Güneşin Kuzeyden Doğduğu Gün

Alper Faik GENÇ

Onursal Üye
Katılım
13 May 2009
Mesajlar
93
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Birincilik Ödülü kazanan eserden Notlar: Rumlara neden güvenmeyiz?
"GÜNEŞİN KUZEYDEN DOĞDUĞU GÜN" - 20 TEMMUZ 1974

Güneydeki 20 Temmuz - Her satırı gerçek Larnaka Savunması...


Alper Faik Genç


Esir Kampından kaçırılışımız
: ‘Ölüme yolculuk’ - 26 Temmuz 1974
Merkezimizden gelen, silahlarımızı Barış Gücüne vermemiz telsiz emrine uyarak, ‘Ateş Kes’ ilan ettik. Biz yine de silahlarımızı teslim etmeyip, bir kısmını kırdık, bir kısmını denize atmıştık...21 Temmuz günü, daha bıyıkları çıkmamış bir avuç Barış Gücü askeri şehrin Türk bölümüne girdi ve toplumumuzun tüm erkeklerini önce Sinema salonunda, sonra Rum Futbol sahasında topladı...daha sonra da Lefkoşa yolundaki Bekirpaşa Ortaokuluna götürdü...876 kişiydik. Aramızda 75 yaşındaki amcam, 65 yaşındaki babam, ve ağabeyim de vardı...

Barış Gücü Rumların iznini alarak, birkaç gün içinde 60 yaşın üstündekileri ayırıp evlerine götürdü...Ağabeyim de İngiliz Tabiyetinde olduğundan serbest bırakıldı...

26 Temmuz 1974
: Ö.Sonra saat dört sularında birkaç kıyafeti bozuk sakallı Rum terörist tutuklu bulunduğumuz kampa gelir. Ellerinde bir isim listesi...Altı Mücahidin adını teker teker okurlar: İbrahım Demirci, Mustafa Hüseyin, Mehmet Sailih Arif, Sait Yahyalar, Mehmet Emirali ve Alper Faik Genç (ben). Tehditkar bir tavırla, ‘Ya bu altı kişi ortaya çıkar- ya da her biri için on kişiyi vurmak üzere götüreceklerini’ söylerler..

Aceleyle Kampta aramızda bulunan Komutanın yanına gidip görüşünü sorarız. Yarbay Komutanımız kararı bize bırakır...

Biz Altmış kişinin canını kurtarmak için gitmeye karar veririz...

KOMUTANIN EMRİ: “
Size eziyet ederlerse hiçbir şeyi saklamayın...zaten herşey ortada...Beni sorarlarsa burada olduğumu da söyleyebilirsiniz...Bu bir emirdir”der. Hepimiz buna imkan olmadığını Komutanımıza arzederiz...ve biz gönüllü olarak hep birlikte ortaya çıkarız. Kamptaki arkadaşlarımızın dehşet dolu gözleri önünde numarasız hurda bir cipe tıkılıp, yıldırım hızıyla sokağa çıkma yasağı olan Larnaka’nın Türk semtinin ücra bir yerine götürülürüz...Tutuklu bulunduğumuz Okul binasından uzaklaşırken, orada park edilmiş (18-EL-12) plaka numaralı Barış Gücü cipinin lastiklerinin boşaltıldığını dehşetle görürürüz. Rumlar işlerini iyi bilmektedir Rum tedhiş Örgütü EOKA-B Grubuna mensup bu kişilerin arasındaki Kuppis adındaki cani, bize korkmamamızı, evimizin adresini verirsek ailelerimize ‘iyi bakılacağını” söyler alay edercesine...Götürüldüğümüz Tuz İskelesi yakınındaki Türk Polis binasında teker teker sorgulama başlar...Her birimiz her tehdite karşı oldukça soğukkanlı cevaplar vermekteyiz...bu arada diyoruz ki...”Sizi bütün kamptakiler gördü ve tanır...sizin de aileleriniz var...Türk Ordusu oldukça yakındadır...Ateşkes var...siz bunu bozarsanız ...ve her cümlemizden sonra yumruk, tekme, dipçik...yumruk, tekme...

