Göğsünde Ay Yıldızlı Osmanlı Nişanı Taşıyan
Ünlü İngiliz Amiral
Göğsündeki Ay Yıldızlı Osmanlı Nişanı
ve Başındaki Osmanlı Pırlanta Sorgucuyla "Amiral Nelson"
İngilizler'in
ünlü Amirali Horatio Nelson’ın 1798 yılında
Fransızlar'a karşı kazandığı
Aboukir (Ebu Hur) Deniz Zaferi,
İngiltere tarihinin dönüm noktalarından birisi olmuş ve bu zaferden sonra
Osmanlı Padişahı gösterdiği yararlılık sebebiyle
İngiliz Amirali Nelson'ı bir
Osmanlı Nişanı ve
Sorgucu ile ödüllendirmiş ve İngiliz Amiral de bu nişan ve sorgucu yıllar boyu hiç çıkarmadan şerefle üniformasında taşımıştı.
Londra’daki
Trafalgar Meydanı'na da adını veren İngilizlerin büyük Amirali
Nelson’un
Napolyon’u tarihten sildiği zaferde aldığı yaralardan dolayı sancak gemisinde son nefesini verirken üniformasındaki 3 nişandan birisi de yine bu
Ay-Yıldızlı Osmanlı Nişanı idi.
Greenwich’deki İngiliz Deniz Müzesi’nde Sergilenen
Amiral Nelson’a ait Murassa Osmanlı Nişanı
Amiral Nelson, 1798 yılında yine
Fransızlar'a karşı yaptığı bir deniz savaşında sağ kolunu kaybetmiş ve
İngiltere’de bir süre tedavi görüp iyileştikten sonra bütün şiddetiyle devam eden savaşta görevinin başına dönmüştü. Çekilen
Fransız donanması şimdi
Akdeniz’deydi ve nereye yöneleceği bilinmiyor ve haber alınamıyordu. Oysa
Fransız gemileri,
Napolyon Bonapart’ın hiç beklenmedik kararıyla
Mısır’a çevirmişti rotalarını.
Akdeniz’de ateşli bir arama ve kovalamaca başlamış,
Nelson tam 2 ay boyunca Fransız donanmasının izini aramıştı.
Malta adasını zapt eden
Fransız filosunun,
Mısır’ın
İskenderiye şehrine yöneldiği haberi gelmesi üzerine
İskenderiye’ye
Napolyon’dan önce varmaya karar veren
Nelson düşmanlarından 2 gün önce
İskenderiye’ye ulaşmıştı.
İskenderiye limanında
Fransızlar'ı bulamayan
Nelson geriye dönmüş fakat
60 mil açıkta limana doğru ilerleyen
Fransız donanmasını görememişti. Filolar birbirinden habersiz bir şekilde ters yönde geçip gitmişler, iki ezelî rakipten
Napolyon İskenderiye’ye doğru ilerlerken,
Nelson da ters istikamette uzaklaşıyordu.
Fransızlar'ı ellerinden kaçıran
İngilizler ancak 1 ay sonra yerlerini öğrenebildiler.
Dönüp dolaşıp
İskenderiye limanına geri gelen
İngiliz filosu, 1 Ağustos 1798’de, gün batımına yakın bir saatte nihayet
Fransız gemilerini gördü.
Amiral Nelson hiç vakit kaybetmeden hücum emrini verdi. Baskına uğrayan
Fransız gemileri büyük bir şaşkınlık içindeydi.
5 Fransız gemisine,
8 İngiliz gemisi ateş açmıştı. Saatler gece yarısını gösterirken,
Napolyon’un
Mısır’a çıkarma yaptığı filosu darmadağın olmuş, çoğu batmış veya esir alınmıştı. Bu arada
Amiral Nelson da başından ağır bir şekilde yaralanmıştı.
Cezzar Ahmet Paşa ve Napolyon
Napolyon'a ilk yenilgisini tattıran Cezzar Ahmet Paşa
Napolyon 19 martta,
Filistin’in kuzeyinde çok stratejik bir konumu olan
Akka Kalesi önlerine geldi.
Filistin’in kuzeyinde küçük bir liman olan
Akka, hayatının 50 yıldan fazlasını savaş meydanlarında geçirmiş yetmişlik bir delikanlı komutan olan
Cezzar Ahmed Paşa tarafından korunmaktaydı.
