Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
HALEP ORDAYSA; ARŞIN DA BURDADIR !!!
Evet değerli okurlarım. Bir atazözümüz vardır; “Malını gözetleyen, yarısını bulur” diyen...
Ben küçükken nenem de, Allah gani gani rahmetler eylesin, yattığı yer nur olsun; hep öyle derdi. Ben de bu nasıl olur ki diye şaşardım.Çünkü gözetlersen tamamını bulman gerekmez miydi? Ne yarısı? Ama öyle değilmiş meğer. Gözetlediğin halde yarısını bulurmuşsun..Ne ise. Nenem, bir bakıma haklı imiş. Ancak, dört yüz küsur yıldan beri serhat bekçiliğini yaptığımız; gözümüz gibi baktığımız; uğruna dayanılmaz acılar çektiğimiz, kalelere hapsedilerek yıllarca çürütüldüğümüz; hakaretlere, haksızlıklara, saldıdrılara, soygunlara uğradığımız; kovulmalar, aşağılanmalara maruz bırakıldığımız; efendim mal kayıplarına, ateşlere atıldığımız; katliamlardan ölümlerden, soykırımdan geçirildiğimiz; bir zerre kumuna kadar ata emaneti, şehit emaneti halis Türk toprağı bu adanın; çektiğimiz onca çileye rağmen şimdi tümüne değil; üstelik nenemin dediği gibi yarısına da değil; sadece üçte birine sahibiz! Ancak gel gör ki bize bunu da çok görenler var. Ve, ne acıdır ki zaten bizim olan bu toprakları bize çok görenlerin başında da, utanarak söylüyorum; sözde bizim hükümetimiz! Yani sözde cumhurbaşkanımız Talat; yani sözde başbakanımız Soyer; yani sözde hükümetimiz Talat-CTP-ÖRP Hükümeti! Evet, hem çok yazık, hem de çok ayıp! Dünyanın hiç bir yerinde görülmemiş bu rezaleti kimlere söylesek de, kimleri inandırsak... Ne ise, olanlar gizli saklı da değil ve dünya da, ciğeri iki drahmi e tmeyen gavuroğulları da bize ense kökünden gülmekte ne acıdır ki...
Talat, sadakat yemini vererek cumhurbaşkanlığı makamına getirildiği; büsbütün ve tüm kurum ve kuruluşlarıyla ‘tıkırında’ çalışan devleti yüceltmek şunda dursun; düşmanı aratmayacak bir iştahla yıkmaya çalışmakta. Eline geçmiş tüm fırsatları: “KKTC’nin tanıtılmasından yana değil; Kıbrıs’ı birleştirmekten yanayım” diyerek elinin tersiyle itmiştir. Halkının ne istediğini değil; kendinin; tüm hakaretlerine rağmen hala yoldaş dediği Hristofyas’ın vb ne istediğini gerçekleştirmek için; makamını da, gücünü ve devletin olanaklarını ve halkının bir kısmını da bu yolda kıllanmakta; devletin yasalarını bile istismar etmekte. Aslında gerek Cumhurbaşkanı Talat olarak; gerekse, bir cumhurbaşkanının tarafsız olması gerekirken; etiğe ve yasalara da aykırı olmasına rağmen hala ruhani lideri olduğu CTP’nin ve CTP kurmaylarının vb; makamlarına gelirken vermiş oldukları yemine tam aykırı icraatlarına bakılırsa; hala 1974 Barış Harekatı’nda ulaştığımız özgürlüğümüz ve 1983’te kurduğumuz cumhuriyetimizle olduğumuza da, Anavatanımız, Mehmetçiğimiz ve egemenlik sevdasıyla üstlendiğimiz serhat bekçiliğine hala devam etme sorumluluğumuzdan, vatan sevdamızdandır. Atamız’a olan aşkımızdan: İlke ve İnkilaplarına bağlılığımızdandır. Ne demisti Atamız? Atamız: “Millet egemenliğini almıştır ve isyan ederek almıştır. Alınmış egemenlik hiçbir sebep ve suretle terk ve iade edilemez, tevdi edilemez.”düsturuna inancımızdandır. Yoksa sadece Talat-CTP v.s.lere kalsaydı , şimdi sahip olduğumuz o üçte biri de çoktan gavuroğullarına geri vermişlerdi bile... Ki, Talat’ın refaha kavuşturmaya yemin ettiği, söz verdiği halkını aldatarak yapmağa çalıştığı da aynen budur ne yazık ki.
Evet değerli okurlarım. Görülüyor ki, dizginler Talat-CTP v.s.’nin elinde olmasına karşın; kim ne derse desin; kim ne isterse istesin; kimler kimleri ne karşılığında satın almışsa alsın; burada özgürlüğünü ve iradesini para veya makam karşılığı satmayacak; onuruna, namusuna, milletine, ırkına; dinine diline; emanet vatan topraklarına, atalarına, şehitlerine; gelenek ve göreneklerine kanı, canı pahasına sahip çıkan; özgür bir gününü Rum-Yunan’ın esareti altında yaşayacağı bin yıla değişmeyecek olan bu bir avuç Çılgın Türkler varken; ne Talat-CTP ne de yedi düvel ve işbirlikçileri emellerine ULAŞAMAYACAKLARDIR! Dizginler onlardaysa; irade de karar da Kıbrıs Türkü’nün elindedir! Hal böyle ve bunca zamanı çok zor da olsa alnımızın akıyla aşarak gelebilmişsek; sahip olduğumuz bu ata emaneti, Tümden Türk malı; şehitler diyarı topraklarımıza da, özgürlüğümüze ve Cumhuriyetimize de hala sahip olduğumuzu ve bundan sonra da sahip olacağımızı 19 Nisan seçim sandıklarında kanıtlamaya hazırız! Hade bakalım. Halep ordaysa, arşın da burdadır !!!..............