Bize çelişkili sorular sorarlar; ancak profesyonel asker olmadıkları için önceleri bizi birbirimizden ayırmazlar.. Biz bundan faydalanırız...stratejimiz vakit kazanmaktır...

Komutanınız nerede? Karargahınız hangi binadaydı? Gizli silah deponuzun yeri
?

Komutanımızın 20 Temmuz sabahı şehit olduğunu söyleriz.. (Üsteğmen Orhan'ın vurulduğunu zaten biliyorlar)... Karargahı da kendilerinin işgal ettiğini hatırlatırız... Bir arkadaşımız zaman kazanmak amacıyla silah bulunan bir yer göstermeyi teklif eder..

Onu alıp ciple götürürler... Biz yazlık Cennet sineması perdesinin arkasına birkaç silah kırıp koymuştuk... arkadaş onları gösterir, ‘Bizimle alay mı ediyorsun? deyip onu döverler...O, bu kez başka bir yer daha olduğunu söyler ve onları karargahın atış poligonuna götürür...(orada da epey kırık silah bırakmıştık). Arkadaşımız bu kez de epey hırpalandıktan sonra kan-revan içinde tekrar yanımıza getirilir...Böylelikle Sait Yahyalar arkadaşımızın herşeyi göze alarak, onları en azından 30 - 40 dakika oyalamasıyla zaman kazanmış oluyoruz...Ben, bazı silahlarımızı denize attığımızı söylüyorum...Yerini sorarlar...Gece olduğu için ve geçirdiğim şoktan tam yerini bilemeyeceğimi söyleyince, bana da yumruk atarlar ve dipçikle vururlar..

(Devamı Haftaya bu sütunlarda)
 

Salih Mehmet Ersoy

Onursal Üye
Katılım
18 Ağu 2008
Mesajlar
191
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
KKTC
Cevap: Güneşin Kuzeyden Doğduğu Gün

Saygıdeger Kardeşim Alper bey,

20 Temmuz 1974 ve öncesi yaşananlar, Kıbrıs'ın kaderini degiştirmeye matuf olmzsa olması gerekenlerdir. Ne acıdır ki bu onurlu ve efsanevi mücadeleyi verirken bir çok yigit kardeşimizi şehit verdik.
Evet Güneş'in Kuzey'den Doguşuna tanık olduk, Çünkü verdigimiz mücadelenin böyle sonuçlanacagından emindik. Kıbrıs Türk'ünün ata emaneti bu güzelim adada ben de varım diyebilmesi için verdigi mücadele, emin olunuz ki tarihe altın harflerle yazılmıştır. Sizler, bizler ve hepimiz, bir hamur yogurduk bu gün yogurdugumuz hamurun nimetini anlayarak yaşıyoruz. Bizim için en önemli görev, genç kuşaklara efsane olmuş bu mücadeleyi anlatmaktır. Hiç kuşkum yok ki, TMT olarak içtigimiz andımızın mükafatı mutlaka alınacaktır. Bizler görmesek dahi genç nesillerin bu mutlu sonu yaşayacagından asla şüphem yoktur. Kuzey'den dogan Güneş bu gün güzel adamızın yarısına yakın bir bölgeyi ısıtabilmektedir. Tümünü ısıtmsı için gerekli mücadelenin verileceginden de asla şüphem yoktur. Hatıralarımızın dimaglarımızda yeniden depreşmesine imkan veren bu yazınız nedeniyle sizi kutluyor, sevgi ve saygı ile selamlıyorum.

Ne Mutlu Türk'üm Diyene!

Salih Mehmet Ersoy
Gazeteci-yazar
12.01.2011
 

fazile ulusoy

Dost Üyeler
Katılım
31 Ara 2010
Mesajlar
18
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Çeşme İzmir - Türkiye
Cevap: Güneşin Kuzeyden Doğduğu Gün