Mısır ve
Filistin’e çıkan
Napolyon,
Akka Kalesi’ni de bir kaç gün içinde alacağından emin olarak
Cezzar Ahmed Paşa’ya yazdığı mektupta: "
İşte kalenin duvarları önüne geldim. Bir ihtiyarın geri kalmış birkaç günlük ömrünü almak bana birşey kazandırmaz. Seninle savaşmak istemiyorum. Benimle dost ol ve kaleyi teslim et!.." demiş ve karşılığında da: "
Hamdolsun gücümüz yetiyor ve elimiz silah tutuyor. Geri kalmış birkaç günlük ömrümüzü de, küffar ile cenklerde geçiririz!" cevabını almıştı.
Napolyon'un Yenilgiye Uğradığı Şanlı Akka Kalesi
Ünlü Fransız general
Paşa’nın bu cevabını okuyunca etrafındakilere: "
Anlaşıldı, bu ihtiyar bizim birkaç günümüzü heba edecek ama merak etmeyin, iki gün sonra şehrin ortasındayız." diyerek 19 Mart günü savaşa başladı. Tam
64 gün devam eden ve her gün biraz daha artan baskıya rağmen her hücum püskürtülerek Fransız askerlerine ağır kayıplar verdirilerek püskürtüldü.
Napolyon ummadığı bu durum karşısında ne yapacağını şaşırıp yüksek rütbeli bir subayını kaleye göndererek "direnmenin netice vermeyeceğini, şehir teslim edilirse Paşa’nın ordusu ve ağırlıklarıyla beraber istediği yere gitmesine güya müsaade edeceğini" bildirdi ise de
Cezzar Ahmed Paşa’dan "
Devlet bizi bu kaleyi teslim etmek için vezir yapmadı. Ben Cezzar Ahmed Paşa, şehitlik mertebesine ulaşmadan bir karış toprak vermem!." cevabını aldı. İyice çileden çıkan Napolyon yaptığı yeni planlarla topçularına gece-gündüz Akka Kalesi’ni dövdürdü. Fakat açılan gediklerden şehre giren herkes
Osmanlı askerinin hamleleriyle yok edildi. Gece bile meşaleler ışığında
Akka’ya hücum eden
Fransız Ordusu meydana gelen çarpışmalarda yarı askerini
Akka kapılarında ölü bırakarak ağır bir yenilgi aldı. Bu müthiş hezimete "
Kader beni bir ihtiyarın oyuncağı yaptı!" diye hayıflanan
Napolyon tüm ağırlıklarını kumlara gömdürüp önce 21 Mayıs’ta
Kahire'ye gitti ve daha sonra ordusunu da
İngilizler'e esir bırakıp
2 gemiyle 25 Temmuz 1799’de
Mısır’dan kaçtı. Hayatının en büyük dersini
Osmanlı’dan alan
Fransız Başkomutan Napolyon "
Akka’da durdurulmasaydım, bütün doğuyu ele geçirebilirdim!.." diyerek ihtimal hesaplarıyla teselli oldu.
İşte bu zafer sonrasında
Osmanlı Sultanı III. Selim,
İngiliz Amiral Nelson’u,
Osmanlı’ya dolaylı yardımları sebebiyle tebrik etmiş ve "
hafifçe titreyip, pırıldayan" Pırlanta bir Sorguç ile apoletin püsküllerinin hemen bitişiğindeki ortası beyaz Ay-Yıldızlı "
Murassâ Nişanı" hediye etti.
Bundan başka altın kılıflı bir kılıç, bir altın kaplama zarf ve kahve fincanı takımı da hediyeler arasındaydı.
Sultan III. Selim’in
Amiral Nelson’a gönderdiği bu değerli hediyeler
İngiliz Deniz Harp Okulu’nun bulunduğu
Greenwich’deki
İngiliz Deniz Müzesi’nde sergilenmektedir.
Nelson,
Padişah’tan aldığı
Pırlantalı Sorgucu önemli törenlerde taktığı gibi,
Murassa Nişanı da göğsünden hiç eksik etmemiştir. Ve 1805 yılında yapılan ünlü
Trafalgar Savaşı'nda
Napolyon’un ipini çektikten sonra, savaşta aldığı yaralardan dolayı sancak gemisinin ambarlarından birinde son nefesini verirken, üniformasındaki 3 nişandan birisi olarak bu
Ay-Yıldızlı zarif
Osmanlı Nişanı da bulunmaktaydı.