hayatın akışı karşısında...

uruzbasat

New member
Katılım
30 Eki 2008
Mesajlar
50
Tepkime puanı
0
Puanları
0
göz yaşı ile nemlenmiş rutubet kokulu bir hanede
babaanneme ait naftalin kokulu bir çeyiz sandığı buldum
dışı güve istilası sonucu yer yer ufak deliklerle kaplı...
içini açtığımda kesif bir naftalin kokusu,önce bir çarşaf;
aralıyorum,el işlemesi seccadeler,oyalı yazmalar...
tığ işi beyaz fesler yün çoraplar babaannemin peştemal i
başına örttüğü atkısı sandığın içerisinde kayısı kurusu vardı
sandık güzel koksun diye az birşey bir kenara iliştirmişler...
eşyaları karıştırırken dedeme ait 6 patlar köstekli saati ve
babaannemin iki örük şeklinde kesilmiş saçlarını buldum
birden bakışlarım bunlu bir hal aldı ve kendi kendime duygulandım
üç yirmilik hayatı yaşayıp yaşlanmak ve en sonunda
okadar emek sarfettiğin herşeyi bırakıp ebediyete göçmek...
işte bu sandık sanki bu denklemin iz düşümü gibi önümde duruyordu...
bu dünya için okadar debelenip kendi kıyamaetine matem
ömür törpüsü bir hayat yaşayıp herşeyi geride bırakmak
bence bu dünya için değmez di...
 
Üst