Güvensizlik Tırmanıyor Mu ?

Makbule ÖTÜKEN

Onursal Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
532
Tepkime puanı
0
Puanları
0
GÜVENSİZLİK TIRMANIYOR MU ?

Hiç kuşkusuz siyasi partiler, demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurlarındandır. Zira onlar, kamuoyunun siyasal sistemle iletişim kurmasında önemli rol oynarlar. Bu nedenledir ki, siyasi partiler; bu işlevlerinin gereği; siyasi sistemin işleyişindeki problemlerden tutun da, ülkenin ekonomik, sosyal sorunlara kadar pek çok konuda sorumlu tutulmaktadır. Haklı olarak da toplumu sıkıntıya sokan tüm sorunların çözümü; siyasi partilerden beklenmekte, dolayısıyla onlara büyük sorumluklar düşmektedir.

Siyaset bilimcilere göre, dört tür siyasi parti vardır. Bunları, homojen yapılı, homojen olmayan, fraksiyon partileri, yerel yönetim odaklı partiler olarak sıralamak mümkün. Homojen partilerde genelde istikrar ön plandadır. Parti programlarında değişiklik olmaz. Parti içi fraksiyonlara rastlamaz çünkü katı bir denetim ve disiplin vardır. Genelde etnik temelli partiler, çevreci partilerle komünist partiler bu türe örnektirler. Homojen olmayan partilerin en bariz özelliği; başka siyasi grupların katılımına açık olmalarıdır. Yapıları, parti programları homojenlere nazaran daha esnektir. Biz bunlara ‘kitle partisi’ demekteyiz. Diğer iki parti türü bizde olmadığı için onların özelliklerini konu etmeyeceğiz.

Bizde homojen yapılı partiye en çarpıcı örnek; CTP, BDH, homojen yapısı olmayansa; UBP, DP v.b sayabiliriz.


Konumuza gelirsek: Bugün yalnız bizde değil dünyanın çağdaş, demokrat pek çok ülkesinde siyasete ve siyasetçiye güven duyulmaması son derece tehlikedir. Zira böylesi toplumlarda halkın totaliter rejime meyli de maalesef artmaktadır.


Halkın siyasete ve siyasetçiye güvensizliğinin, itimadının giderek azalmasının nedenlerine gelince: Bir kere partilerin örgütlenmesinde parti içi demokrasinin azlığı ya da hiç olmayışı. Partide liderin yada bir grubun idareyi ele alması yani egemen olması. Halk deyimiyle “bir usta bir memleket” anlayışı ! Üyeden genel merkeze, genel merkezden üyeye olan iletişim eksikliği. Başka bir anlatımla siyasetin ve siyasi partilerin halktan kopması! Partilerin yıllardır iktidar ya da muhalefette olsunlar; halkın sorunlarına çözüm üretmek yerine; çatışma kültürünü siyaset yapmanın temel odağı yapmaları. Sosyo-ekonomik konularda, kamu kaynaklarını kullanma ve denetlemede yetersiz kalmaları hatta bu kaynakların çıkar gruplarına ‘peşkeş çekilmesi’ güven erozyonuna neden olmaktadır.


Kamuoyu güveninin her geçen gün azalmasının en önemli nedenlerinden biri de Halkın siyasi partilerin gerçek işlevini yerine getirdiklerine inanmıyor olması. Bu konuda genel kanaat;
‘vekiller haftada iki gün meclise geliyor sadece el kaldırıyor. Pek çoğu oturduğu yerden kendi şirketini yönetiyor, doktorluk yapıyor ve yüksek maaş alıyor.’..Halkın büyük çoğunluğu siyasi partilerin sorun çözümü ve iş takibinde partiye yakın kişilerin çıkarlarını savunduğunu;parti başkanı ve partiye yakın kişilerin istemlerinin kale alındığı ve savunulduğunu, halkı temsil etmedikleri, partilerin kendilerine düşen görevleri yansız şekilde yerine getirmedikleri inancındadır.

Halkımızın her geçen gün siyasetten ve siyasetçiden uzaklaştığını büyük güven yitimine uğradığı gerçeğini ortaya koyan, .pek çok kamuoyu yoklamaları yapılmıştır. Ülkemiz gazetelerinden birinin geçtiğimiz günlerde, Red Border Araştırma Danışmanlık ve Medya Hizmetleri Merkezine yaptırdığı “Bugün seçim olsa hangi parti ne oy alır” araştırmasının sonuçları da iktidar ya da muhalefet partisi olsun önemli oy kaybının olduğu sonucunu ortaya koymuştur. Kısaca halkımız; iktidar partisi UBP, Hükümet görevini; CTP-BG ‘de Ana muhalefet görevini yapmada başarısız bulmaktadır!


RED BORDER’in araştırma sonuçlarında asıl çarpıcı olan; Mevcut partilere oy yok oranının %25.3 olması.. Bu oranın iktidar partisi oylarının oranından yüksek çıkmasıdır! Bu anket sonuçları nasıl okunmalı dersek; olası bir erken seçimde ikiden fazla ortaklı bir koalisyonun olasılığının olduğu. Yani halk pek erken seçime hazır değildir. Ülkede halkımız büyük oranda siyasetten uzaklaşmıştır. Hiçbir partiye güven duymayanların oranının oldukça yüksek olması ise çok büyük bir tehlikedir.


Bence bu anketten Yasama ve Yürütme organının çıkarması gereken en önemli sonuç şu: Siyasi partiler yasasının değişmesi, yıllardır egemen olan siyaset anlayış ve sisteminde yapılacak köklü değişikliklerle, halkı siyasete ısındıracak, siyasetle olan kopukluğunu ve kuruma duyduğu güvensizliği ortadan kaldıracak siyasi reforma ivedilikle gidilmesi, gerekli çalışmaların yapılmasıdır.


Bu anket sonuçlarına göre Halkımızın siyasi partilerden hızla kopup uzaklaşmakta totaliter rejim dâhil her türlü olumsuzluğa açık hale geldiğidir.
 
Üst