük dersini Osmanlı’dan alan Fransız Başkomutan Napolyon "Akka’da durdurulmasaydım, bütün doğuyu ele geçirebilirdim!.." diyerek ihtimal hesaplarıyla teselli oldu.

Nelson1.jpg
Nelson2.jpg
İşte bu zafer sonrasında Osmanlı Sultanı III. Selim, İngiliz Amiral Nelson’u, Osmanlı’ya dolaylı yardımları sebebiyle tebrik etmiş ve "hafifçe titreyip, pırıldayan" Pırlanta bir Sorguç ile apoletin püsküllerinin hemen bitişiğindeki ortası beyaz Ay-Yıldızlı "Murassâ Nişanı" hediye etti.

Bundan başka altın kılıflı bir kılıç, bir altın kaplama zarf ve kahve fincanı takımı da hediyeler arasındaydı. Sultan III. Selim’in Amiral Nelson’a gönderdiği bu değerli hediyeler İngiliz Deniz Harp Okulu’nun bulunduğu Greenwich’deki İngiliz Deniz Müzesi’nde sergilenmektedir.

Nelsonpillow.jpg

Nelson, Padişah’tan aldığı Pırlantalı Sorgucu önemli törenlerde taktığı gibi, Murassa Nişanı da göğsünden hiç eksik etmemiştir. Ve 1805 yılında yapılan ünlü Trafalgar Savaşı'nda Napolyon’un ipini çektikten sonra, savaşta aldığı yaralardan dolayı sancak gemisinin ambarlarından birinde son nefesini verirken, üniformasındaki 3 nişandan birisi olarak bu Ay-Yıldızlı zarif Osmanlı Nişanı da bulunmaktaydı.
 
Üst