Alper Faik Genç
Özkök Paşa da ayrılırken onu da böyle uğurlamıştık...
Sonra da Büyükanıt Paşa’yı büyük umutlarla karşıladık...
Ama umutlarımız suya düştü.
Siz geldiniz...
O muhteşem üniformanız ve keskin bakışınız bize umut ışığı verdı...
Değerli Paşam! Öncekilere ve Size saygımız hiçbir zaman eksilmedi...eksilmez de...
Ancak biz Kıbrıs insanı, doğru bildiklerimizi söylemekten kaçınmayan bir mizaca sahibiz...Hele de Türk Ordusunu yakından tanıyan Mücahit elemanlar büyük Atatürk’ün çizdiği yoldan yürümeyenler kim olursa olsun O’na sitem ederler...
Bizim sitemimizi de bağışlayın...
Çünkü düşüncemizi satırlara dökmezsek, vicdanı görevimizi yapmamış oluruz.
Tüm Paşalarımız görevleri süresince vatana büyük hizmetlerde bulunurlar...Görevlerinden ayrılırken onlara verilen üstün hizmet madalyaları tabii ki haklarıdır...Hele de emeklilik en yüce haktır...Ancak emeklilik yaklaştıkça, ‘O gün gelsin rahata kavuşayım..’ düşüncesinin son zamanlarda Paşalarımızın esas amacı olduğunu görmekten çok üzgünüz..
Biz de emekli olduk, ama rahata kavuşmadık...Kıbrıs’ta hala değişik bir tür görev başındayız...Sizlerin gailesiz uzun bir yaşam geçirmenizi dileriz.
Sizdeki Hükümetler tüm isteklerini emekliye ayrılacak Komutanlara işte bu anlarda empoze ederler...İstekleri bitmez...Yaptıkları baskıyı halk yadırgar ama Hükümetin başı kurnazdır..koparacağını O anda koparmayı becermektedir...
Emekliye ayrılacak personel ise, ‘Bunca yıl çalıştım...tam bu anda Hükümete ters düşersem emekliliğim tehlikeye girer’ endişesi ile Hükümet Başkanına teslim olurlar...
Siz son ana kadar iyi yürüttünüz de...
Onca Paşanızın polis marifetiyle tutuklanmasına mani olamadınız...YAZIK!
Bir gece yarısı Meclisten acele geçirilen Yasa ile Orduya ait Yasalar değiştirildi ve herşey Sivil İdareye devredildi. AKP.Hükümeti de ellerini ovuşturarak Orduya olan kinini kusmaya başladı.
KOZMİK ODA REZALETİ
Önce Sn. Arınç’a gelen mektup behane edildi (Bunun gönderenler meçhuldü tabii?!) Sonra Savcılar üşüşüpSizin İzninizle Kozmik odayı bastı..evraklar hala onların elinde...Siz, ‘endişemiz yok buyursun arasınlar’ demekle Ordunun en gizli bölümünü sivillere açtınız...Bunu çok yadırgadık...
Zaten bunu yapmaya hakkınız da yoktu...Bu bir tür, emanete ihanet demekti...
T.C ANAYASASININ DEĞİŞMEZ MADDELERİ
1) Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
2) T.C, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk Milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.
3) Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçe'dir.
Bayrağı şekli kanunda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.
Milli marşı "İstiklal Marşı" dır. Başkenti Ankara'dır.
4) Anayasanın 1 nci maddesindeki devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 ncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve DEĞİŞTİRİLMESİ TEKLİF EDİLEMEZ!
Tartışılan, Silahlı Kuvvetler İç Hizmet Kanunu’nun 35. maddesi Madde şöyle der:
“Silahlı Kuvvetler’in vazifesi; Türk yurdunu ve anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyeti’ni kollamak ve korumaktır.” Maddenin içi neler söylüyor?
- Türk Silahlı Kuvvetleri Türk yurdunu koruyacaktır.
- T.S. Kuvvetleri anayasa ile belirlenmiş olan T. Cumhuriyeti’ni kollayacaktır.
Kollamak, gözetmek, korumaktır (TDK Sözlüğü).
- Türk Silahlı Kuvvetleri anayasa ile belirlenmiş olan T.Cumhuriyeti’ni ayrıca koruyacaktır.
Korumak, tehlikelerden uzak tutmak, zararlı durumları önlemektir (TDK Sözlüğü)
2.
HAL BÖYLE İKEN, Siz, T.Cumhuriyetini ‘Kollamak ve Korumak’ maddesini unuttunuz veya rafa kaldırdınız! Görevinizi yapmadınız veya ihmal ettiniz.
Çünkü,Yargı teslim alınmıştı ve Ülke bir İslam Cumhuriyetine doğru yönetilmekteydi..Hala da öyle!
R.T. Erdoğan bey gibi bir Başbakana yenik düştünüz...
İşte bu nedenlerle Size sitemimiz var: HAYIRLI EMEKLİLİKLER Paşam...
Şimdi umudumuz KOŞANER Paşamızda.
Umarız O, Atatürk’e ve laik Cumhuriyete aynen uyan bir Paşa olur...