Hayret !

Kamil Özkaloğlu

Onursal Üye
Katılım
6 Ara 2008
Mesajlar
359
Tepkime puanı
0
Puanları
0
HAYRET!



11.10.2012 Tarihinde, Türkiye’nin İngiltere Büyükelçiliği tarafından bir Bildiri yayınlandı…

Bildiride Büyükelçi Sayın Ahmet Ünal Çeviköz’ün “Diplomat” dergisinin Ekim 2012 Türkiye özel sayısına verdiği mülakatın içeriği açıklanıyor…

Doğrusunu isterseniz okuyunca hayretler içinde kaldık…

Sayın Büyükelçi Türkiye-İngiltere ilişkileri konusunda;
“Son yıllarda Türkiye-İngiltere ilişkileri hızla gelişmektedir.” Diyebilir…

Hızla gelişen diplomasi iki ülkenin müttefikliğini daha önemli kılmaktadır.” Diyebilir…

Ama, “Türkiye ile İngiltere arasındaki yüzlerce yıllık dostluk hava ne olursa olsun değişmemiştir.”

Diyemez. Çünkü bu, gerçek değildir…

Gerçek olan; İngiltere’nin ‘Tarih boyunca amansız ve sömürgeci bir Osmanlı Düşmanı ve sonrasında da saldırgan ve sömürgeci bir Türk Düşmanı’olduğudur…

Bu durum,
·1800’lerde de böyleydi.

·1 nci Cihan Harbinde de böyleydi.

·Binlerce Kilometre uzaklardan gelerek Çanakkale’de Türklere saldıran da İngilizlerdi.

·Kurtuluş Savaşında Türkiye’nin karşısındaki en büyük düşman yine İngilizlerdi.

·Kıbrıs’ta Türklerin uluslar arası anlaşmalardan doğan haklarının gasp edilmesinde en büyük oyunun mimarı da sözde Garantör İngilizlerdi.

·Kıbrıs’ın yasal devletini işgal etmiş Rum tarafının AB üyesi yapılmasına seyirci kalan yine sözde Garantör İngiltere idi.

İngiltere’nin tarih boyunca Türklere uyguladığı katliamlarda yüz binlerce masum Türk evladı şehit düşmüştür…

Ne diyor Türkiye ile İngiltere’nin müttefik olduğunu iddia eden Sayın Büyükelçi?

Türkiye ve İngiltere aynı hedefler doğrultusunda aynı hukuk devleti anlayışına sahip aynı demokrasiye inanan ülkeler.”

“Bunu da,
Kıbrıs sorununda barışçıl çözümü ararken,
Afrika’daki kalıcı çözümsüzlük,
Afganistan’daki sorun çözümleri,
Her alanda görebilirsiniz.”

İngiltere Türkiye ile hiçbir zaman gerçek bir müttefik olmamıştır. Bunun en açık göstergesi, 1 nci Cihan Harbidir…

Kıbrıs konusunda İngiltere’nin barışçıl çözüm diye Kıbrıs Türklerine dayattığı;
Kıbrıs Türklerinin, devletini, egemenliğini, self determinasyon hakkını, bayraklarını, şanını, şerefini, yasal haklarını ve 1878’den beri sürdürdüğü direniş, var oluş ve özgürlük mücadelesini terk ederek Rumların sömürgesi olmasıdır…”

Eğer Sayın Büyükelçi bize; Türkiye’nin de bu barışçıl çözümü savunduğunu söylüyorsa;
VAY HALİMİZE…

Sayın Büyükelçi ayrıca; İngiltere’nin Ab üyelik süreci içinde Türkiye’ye desteğinden dolayı gurur duyduklarını, bu desteği almanın çok anlamlı olduğunu söyledi. AB için ne denli büyük bir kaynak, Pazar, stratejik ve nüfus eksikliğini karşılayacak olan ülkenin Türkiye olduğunu ve son olarak iki modern demokratik ülke olarak Avrupa’nın farklı noktalarında olsalar da Türkiye ve İngiltere’nin ortak geçmişe belirli değerlere ve gelecek için ortak bir vizyona sahip olduklarını belirtti.

Sayın Büyükelçinin, Türkiye’nin AB için ne kadar büyük bir PAZAR olduğunu söylemesi de çok ilginç. Ülkeler AB’ye PAZAR olmak için değil, ORTAK ÜYE olmak için mücadele ederler…

Avrupa Birliğinde oynanan oyunlara bakılınca İngiltere’nin; Türkiye’nin AB üyeliğine destek verdiğini söylemek de mümkün değil…

AB kriterlerine göre üye yapılmaması gereken Kıbrıs’ın, AB’ye üye yapılması sürecinde oynanan oyunlar bunun en açık örneği…

Güya küçücük Yunanistan rest çekmiş, gocaman, gocaman AB ülkelerine şantaj yapmış ve onlar da sözüm ona zorunlu olarak kuzu kuzu Kıbrıs’ın üyeliğine onay vermişler…

Buna develer bile güler…

Diğer yandan İngiltere Türkiye’nin AB üyeliğine destek veriyormuş da bu konuda ne yapmış?

AB zirvelerinde sürekli Türkiye aleyhine kararlar alınırken; hangi karara veto çekmiş?

Tarihi bu kadar saptırarak hiçbir şey kazanılamaz, barış ve çözüm gerçekleştirilemez…

Bu inkârın sonunda,
Sadece teslimiyet söz konusudur...


Kamil Özkaloğlu
15 Ekim 2012
 
Son düzenleme:
Üst