Göz Göre Göre

Salim Doğan

Onursal Üye
Katılım
7 Nis 2012
Mesajlar
52
Tepkime puanı
0
Puanları
0
GÖZ GÖRE GÖRE


Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir. Ben milletimin en büyük ve ecdadımın en değerli mirası olan bağımsızlık aşkı ile dolu bir adamım. Çocukluğumdan bugüne kadar ailevî, hususî ve resmî hayatımın her safhasını yakından bilenler bu aşkım malumdur. Bence bir millete şerefin, haysiyetin, namusun ve insanlığın vücut ve beka bulabilmesi mutlaka o milletin özgürlük ve bağımsızlığına sahip olmasıyla kaimdir. Ben şahsen bu saydığım vasıflara, çok ehemmiyet veririm. Ve bu vasıfların kendimde mevcut olduğunu iddia edebilmek için milletimin de aynı vasıfları taşımasını esas şart bilirim. Ben yaşayabilmek için mutlaka bağımsız bir milletin evladı kalmalıyım. Bu sebeple milli bağımsızlık bence bir hayat meselesidir. Millet ve memleketin menfaatleri icap ettirirse, insanlığı teşkil eden milletlerden her biriyle medeniyet icabı olan dostluk ve siyaset münasebetlerini büyük bir hassasiyetle takdir ederim. Ancak, benim milletimi esir etmek isteyen herhangi bir milletin, bu arzusundan vazgeçinceye kadar, amansız düşmanıyım.
Mustafa Kemal ATATÜRK



Büyük uluslar kurallar koymuşlar bu kuralları da davranış olarak göstermişlerdir. Toplumsal var oluşun nedeni de budur. Bağımsızlık bireyin düşüncesinde toplumsallaşmasıyla başlar. Bu durum devlet organizasyonu içerisinde istendik yasalarla donatıldığında huzur ve güven ortamı doğar. Kuralları devlet organizmasını oluşturan bireylerin negatif davranışları bozmaz. Bu insan egosunda var olan bir davranış biçimidir. Demokrasilerde de bu davranışların kişisel tercih olarak görülmesi benimsenmiştir. Kişisel farklılıklar toplumsal istencin dışında bir davranış olarak görüldüğünde kargaşa ortamı yaşanır. Bu kişisel istenci birey doğal olarak kendiliğinden geliştiremez. Ancak dışardan dayatmak, bireyi toplumsal kurallara karşı kişisel istenci dışında hareket ettirildiğinde terör olgusu gelişir. Bu oluşum toplumsallaştırıldığında çok tehlikeli sosyal kargaşaya neden olur ki işte emperyalizm insan egosuna kendi çıkarları doğrultusunda ortam hazırlayarak onu kültürlemektedir.

Birçok ülkede gerçekleştirilen turuncu devrim dedikleri tuzağa yem olan lidercikler böyle hazırlanmaktadır. Türkiye üzerine oynanan oyunların zaman içerisindeki gelişimi geniş halk kitleleri tarafından bilinmediğinden günümüze kadar devam etmiştir. Dünyada hiçbir devlet tek ırktan oluşmamıştır. Her devletin içindeki alt kültürler de kendisine özgürlük adı altında devlet kurma hakkı vermemiştir. Bu durum olası değildir. O zaman yeryüzünde iki binden fazla devlet oluşmasını kim engelleyebilirdi. Daha çok devlet daha çok kargaşa demektir. Bu yüzdendir ki devlet farklı kültürleri bir arada barış, sevgi ve hoşgörü içinde yaşatma olanağı sağlamalıdır. Ancak devlet yönetimine tesadüfen gelen kimi kişi ya da guruplar iktidar gücünü elinde tutabilmek için devlet ve millet çıkarlarını hiçe saymaktan çekinmemektedir. Yurttaşlar arasındaki kültür farklılıklarından iki unsur çıkar sağlamaya çalışmaktadır. Birincisi emperyalist güçler ikincisi de aciz iktidarlar. Söylem ve eylemleriyle etnik unsurlara mesaj göndererek onlara şirin görünmek bu yolla da o durumu siyasi desteğe dönüştürmek istemektedirler.

Cumhuriyetin kuruluşundan günümüze emperyalizm içerde ve dışarıda Türk ulusunu rahat bırakmamıştır. Her fırsatı değerlendirmiş, her zaman bölücü, yıkıcı, gerici, ayrılıkçı yandaşlarına destek sağlamıştır. Bu nedenle Ağrı, Dersim, Şeyh Sait ayaklanması, Said-i Nursi ayaklanması, Konya ayaklanması, Menemen olayları, Çerkez Ethem ve daha niceleri hepsinin ardında İngiltere, Fransa, Amerika gibi emperyalist devletler olmuştur. Şimdi yurdumuzun güneydoğusunda yıllardır sürdürülen terörün bölge halkıyla bir ilişkisi yoktur. Bu emperyalizmin bir oyunudur. Yurdumuzu bölmek parçalamak için yerli işbirlikçileriyle el ele veren tüm unsurlar tarih önünde hesap vermekten kaçamayacaklar, döktükleri kanın hesabını mutlaka vereceklerdir.

Yurdumuz göz göre göre parçalanmaya çalışılmaktadır. Yurttaşlarımız büyük bir sessizlik içerisinde durumu gözlemektedir. Uluslar arası devlet disiplininden uzaklaşılarak kırmızıçizgilerimiz aşındırılmış, otoritemiz pasifize edilmiş, değerlerimiz törpülenmiştir. Hemen her alanda bir umutsuzluk pompalanmaktadır.

İktidar ulusun iktidarı olduğunda millet huzur ve gönenç içerisinde mutlu bir şekilde özgür ve onurlu yaşamını sürdürebilir. Göz göre göre yurdumuz emperyalizmin kanlı kolları arasına itilmektedir. Özgürlüklerin mimarıJean Jacques Rousseaune diyor bakınİngilizler özgür olduklarını düşünüyorlar; buna inanmak büyük bir hata ve yanılgıdır; insanlar sadece parlamento üyelerinin seçiminde özgürdürler; seçim tamamlanır tamamlanmaz insanlar köle durumuna düşerler.” Jean Jacques Rousseau

Hukuk ve demokrasi bir gün herkese lazım olacaktır.

Ben inanıyorum ki Türk ulusu umutsuzluğa yenik düşmeyecektir. Gelecek Türk ulusunun olacaktır.

"NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE"
 
Üst