Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
HARBİYE MARŞI VE ATATÜRK'ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ!!!
Yıldırımlar yaratan bir ırkın ahfadıyız,
Tufanları gösteren bir ırkın yadıyız,
Kanla irfanla kurduk biz bu cumhuriyeti,
Cehennemler kudursa ölmez nigahbanıyız.
Yaşa Varol Harbiye yıkılmaz satvetinle,
Göklerden gelen bir ses sana ne diyor dinle:
Türk vatanı üstünde sönmez güneşsin sen,
Kartal yuvalarında hürdür millet seninle.
Yüzyıllardır Harbiye bu orduya şan verir.
Çıkardığı dehalar semalara yükselir.
Baştanbaşa tarihtir mektebin he zerresi,
Sarsılmayan azminle çelik kal'alar erir.
Şahikalar üstünde meydan okur bu erler.
Yaklaşacak düşmana mezar olur bu yerler.
Bağlayamaz bir kuvvet bu kasırga milleti.
Tarihlere sorun ki bize ölmez Türk derler.
Söz: Hüsnü ÖNCÜ
Beste: Cevdet Şakir ÇETİNER
Evet, bu gün yazıma niye harbiye Marşıyla başladım derseniz cevabım kısa ve net olacaktır. "Ergenekon davasının özü bu marşta yatmaktadır". Baştan sona Türklük ve Türk askerinin sarsılmaz gücünü anlatan bu marş tek başına AKP hükümetine gözdağı vermeye yeter. Bu marşı bir kez daha hatırlatmak istedim marşa konu olanlara.
Yıldırımlar yaratan, tufan gibi düşmanın üzerine çöken bir ırkın torunlarıyız. Kanla irfanla kurduğumuz Cumhuriyete kanının son damlasına dek sahip çıkmaya yemin etmiştir o mektebin yetiştirdikleri. Göklerden gelen bir ses onlara bu vatan üzerinde sönmeyen bir güneş olduklarını söylerken kartal yuvaları kadar korunaklıdır senin vatanının her zerresi ve bu vatanda yaşayan fertler demektedir.
Ölmez Türk olarak tarihe geçen kahraman Türk ordusunun fertlerine emanet edilen Türkiye Cumhuriyetinin bu günkü halidir bana bu marşı yeniden yazdıran.
Bu arada Atatürk'ün Gençliğe Hitabesinden de birkaç satırla gençliğimize de bir hatırlatma yapmak istiyorum.
"Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir."
Evet Türk gençliğine verilen görev daha da büyük ve sorumluluk istiyen bir görev. Ordularımızın dağıtılmış olabileceği gerçeğini de düşünen Büyük Atatürk Türkiye Cumhuriyetini Türk gençliğine emanet etmiştir.
Bu gün maalesef bunu yaşıyoruz. Ergenekon ve AB marifetiyle Türk ordusu dağıtılmaya çalışılmaktadır. Buna da karşı duracak olan Yine Türk Gençliği ve Yıldırımlar yaratan bir ırkın ahvadı olduğunu söyleyen Türk ordusu, "Ölmez Türkler" olacaktır.
Seçim öncesi vatandaşımızdan tüm bu gerçeklere kulaklarını tıkamadan, gözlerini kapamadan sandık başına gitmeleri en büyük temennimdir.
11.02.2009
Ayla Berkin