Sevgili Alper,
Adadan ayrıldığımda yıl 1962 idi dolayısıyla, 1974 harekatında TC'de idim...Senin her anlatımının bir harfi yüreğimi acıtmaktadır...Seninle hemen hemen beraber büyüdük ve yurt savunması mevzuu bahis olunca gerisi senin için gerçekten teferruat olarak kaldı.
Yavruvatan sizlerin çektiğiniz sıkıntılar ve hayatlarınızla ödediğiniz bedellerle bugünlere geldi..Bunu inkar edenler namerttir...Bizim ailede esareti sadece rahmetli babam yaşadığı zaman bile ne kadar üzüldüğümüzü anlatamazken genç yaşta şehit olan vatanseverlerin ailelerinin neler yaşadığını hayal bile edemeyiz. Yaşayanlara uzun ömürler, ebediyete intikal edenlere rahmet dilerim....nurlarda yatsınlar.....
GEÇMİŞİNİ UNUTANIN, GELECEĞİ OLAMAZ....NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE...
Fazile Ulusoy
 

Nejdet Halil

Dost Üyeler
Katılım
26 Nis 2009
Mesajlar
69
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Güneşin Kuzeyden Doğduğu Gün

Iste bunlar halkimiza, hukumetimize ve tum dunya ulkelerine ibret olsun.

KKTC'in egemenligini bagimsizligini uluslararasi olarak mutlaka kazanmaliyiz.

YA TAKSIM YA OLUM! Cunku Taksim olmazsa onumuz cukurumdur!!!!!!!!!!
 

turanli38

New member
Katılım
3 Mar 2009
Mesajlar
9
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Güneşin Kuzeyden Doğduğu Gün

Sagideger Gazim Alper Bey!
ben Kayseriliyim,
H.i.K.B. bas belasi idim zamaninda onlar cikarma icin Tugaydan ayrildiginda 8 yasinda idim,
o Askerlerin ailelerine göndermek icin yazdiklari mektubu iki arkadasimla yol kenarindan atilarak bana emanet edilen o mektuplari biz postneye tasidik, niye yazdim bunu?.
Sizin gibi ve O Tugaydaki Asker abilerim gibi, insanlar canlarini niye böylesine ortaya koydu, dayak, eziyet, iskence, ... ölüm yasamak zorunda kaldiniz, NIYE?, REFERANDUMDA RUM PICLERIYLE BIRLESMEYE EVET DENILSIN DIYEMI?, CIKARCI, CEPCILER YALAKALIK YAPSIN, CANAK YALASIN DIYEMI? BU RUHSUZLAR ICINMI? RUM-YUNAN-AB'ye KIBRIS PESKES CEKILSIN DIYEMI? TÜRKÜN VATANI OLAN KIBRIS? ONUN BUNUN COCUKLARINA VERILSIN DIYEMI.
Keske yapmasaydiniz bu fedakarliklari? birakaydinizda adlari rum picleri gibi olaydi, zaten cok meraklilar bu itlere.
 

turanli38

New member
Katılım
3 Mar 2009
Mesajlar
9
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Güneşin Kuzeyden Doğduğu Gün

Slm Necdat Halil,
ne taksimi, ingiliz oyunu ile elimizden alinan Vatan parcasini ruma hediyemi etmek istiyorsun, rum-yunan, bu adaya tarihde hicbir zaman sahip olamadi, simdi hediyemi edilsin diyorsun.
Taksim felan olmaz, KIBRISIN HEPISI-TAMAMI TÜRK MALIDIR.
 

Türkiye Sevdalısı

Dost Üyeler
Katılım
26 Eki 2010
Mesajlar
190
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Tanrının emanet verdiği bedende
Cevap: Güneşin Kuzeyden Doğduğu Gün

Değerli Mücahit Büyüğüm Alper Faik GENÇ,

Kıbrıs Türkü yeteri kadar acı çekti. Yeteri kadar kanını, canını verdi bu topraklar için. Savaş meydanları cesur yürekler içindir. Ancak meydana çıkmaya cesaret edemeyen alçaklar masada oyun üstüne oyun kurmaktadırlar. Artık Türk Milletinin sadece savaş meydanlarında zafer kazanması özgürlük mücadelesine yetmemektedir. Masa başında da zafer kazanmasını öğrenmeliyiz. Masadan ayrılmayı şartlar ne olursa olsun asla düşünmemeliyiz. Savaş meydanlarında kazandığımız zaferi, masada da kazanarak taçlandırmalıyız. Bunu her ne pahasına olursa olsun başarmak zorundayız.

Saygılarımla
 
Üst